Tarladan markete kesilen en pahalı fatura

Arşiv.
Arşiv.

Son dönemde market ve pazar fiyatlarındaki artış, sadece tüketiciyi değil, üreticiyi de derinden etkiliyor. Marketteki ürün, üreticinin tarladan çıkardığı fiyatın neredeyse 6 katını buluyor. Üreticiden çıkan bir ürün sofraya ulaşana kadar tüccar, komisyoncu, sevkiyatçı ve perakendeci zincirinden geçiyor ve hal böyle olunca, tarladan markete giden yolun faturası da ağırlaşıyor…

Kovid-19 salgını, Rusya-Ukrayna krizi, iklim olayları, değişen tüketim anlayışları ve arz talep değişikleri, dünyada tarım ürünleri fiyatlarının yükselmesine neden oldu. Ancak tüm bu fiziksel ve doğal oluşumların dışında fiyat farklarındaki en önemli nedenlerden birinin de çok fazla aracının yer aldığı sistem olduğunu söylemek mümkün. Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı Şemsi Bayraktar, fiyatların artmasına sebep olarak mazot, gübre, işçilik, depolama maliyetlerinin yanı sıra petrol türevi ürün olması nedeniyle plastik ambalaj ve kasalardaki fiyat artışlarını da gösteriyor. Tarlada 2 TL’ye satılan elma, yüzde 206 artışla halde 6,13, yüzde 494,50 artışla ise markette 12 TL’ye alıcı buluyor.

İki yıldır yaşanan ve hala devam eden Kovid-19 nedeniyle ülkelerin korumacı tarım politikaları, değişen tüketim alışkanlıkları ve buna bağlı değişen arz talep dengesinin tüm dünyadaki tarım ürünleri fiyatlarının yükselmesine neden olduğuna değinen Bayraktar, “2021 yılı içinde ülkemizin büyük bölümünde yaşanan kuraklık, ürün arzında daralmaya ve fiyat istikrarsızlığına neden oldu. Döviz kurunda yaşanan anormal artışlar da tarımsal girdi fiyatlarını etkiledi ve bu durum üreticimizi üretim aşamasında zorlayarak sorunlarını daha da artırdı” diyor.

Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı Şemsi Bayraktar.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı Şemsi Bayraktar.

Rusya-Ukrayna savaşının tüm sektörlerde olduğu gibi tarım sektöründe de arzı kesintiye uğrattığından bahseden Bayraktar, özellikle tahıl ürünleri ve bitkisel yağlarda küresel gıda fiyatlarının tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştığını dile getiriyor. Bayraktar, buna ek olarak, tarımsal girdilerden özellikle mazot, gübre, elektrik, ilaç ve yem fiyatlarında yaşanan aşırı artışın yanı sıra işçilik, paketleme, ambalaj lojistik, depolama maliyetlerindeki artışların ve pazarlama zincirindeki halka sayısının fazla olmasının da nihai tüketici noktasında ürün fiyatlarının yüksek seyretmesine neden olduğunu belirtiyor.

Pazarlama kanallarının artması fiyatları etkiliyor

Yüksek enflasyon ve son olarak yaşanan Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle artan petrol ve gaz fiyatlarının özellikle taşıma maliyetlerine ciddi oranda yansıdığına değinen Bayraktar, bunların yanı sıra artan maliyetlere sebep olarak petrol türevi ürün olması nedeniyle tarımsal ürünlerin nakillerinde kullanılan plastik ambalaj ve kasaları da gösteriyor. İçinde bulunduğumuz dönemde tüketilen yaş meyve ve sebzenin büyük bir bölümünün seralardan ve soğuk hava depolarından karşılandığına değinen Bayraktar “Enerji fiyatlarında yaşanan artışlar ister istemez seralarda üretim ve depolama maliyetlerinin artmasına neden olmuş ve artan maliyetleri üreticimiz ürün fiyatlarına yansıtmak zorunda kalmıştır. Asıl fiyat artışı ise yaş sebze ve meyve ticaretinde aracı sayısının fazla olmasından kaynaklanıyor. Tarlada üreticiden çıkan bir ürün soframıza ulaşana kadar tüccar, komisyoncu, sevkiyatcı ve perakendeci zincirinin içinde çok sayıda aracının yer aldığı sistemden geçiyor. Pazarlama kanallarının uzaması, her bir aşamada maliyetin artmasına neden oluyor ve bu durum da etiketlere yüksek fiyat olarak yansıyor” diye ekliyor.

