Sofrada iklim krizi
Market faturalarında son 11 aydır yaşanan istikrarlı artış artık bir sır değil. Küresel gıda fiyatlarındaki artışta buz dağının görünen kısmı pandemi, görünmeyen kısmı ise ekolojik bozulma. Ekolojik bozulma iklim değişikliğini ve beraberinde de kuraklık ve sel gibi doğal afetleri tetikliyor. Yaşanan değişimin faturasını ise tüm dünya olarak sofralarda ödüyoruz.
Küresel çapta pandemi kaynaklı arz kıtlığı ve tedarik zincirindeki kırılmalar, 2021 boyunca gıda fiyatlarını arttırdı. Gıda fiyatlarına en büyük katkıyı sağlayan diğer neden ise ekolojik bozulmalar. Dünyanın en büyük kahve üreticisi olan Brezilya’da son yirmi yıldır yaşanan en büyük don olayları ile kahve ağaçları talan oldu. Uzmanlar talan olan genç kahve ağaçlarının etkisinin 2 yıl sonraki üretimde bile görüleceğini söylüyor. Ülkelerin gıda ihtiyacının büyük bölümünü karşıladığı, ABD ve Kanada sınırının her iki tarafındaki kavurucu sıcaklık ve kuraklık üretime darbe vuruyor.
Tarım ve gıda üretimi için merkez olan Çin’de ise sel felaketleriyle, tarım ürünleri verimsizleşiyor ve çiftlikler sular altında kalıyor. Ülkenin tarım bakanlığı, bu durumunda hayvanların hastalıklarının kolayca yayıldığını, hayvan ölümlerinin artacağını belirtiyor. Avrupa ülkeleri de iklim kriziyle boğuşuyor. Bilimsel bir dergi olan Environmental Research Letters’da yayımlanan, gıda sistemlerinin iklim değişikliğine karşı hassasiyetini ele alan bir araştırma, Avrupa’da kuraklık nedeniyle mahsul kayıplarının son elli yılda üç katına çıktığı sonucuna ulaştı. İtalya’da zeytin üretimi kuraklık nedeniyle 2020’de yüzde 57 azaldı. İspanya’da kuraklık etkisiyle kışlık tahıllar erken çiçek açtı,hasat zamanları değişti. Dünyanın en büyük iki buğday üreticisi Rusya ve Kanada’da kuraklık nedeniyle buğday verimi düşmeye devam ediyor. Almanya ve Belçika ise fazla yağışların etkisiyle, hasatların geciktiği ülkelerden. Tüm bunların sonucunda ise tarımda verimlilik ve üretim azalıyor.
Türkiye'de rekolte kaybı en fazla tahılda
Ekonomideki arz teriminin tarımdaki karşılığı olan rekolte, tarımsal üretimde her bir ürüne ait yıllık toplam üretimi ifade ediyor. Olumsuz iklim değişiklikleri de rekoltede kayıplarla sonuçlanıyor.
Atatürk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fahri Yavuz konuyla ilgili, tarımın en gelişmiş olduğu ülkelerde bile rekolte iklim şartlarına bağlı olarak yıllar arasında çok önemli farklılık gösteriyor diyor.
Türkiye için rekolte kayıplarının yıllara göre oranlarına bakıldığında, 2021’de iklim değişikliğinin tarımı baltaladığı görülüyor. Prof. Dr. Fahri Yavuz, özellikle 2021’de yaşanan kuraklığın, buğday, şeker pancarı ve arpa rekoltesinde önemli bir düşüş oluşturduğunu vurguladı. TÜİK’in verilerine göre, 2021’de bir önceki yıla göre buğday üretimi yüzde 13,9 azalarak 20 milyon 500 bin tondan 17 milyon 650 bin tona, arpa üretimi yüzde 30,7 azalarak 8 milyon 300 bin tondan 5 milyon 750 bin tona geriledi. Küresel iklim felaketlerinin Türkiye’ye yönelik etkilerine dikkat çeken Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erdoğan Güneş ise tahıl ürünlerinin yanında sebzelerde de rekolte kaybı yaşandığını belirtti. Güneş, sadece Antalya’da bile seralarda yüzde 90’a varan rekolte kaybına dikkat çekti.