Türkiye istese de konut stoklayamaz
"700 bin konut tipini 100 bin dolardan sayarsak 70 milyar dolarlık bir stoktan bahsetmiş oluruz" diyor İnanlar İnşaat Başkanı Serdar İnan. Ve hatırlatıyor, "Türkiye zengin bir ülke değil ki bu kadar stok taşısın. Yani elimizdeki mevduattan ve döviz stoğundan daha fazla gayrimenkul stoğu taşıma gibi bir lüksümüz olabilir mi? Bence olamaz!"
İnanlar, gayrimenkul sektöründe 1965’den bu yana faaliyet gösteriyor. Bu sürede imza attığı proje sayısı sadece İstanbul'da 220'yi geçmiş durumda. İnanlar İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Serdar İnan, "Benim hayatım proje" diyor. Öyle ki, planladığı projeleri de sıralamış, projelerin gerçekleşebileceği zamanı bile tespit etmiş durumda. Serdar İnan'ın projelerinin gerçekleştiğini göreceği hedef tarih, 2063. İnşaat sektöründeki son durum, emlak piyasasındaki gelişmeler, yabancılara konut satışı ve kentsel dönüşüme ilişkin ilginç görüşleri var Serdar İnan'ın.
İnşaat sektöründe üretim fazlalığı var mı?
Her sene 600 bin kişi evleniyor, yılda yapılan konut üretimi de 700 bin. Tabii istatistikler biraz farklı olabilir. İnşaat öyle bir şey ki, Türkiye’de üç kuruş parası olan da apartman yapıyor. Haliyle, gösterilmeyen rakamlar var. Türkiye’de bir stok fazlası olduğunu kesinlikle düşünmüyorum. İstanbul bazında söylersek, nüfusu her yıl 250 bin artıyor. İstanbul’da her yıl alınan ruhsat sayısı 100 bin ünite. Yani konut, dükkân, depo ne varsa, hepsini üst üste koyarsan ünite sayısı yaklaşık 100 bin yapıyor. 250 binlik nüfus artışına göre aslında 100 binlik üretim, birbirini başabaş götüren bir şey. Bunun dışında kentsel dönüşüm ya da eskinin yenilenmesi gibi işlerin hiçbiri aslında ihtiyaç görmeyen rakamlar... Yani arzın talebi geçtiği bir durum aslında kesinlikle gözükmüyor. Ancak İstanbul’un belli yerlerinde veya belli tip projelerde farklar olabilir.
Gayrimenkul stoku taşımak lüks
Taleple arz bölgesinin örtüşememesi burada mı oluyor?
Arz fazlası varmış gibi bir algı oluşuyor. Türkiye aslında bu kadar zengin bir ülke değil. Ben her röportajımda bununla ilgili sorular alıyorum ve bu konuda da cevap veriyorum. Türkiye’de şu anda 700 bin konut üretim halinde veya bitmiş satışa sunulmuş durumda. Bunun da 600 bin tanesini zaten yeni evli çiftler alıyor. Yani 700 bin konut tipini 100 bin dolardan sayarsak 70 milyar dolarlık bir stoktan bahsetmiş oluyoruz. Türkiye zengin bir ülke değil ki bu kadar stok taşısın yani Türkiye istese de böyle bir stoğu yapamaz. Türkiye’nin gerçekleri var, bankanın mevduat oranları var. Ne kadar mevduat çıktığı belli, ne kadar döviz stoğu olduğu belli. Yani elimizdeki mevduattan ve döviz stoğundan daha fazla gayrimenkul stoğu taşıma gibi bir lüksümüz olabilir mi? Bence olamaz.
İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük kentlerde çok lüks konutlar yapılıyor. Fiyatları da oldukça yüksek Londra'yla yarışan fiyatlardan bahsediliyor. Ne diyorsunuz?
İstanbul’daki bir dönem, en yüksek fiyat 20 bin dolara kadar çıktı ama tutunamadı. Şu an, hasılat projeler 10 – 15 bin dolar aralığında. Londra’ya gidip baktığınız zaman belki de bunun 10 katı var. İstanbul, Londra’yla yarışacak rakamları aslında hak ediyor ama hem talep hem alıcının parasal durumu hem de dediğim gibi İstanbul’un altyapı eksikliğiyle ilgili. Londra dünya çapında da tanınıyor. Modern dünyada Londra’nın fiyatları İstanbul’un belki de 10 katı gibi. Ama İstanbul da yavaş yavaş aradaki farkı kapatıyor. Bu nereye kadar gider? İstanbul’un nüfusu her yıl 250 bin arttığı müddetçe, bu fiyat artışını durdurması hemen hemen mümkün değil.
Suriyeliler çok etki ediyor mu?
İstanbul’da benim bildiğim 400 bin Suriyeli var. Bu 100 bin konut demek. Bunların dörtte üçü boş yerlerde, viranelerde otursa, dörtte biri konutta otursa 25 bin konut ihtiyacı oluşturur.
