Siyasete bulanmış bir gaz projesi: Kuzey Akım 2

Biraz siyaset, biraz diplomasi, biraz güvenlik. Ama tamamen stratejik.
Biraz siyaset, biraz diplomasi, biraz güvenlik. Ama tamamen stratejik.

Rus gazının Avrupa’ya ulaştırılmasında ekonomik dinamikler kadar siyasi dinamikler de etkili. Günümüzde büyük enerji projeleriyle politik manevraların nasıl iç içe geçtiğinin en çarpıcı örneklerinden biri de, Gazprom’un 2015 Haziran ayında açıkladığı ve Rus doğalgazını Ukrayna’yı by-pass ederek Baltık Denizi derinliklerinden Almanya’ya ulaştırmayı planlayan Kuzey Akım 2 projesi. Peki nedir bu projeyi önemli ve tartışılır kılan?

Avrupa doğalgaz ihtiyacının yaklaşık üçte birini Rusya’dan satın alıyor. Rus kamu enerji şirketi Gazprom’dan alınan doğalgazın yarısı Ukrayna üzerinden bu ülkelere sevk ediliyor. Rusya halihazırda Avrupa'ya Ukrayna üzerinden geçen eski boru hattı ve Baltık Denizi'nin altından Almanya'ya uzanan daha yeni projesi Kuzey Akım boru hatları ile gaz gönderiyor. Ama Rus-Ukrayna ilişkilerinde tansiyon her geçen gün tırmanıyor. Rusya Ukrayna’yı defalarca boru hatlarından doğal gaz çalmakla suçladı. Ukrayna ile bitmek bilmeyen fiyat indirimi ve ödeme sorunları yaşadı. 2014 yılında Kırım’ın ilhakı ile dönülmez bir noktaya giren Ukrayna- Rusya ilişkileri, en son Rusya’nın Kırım’a S-400 füzeleri göndermesiyle iyice gerildi.

Ukrayna ve Rusya arasındaki bu gerginlik Avrupa’ya kış ortasında iki defa doğalgazsız kalmak şeklinde yansıdı. Rusya, 2006 ve 2009 yıllarında vanaları kapatarak sevkiyatı kesti. Doğu Bloku döneminden kalma bir mirasla Rusya’ya yüksek oranlarda (Bulgaristan yüzde 83.3, Sırbistan yüzde 90, Slovenya yüzde 60.2, Romanya yüzde 24.3) bağımlı durumda olan ülkeler için bu kesinti bir felaket oldu.

Doğalgazını Avrupa’ya en hızlı ve güvenli şekilde satmak isteyen Rusya, yaşanan bu süreç nedeniyle 2019 yılı sonuna kadar Ukrayna’yı devre dışı bırakmak istiyor. Rusya’nın masasında şu anda gazını Avrupa’ya ulaştırmak için üç ayrı rota ve proje duruyor: Kuzey Akım 2, Türk Akımı ve Güney Akım projeleri. Şu anda Rusya bu üç projede de sorun yaşıyor ve üç proje ile ilgili kıyasıya bir rekabet var. Her üç proje için kıyı kesimlerde sahillerde yapım çalışmaları başladı ve ardından durdu.

Güney Akım AB engeline takıldı

Uzun süredir Ukrayna’yı devre dışı bırakarak gazını transfer etmenin yollarını arayan Rusya, önce Güney Akım projesini gündeme getirdi. Güney Akım Projesi'ne göre Rus doğalgazı, Rusya Anapa'dan başlayıp Karadeniz'in altından, 2 bin metrelik derinlikten Bulgaristan’ın Varna limanına ulaşıp buradan iki kola ayrılacak. Birinci kol Yunanistan üzerinden İtalya'ya, ikinci kol ise Sırbistan ve Macaristan üzerinden geçerek Avusturya'daki doğalgaz merkezi Baumgarten’a ulaşacak. Bu hattın kapasitesinin de 63 milyar metreküp olması öngörülüyor. Karadeniz’in altına borular büyük ölçüde döşenmiş durumda. Proje, Avrupa’nın Rus doğalgazına bağımlılığını arttıracağı endişesi nedeniyle AB tarafından mercek altına alındı. Ve uzun tartışmaların sonunda Güney Akım projesi, AB üçüncü enerji paketi çerçevesine uymadığı gerekçesiyle Avrupa Komisyonu'nun isteği üzerine Bulgaristan tarafından 2014 Haziran ayında askıya alındı. Tabii ABD ile oldukça yakın ilişkileri bulunan Bulgaristan’ın ABD baskılarına direnemediğini söylemekte yarar var. Rusya devlet başkanı Vladimir Putin de resmi olarak Aralık 2014'te projeyi iptal ederek Türk Akımı Projesi'ni gündeme aldı.