Aşırı yağış ve don olayları meyve bahçelerini vurdu

'Döviz kurunda yaşanan anormal artışlar da tarımsal girdi fiyatlarını etkiledi ve bu durum üreticimizi üretim aşamasında zorlayarak sorunlarını daha da artırdı.'
'Döviz kurunda yaşanan anormal artışlar da tarımsal girdi fiyatlarını etkiledi ve bu durum üreticimizi üretim aşamasında zorlayarak sorunlarını daha da artırdı.'

Yaşanması muhtemel don olayları, aşırı yağış ve sıcaklar, kuraklık gibi etkenlerin ürün rekoltelerini olumsuz etkilediğine değinen Bayraktar, Adana, Mersin ve Gaziantep’te yaşanan don olayının meyve bahçelerinde ekimi ve dikimi yapılan domates, biber, kavun, karpuz, patates, şekerpancarı gibi ürünlere zarar verdiğine dikkat çekti. Burdur ilinde yaşanan aşırı kar yağışının, seralarda kar ağırlığı oluşturduğunu ve seraların zarar gördüğüne değinen Bayraktar, don olayıyla birlikte yaşanan poyrazın da zararın faturasını artırdığına değindi. Tarımsal üretimin temel taşı gübrede yaşanan fiyat artışlarının da ürün rekolteleri olumsuz etkileyeceğini belirten Bayraktar, azalan tarımsal üretimin, gıdaya erişimde artan fiyatlardan dolayı tüketiciye daha fazla yük bindireceğini kaydetti.

Tarlada 2 TL’ye satılan elma, yüzde 206 artışla halde 6,13, yüzde 494,50 artışla ise markette 12 TL’ye alıcı buluyor.
Tarlada 2 TL’ye satılan elma, yüzde 206 artışla halde 6,13, yüzde 494,50 artışla ise markette 12 TL’ye alıcı buluyor.

Mazot, gübre, elektrik, tohum, ilaç ve yem fiyatlarındaki artışların da üretimi ciddi anlamda etkilediğine değinen Bayraktar,

Her zaman söylediğimiz üzere üretici maliyetleri düşürülmeden raflara ucuzluk gelmez. Ürünlerdeki fiyat artışlarına rağmen üretici zor durumda. Çünkü girdi fiyat endeksi ile tarımsal üretici fiyat endeksleri arasında, üretici aleyhine giderek artan büyük fark var.

Üretici maliyet baskısından bunaldı. Maliyetlerini fiyatlara yansıtamıyor. Üreticilerimizin önümüzdeki aylarda yeterli gübre kullanabilmeleri için gübre fiyatları biran önce makul seviyelere çekilmeli, verilen destekler artırılmalıdır” diye ekliyor.

Tarla ve market arasındaki fiyat farkı. Not: Ankara, Izmir, Istanbul, Mersin, Antalya ve Bursa illerinden derlenen ortalama fyatlardır. Kaynak: TZOB.
Tarla ve market arasındaki fiyat farkı. Not: Ankara, Izmir, Istanbul, Mersin, Antalya ve Bursa illerinden derlenen ortalama fyatlardır. Kaynak: TZOB.

Hali hazırda hal yasası olarak bilinen 5957 sayılı Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi hakkında kanunun yürüklükte olduğuna ancak günümüz şartlarına uyarlanması gerektiğine değinen Bayraktar; “Sadece hal yasası değil Zincir Marketler Kanunu da dâhil konuyla doğrudan ilgili kanunlarda gerekli değişiklikler ve ilaveler vakit geçirilmeden yapılmalıdır. Kanun üzerinde düzenlemeler yapılırken üretimden başlayarak nihai tüketiciye kadar olan zincirdeki sorunlar bir bütün olarak ele alınıp çözülmelidir. Bu sorunların en başında daha önce de belirttiğimiz üzere yüksek girdi fiyatları, çiftçinin para kazanamaması, iklim değişikliğine bağlı yaşanan felaketler, zamansız yapılan ithalatlar, üretici örgütlerinin yetersizliği, pazarlama zincirindeki sorunların tümünü kapsayacak bütüncül bir politika oluşturulmalı ve kararlılıkla uygulanmalıdır” diye sözlerini tamamlıyor.

Market fiyatlarındaki aylık değişim oranları. Kaynak: TZOB.
Market fiyatlarındaki aylık değişim oranları. Kaynak: TZOB.