Turizmde 6'ıncıyız ama gayrimenkul satışında 26'ıncıyız
Yabancılara konut satışında beklentiler karşılandı mı?
Karşılanıyor. Aslında çok büyük potansiyeli var ama İstanbul bu potansiyele ulaşamadı. Dünyada 1 trilyon dolarlık turizm pazarı var, 1 trilyon dolarlık da gayrimenkul satış pazarı. Bir ülkenin kendi içinden aldıklarından bahsetmiyorum yani bir başka ülkeden gelip bizden alınan veya bizim gidip başka ülkeden aldığımızdan bahsediyorum. Biz dünya turizm pazarında 6’ncıyız. Ama yabancılara satışlarda 26’ncıyız. Yasa gene bunu sağlayamadı.
Niye sağlayamadı?
Bunun birkaç sebebi var. Yasa izin verdi ama kolaylaştırmadı. İnsanların bir haftalık seyahati var, bu bir haftalık seyahatin içinde hemen gayrimenkulünü alıp gidemiyorsun. Müracaat edecek askeriyeye, askeriye bakacak inceleyecek, iki ay sonra cevap veriyorlar, adamın gündeminden düşüyor zaten. Yani bu gibi olayların incelemesinin bir haftayı geçmemesi gerekiyor.
Ada'ları hamurlaştıramadık
Kentsel dönüşüm seferberliği hakkındaki görüşleriniz neler?
Slogan güzel oluyor da sloganı hayata geçiremiyoruz. Kentsel dönüşümün eksiklikleri nedir? Şimdi kentsel dönüşümde beş katlı binan var yıkıyorsun beş katlı bina yapıyorsun! Peki müteahhit nereyi alacak? Müteahhite yer kalmıyor. Mal sahibi olanların parası olanı var olmayanı var... Dairenin statüsü ayrı dükkânın statüsü ayrı. Kentsel dönüşümde hangi statü esastır belirlememişsin! Kaçak yerler var, bu kaçak yerler ne olacak? O zamanlar Erdoğan Bayraktar bakanımız vardı, "adaları hamurlaştıralım" diye önermiştim. Yani artık senin 100 metrekare dairen var demek değil, senin 150 bin liralık arsan var. Bu arsanın değeri 32 milyon dolar. Senin burada 150 bin liralık değerin var. Bu şekilde hamurlaştırarak, yani yöntemleri de belirleyerek iş yapılmalı, yoksa kargaşa yaratıyorsun. Bir kanun çıkarıyorsun ama senin onun anlaşma metodunu da koyman gerekiyor.
O zaman kentsel dönüşümün anlamı ne?
Şimdi çok büyük kentlerde birçok değerli yerlerde dahi anlaşma sağlanamıyor. Yıllardır pazarlıklar devam ediyor. Fikirtepe gibi dev dev binalar çıkacak ortaya, geç olacak maalesef. Planlama yok! Türkiye’nin bir imar planı şu an oluşmuş değil. 1960’lı yıllarda İstanbul imar planı komisyonu kuruldu. İstanbul ne olacak diye. O zamanlar İstanbul’un nüfusu 600 bin 800 bin arasında. Göç dalgası gelmemiş. Birisi demiş ki İstanbul’u 2000 yılına göre planlayalım. Adamla dalga geçtiler.
2063'e kadar plan var
İnanlar İnşaat olarak iyi bir marka oluşturdunuz Türkiye’de. Bundan sonra hangi projeler var?
İnanlar İnşaat, 1965 doğumlu. Bugüne kadar 220 tane proje gerçekleştirmiş, geçen seneki cirosu 560 milyon ile Türkiye’nin 284'üncü şirketi. Serdar İnan'ın da 2063 yılına kadar bir planı var. İnşallah Allah güç kuvvet verir, bu planı uygulayacağız. Yüzde 30 yüzde 40 ölçeğinde büyüyoruz. Bizim şirketin özelliklerinden biri de vakıf şirket olmamız. Şirketin ileride benden sonra illa şunu yapması gerekir gibi bir hedefi yok. Bizim Mimar Sinan Vakfı diye bir vakfımız var, bizim esas yapacağımız işler de vakıf işleridir. O işlerin altyapısını yapıyoruz biz.
Özellikle yapmak istediğiniz bir proje var mı?
Benim hayatım proje. İstanbul’da planladığım 21 tane Altın Çağ Projesi var. Bunların bir kısmını açıkladım. Benim kendi adıma dört tane patentim var. Yapmak istediklerimi sıraya koydum 2063 yılında bitti. Onun için de genç kalmam lazım. Her yıl iki kere check-up yaptırırım. İçki sigara kullanmam. Kilo var kiloyu vermem lazım. Neticede 2063’e kadar işleri bitirebilmek için de diri kalmak lazım.