Güney Akım'ın küllerinden Türk Akımı doğdu

Uzun süredir Ukrayna’yı devre dışı bırakarak gazını transfer etmenin yollarını arayan Rusya, önce Güney Akım projesini gündeme getirdi.
Uzun süredir Ukrayna’yı devre dışı bırakarak gazını transfer etmenin yollarını arayan Rusya, önce Güney Akım projesini gündeme getirdi.

Böylece, Güney Akım’ın küllerinden Türk Akımı doğdu. Yani Bulgaristan’ı devre dışı bırakan Rusya, onun yerine Türkiye’yi koymuş oldu. Güney Akım yerine Türk Akımı’nın koyulmasıyla birlikte, Karadeniz’in altından getirilecek Rus doğalgazının Güneydoğu Avrupa’da Bulgaristan’da değil de, Türkiye kıyılarında yeniden karaya çıkarılması benimsenmiş oldu. Projeye göre Türkiye-Yunanistan sınırında bir dağıtım merkezi kurularak, Rus doğalgazının hem boru ile AB ülkelerine gönderilmesi hem de burada sıvılaştırılarak uluslararası LNG piyasasına sunulması düşünülüyor. Türkiye’ye de enerji hub’ı olma yolunda önemli bir koz verme potansiyeli taşıyan Türk Akımı müzakere sürecinde, Ankara’nın Rusya’dan doğalgaz fiyatında indirim talep etmesi ve bunu projenin önşartı olarak masaya sürmesi projeyi bulutlandırdı. Görüşmeler tıkandı-tıkanmadı tartışmaları sürerken, 24 Kasım 2015 tarihinde sınır ihlali yapan bir Rus savaş uçağının sınırı Türk Hava Kuvvetleri tarafından düşürülmesiyle proje tamamen rafa kalktı. Rusya, Türk Akımı yerine bu defa da Güney Avrupa Boru Hattı ismini telaffuz etmeye başladı. Bulgaristan da askıya almak zorunda kaldığı Güney Akım projesini yeniden canlandırma çabalarını yoğunlaştırdı.

Darbe Girişimi Türk Akımı'na canlanma şansı verdi

15 Temmuz darbe girişimi Türk Akımı için ikinci bir şans yarattı ve proje yeniden masaya kondu. 9 Ağustos’ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Rusya ziyareti sırasında Türk Akımı’nın yeniden canlandırılacağı ifade edildi. Ancak projenin ilk halinde belirlenen 4 hat yerine Gazprom’un 6 Ekim 2015’de yaptığı Türk Akım’ın kapasitesinin 32 bcm’e düşürüldüğü açıklaması doğrultusunda, iki hat şeklinde hayata geçirileceği Rus yetkililer tarafından telaffuz edildi. Gazprom, kapasite düşürülmesinin temel nedeni olarak, Avrupa’dan yeterli talebin gelmemiş olmasını göstermişti. Projenin bu haliyle, hatlardan birinin Türkiye’ye diğerinin ise Güney Avrupa’ya yönelik olarak düşünüldüğü ifade edilmişti. Ama Türk Akım’ın kapasitesinin düşürülmesinde, Türk Akımı projesi açıklandıktan sonra Kuzey Akım 2 projesinde olumlu gelişmelerin kaydedilmesi bir başka nedendi.

Kuzey Akım 2

Batının uyguladığı yaptırımlarla zaten boğulmuş durumda olan Rusya'nın doğalgaz ihracat planları Ukrayna, AB, Bulgaristan ve Türkiye ile yaşadığı sorunlar nedeniyle giderek daha politik ve agresif bir hal almaya başladı. Rusya, aslında halen işler durumdaki Kuzey Akım projesine iki boru hattı daha ekleme projesi olan Kuzey Akım 2’yi stratejik önceliğine aldı. Gazprom bu projeyle AB’ye önümüzdeki 3 yıl içinde (2019 yılında) ilk gazı sevk etmeyi planlıyor. Rusya projenin ekonomik gerekçesini Avrupa’nın doğalgaz ihtiyacının artacağı ve doğalgaz üretiminin azalacağı verilerine dayandırıyor. Kuzey Akım 2 Projesi ile Rusya'dan Almanya'ya, Baltık Denizi altından toplam 55 milyar metreküp kapasiteli iki ayrı doğalgaz boru hattının yapılması öngörülüyor. 2012 yılında faaliyete geçen ve ikizi olan Kuzey Akım Projesiyle aynı rotadan geçecek olan Kuzey Akım 2 Doğalgaz Boru Hattı Projesi, Rusya'nın Baltık Kıyılarından Almanya'nın Greifswald yakınlarındaki sahile kadar uzanan 1200 kilometrelik bir hat olacak. Tıpkı Kuzey Akım 1 gibi yıllık kapasitesi 27.5 milyar metreküp olacak. Ancak birincisi gibi Vyborg'tan değil, daha güney kıyıdan başlayacak ama rotanın büyük çoğunluğu aynı olacak.

Anlaşma Eylül 2015'te imzalandı

Kuzey Akım 2 projesi için resmi anlaşma, Rus enerji şirketi Gazprom, Alman enerji şirketleri E.ON ve BASF ile Avusturyalı enerji şirketi OMV arasında Eylül 2015'te imzalandı. İmzalanan belgeye göre Proje, New European Pipeline AG adlı yeni proje şirketi tarafından geliştirilecek. Gazprom proje şirketinde yüzde 51 hisseye sahip olurken, E.ON,Shell, OMV ve BASF/Wintershall şirketlerinin yüzde 10’ar, ENGIE’nin ise yüzde 9 hissesi olacak. Anlaşma imzalandıktan sonra Gazprom yüzde 1 hissesini ENGIE’ye sattı. Böylece Gazprom’un hissesi yüzde 50’ye inerken, ENGIE’nin hissesi de yüzde 10’a çıktı. Adını çokça duyduğumuz proje ortakları, dünyanın önde gelen büyük enerji şirketleri ve hepsinin de Rusya ile bağlantıları var. E.ON Rusya'da beş elektrik santrali işletiyor, RoyalDutch Shell, Sakhalin-2 Projesinde yüzde 27.5 hisseye sahip, OMV eski Sovyet Rusya ile 1968'de imzaladığı anlaşma ile ilk Avrupalı şirket olarak uzun süreli en güvenilir ortak, Wintershall ve Engie de Kuzey Akım 1 projesinde paya sahipler. Kuzey Akım 2 olarak adlandırılan proje, tam da Türk Akımı ve Güney Akım projelerinin belirsizliği nedeniyle şu anda Gazprom'un Avrupa hedeflerinde kilit öneme sahip. Ama projeyle ilgili ciddi bir muhalefet sözkonusu. Hem de projenin tamamıyla ticari olduğu ve Avrupa'nın enerji arz güvenliğini garanti ettiği konusunda ısrar eden Rusya ve partneri Almanya ile projenin ticari ortakları konumundaki büyük enerji şirketlerine rağmen…

AB komisyonu arada kaldı

Tüm bu süreçte AB tam anlamıyla kendi adalet ve hukuk ilkeleriyle Rusya gazından bağımsızlaşma hedefi arasında sıkışıp kalmış durumda. Çoğu proje ortağı şirketlerin ev sahibi konumundaki Batı Avrupa ülkeleri ile Avusturya projenin yanında yer alırken, Doğu Avrupa ülkeleri projenin karşısında duruyor. AB içinde projeye karşı çıkanlar Gazprom’un tekel gücünün artacağını ve projenin ekonomik olmaktan ziyade politik olduğunu dile getiriyorlar. Ama AB yasalarındaki denizaltı boru hattı düzenlemelerinin tam olmaması nedeniyle AB’nin bu projeye engel olabilecek yasal bir altyapıya sahip olmadığını belirtelim.

Bu eleştirilerin odağında, mevcut Kuzey Akım Boru hattı kapasitesinin tamamının kullanılmıyor olması yer alıyor. Henüz birincisi bile tam kapasiteyle kullanılamıyorken ikinci bir hat yapmanın gereksiz olduğu ve ekonomik olarak bir mantığının bulunmadığı ifade ediliyor. Buna küresel enerji piyasasındaki gaz bolluğu, gaz fiyatlarının düşmesi ve Avrupa'nın yenilenebilir enerji atılımıyla gaz talebinin yavaşlaması da eklendiğinde Rusya'nın 11 milyar dolar gibi pahalı bir enerji projesini hayata geçirmek istemesi çok da anlamlı gelmiyor. Karbondioksit salımını yarı yarıya azalttığı için elektrik üretiminde kömür yerine doğalgaz kullanılmasının Avrupa doğalgaz ithalatını arttıracağı, ancak bunun yeterli olmayacağı belirtiliyor.

Rusya ise bu iddialara rakamlarla yanıt veriyor. AB’nin Rusya’ya uyguladığı yaptırımlara rağmen 2014 yılına göre 2015’te Gazprom’un doğal gaz ihracatının yüzde 8 artarak 159,4 milyar dolara ulaştığını hatırlatıyor. 2015 yılında Rusya’dan Fransa’ya doğal gaz ihracatının yüzde 36.8, Almanya’ya yüzde 17.1; İtalya’ya yüzde 12.6, Avusturya’ya yüzde 11.5 ve Büyük Britanya’ya yüzde 10.2 oranında artış gösterdiğini belirtiyor. Gazprom’un Türkiye dahil Avrupa ülkelerine doğal gaz ihracatının 2016 yılı için 162.6 milyar metreküp olacağı tahminine dikkat çekiyor. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA)verileri de Rusya’ya destek veriyor. IEA Batı Avrupa'nın doğalgaz talebinin en azından 2040 yılına kadar azalmayacağını, tersine yüzde 0.8 oranında artacağını öngörüyor.

LNG terminallerinin hızla devreye girmesi projenin önündeki en önemli engellerden biri olarak görülüyor. Mesela Polonya ilk LNG alımını Katar'dan gerçekleştirdi. Yine, ABD’nin “Kaya Gazı Devrimi”nin sonucu olarak, ürettiği doğalgazı LNG formatında ihraç etmesi yönünde attığı adımlar da Rus gazı için önümüzdeki dönemde ciddi engel oluşturabilir. Bu yıl Nisan ayında Portekiz'e ulaşan ilk Amerikan LNG kargo gemisinin ardından ikincisi de 22 Temmuz tarihinde İspanya'ya ulaştı. Bazı uzmanlar Avrupa'nın doğalgaz talebinin azalacağını ve ek bir doğalgaz ithalatına ihtiyaç duymayacağını düşünüyor. Hatta mevcut Ukrayna gaz transitinin bile geleceğinin belirsiz olduğunu düşünüyorlar.

Rusya Gazı garanti edemiyor

Tüm bu süreçte AB tam anlamıyla kendi adalet ve hukuk ilkeleriyle Rusya gazından bağımsızlaşma hedefi arasında sıkışıp kalmış durumda.
Tüm bu süreçte AB tam anlamıyla kendi adalet ve hukuk ilkeleriyle Rusya gazından bağımsızlaşma hedefi arasında sıkışıp kalmış durumda.

Kuzey Akım 2 Projesi’nin önündeki bir diğer engel de Gazprom'un Sibirya Gücü (Power of Siberia) Boru Hattı görüşmelerini sonlandıramamış olması. Dolayısıyla Gazprom yılda fazladan bir 55 milyar metreküplük gazı garanti edemiyor. Rusya’dan Çin’e uzanacak bir doğalgaz boru hattı olan Sibirya Gücü boru hattı, (Altay Boru Hattı dâhil) Gazprom’un AB’ye olan doğal gaz satış bağımlılığını azaltmak için gördüğü en büyük fırsat. Ancak bu durum, Rusya’nın AB’ye yapacağı gaz satışlarına güvenerek Sibirya üzerinden Çin’e sevkiyat yapmasına imkân verecek boru hattı yatırım projelerini finanse edemeyeceği anlamına da gelir.

Almanya enerji HUB'I olacak

Kuzey Akım 2 gerçekleşirse Almanya Avrupa'nın en büyük gaz hub'ı olacak. Dolayısıyla projeye en büyük destek Almanya'dan geliyor. Almanya'nın 2015 yılında doğalgaz ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 35 artarak 30 milyar metreküp oldu. Almanya'nın geçen yılki doğalgaz arzı içinde Rusya'nın payı bir önceki yıldaki yüzde 38 oranından yüzde 40'a yükseldi. Kuzey Akım 2 ile Gazprom, Almanya doğalgaz tedariğinin yüzde 60'ını sağlayarak Almanya pazarında en büyük paya sahip olacak.

Ama Almanya Kuzey Akım 2 projesinin sürdürülmesi adına Gazprom'un Avrupa'daki tekel konumunu dikkate almamak ve konu kendi enerji güvenliği olduğunda çifte standart uygulamakla eleştiriliyor. Bir yandan kendi çıkarlarını korumaya çalışırken diğer yandan da AB enerji piyasası yasalarını ihlal etmemeye çalışan Almanya hükümetini zor bir görev bekliyor.

Doğu Avrupa ekmeğinden olacak

Baltık ülkeleri Litvanya, Letonya, Estonya ile Slovakya ve Polonya bu projeye karşı. Polonya, Slovakya ve Ukrayna, Rusya’nın Avrupa’ya gönderdiği doğalgazı mevcut boru hatlarından göndermesi nedeniyle aldıkları yıllık yaklaşık 3 milyar dolarlık transit ücretini kaybetmek istemiyor ve projeye itiraz ediyor.

2015 yılı sonunda Polonya ve Slovakya'nın başını çektiği dokuz Orta ve Doğu Avrupa ülkesi Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk'a bir mektup yazarak enerji güvenliği çerçevesinde projenin durdurulmasını istediler. AB, Alman uzmanlarla birlikte Kuzey Akım 2 projesini yasal ve teknik incelemeye aldı ve proje hakkında olumlu sonuca ulaştı. Bu sonuca rağmen Kuzey Akım 2 muhalifi hükümetler Mart ayında AB’ye yeni bir mektup daha gönderdiler. Litvanya, Estonya, Letonya, Çek Cumhuriyeti, Polonya, Macaristan, Romanya ve Slovakya (VisegradGroup ) başbakanları Mart ayı ortasında Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker’a yazdıkları mektupta projenin tümüyle iptalini talep ettiler. Mektubu imzalayan liderlerden olan Litvanya Başbakanı Dalia Grybauskaite ise Ukrayna basınına verdiği demeçte, projeyi Avrupa Enerji Birliği’nin testi olarak niteledi. Bu boyuttaki bir projenin özel ticari bir proje olamayacağını ve jeopolitik olduğunu vurgulayan Grybaustaite, Kuzey Akım 2’nin sadece Ukrayna’ya maliyetinin yılda 2 milyar dolar civarında olacağını ekledi

Nord Stream 2 şirketi protestoları yanıtladı

Türk Akım doğalgaz boru hattı.
Türk Akım doğalgaz boru hattı.

İsviçre merkezli Kuzey Akım 2 Şirketi konumundaki New European Pipeline AG, eski Doğu Bloku ülkelerinden gelen protestolara cevap vermek durumunda kaldı. Cevabi mektupta, iddia edilenin aksine Avrupa enerji arzının hiç bugünkü kadar çeşitli olmadığını vurgulayan New European Pipeline AG yönetimi, Kuzey Akım 2 projesinden en çok şikayet eden ülkelerin aslında projeden en çok yarar sağlayacak ülkeler olduğu görüşünü savundu. Ancak “bu yarar”ın ne olduğu konusunda şikayetçi ülkelerle farklı düşünüldüğü görülüyor. Kuzey Akım 2 ile taşınacak gazın üçte ikisinin Avusturya Baumgarten'deki gaz hub'ı ile iletileceği ve bu hub'ın ideal bir bağlantıyla Orta, Batı, Güneybatı ve Güney Avrupa ülkelerine de gaz sağlayacağının altı çiziliyor. Ancak bu argüman, şikayetçi ülkelerin Ukrayna hattının kullanımından elde ettikleri geliri kaybedecekleri yönündeki şikayetlerine bir çözüm olacak gibi görünmüyor. Yani mesele sadece gazsız kalıp kalmamak değil, gaz iletim ve ticaretinden paylarına düşen geliri alıp alamamak...

Polonya'ya rağmen

Türk Akımı’nda canlanma sinyallerinin gelmesinin hemen ardından proje ile ilgili son olumsuz gelişme haberi Polonya’dan geldi. Projenin inşası için Polonya Rekabet Kurulu'na yapılan katılım ortaklığı oluşturma başvurusu Kurulun onay vermemesi nedeniyle 12 Ağustos’ta geri çekildi. Böylece, Avrupalı enerji şirketlerinin Rus doğal gazını Almanya'ya taşıyacak Kuzey Akım 2 doğal gaz boru hattı için ortak şirket kurma planları çöktü. Ancak Kuzey Akım 2 konsorsiyumunda yer alan Shell, Wintershall, Engie SA, OMV ve E.ON, Gazprom'un liderliğindeki Kuzey Akım 2 doğal gaz boru hattının inşası için katkı vermenin başka yollarını arayacaklarını, projenin Polonya Rekabet Kurulu'nun kararından etkilenmeyeceğine ifade ettiler.

Rusya ve ortağı Almanya’nın projenin tamamıyla ticari olduğu ve Avrupa'nın enerji arz güvenliğini garanti ettiği konusundaki ısrarlarına rağmen proje karşıtları şimdilik kararlı görünüyor. Ancak Doğu Avrupa ülkelerinin doğalgaz teçhizatında güvence aldıkları takdirde projeye onay verecekleri tahmin ediliyor. Nitekim Güney Akım ve Türk Akımı projelerinin sekteye uğramasıyla zarara uğrayan İtalya başta projeye karşı çıkarken, daha sonra proje içinde yer almak istediğini açıkladı.

Gazprom işe koyuldu

Tüm bu leyhte ve aleyhte tartışmalar süredursun, Gazprom, Haziran ayında Kuzey Akım 2 için yaklaşık 1 milyar dolar değerinde bir boru döşeme ihalesi düzenleyerek çalışmaları başlattı. Gazprom CEO`su Aleksey Miller, Kuzey Akım 2 projesinin planlandığı gibi 2019 sonunda hayata geçirileceğinden kuşkularının bulunmadığını belirterek, "Boru alımı için ihale açmaya hazırlanıyoruz. Eylül ayında da boruların döşenmesi işi için ihale olacak. Boruların döşenmesi işi 2017 yılı başlarında başlayacak" demişti.

Rusya’nın son on yılda doğalgaz satışını istikrarlı bir şekilde arttırdığı iki ülke olan Almanya ve Türkiye’yi doğalgaz satış planlarının merkezine alması çok anlaşılır. Türk Akımı’nın son söylendiği şekliyle iki hat üzerinden veya tek bir etapta hayata geçirilme ihtimali yüksek. Çünkü zaten Güney Akım sürecinde denizaltına borular döşenmiş durumda.

Kuzey Akım 2 projesinin kaderi birçok faktöre bağlı. İşte bunlardan birkaçı: Doğalgaz fiyatları, doğalgaz talebinin gösterdiği yön, piyasaların güvenliği, finansman ve AB’nin politik onayı. Ve tabi belki de hepsinden önemlisi Rusya ekonomisinin bu projenin altından kalkıp kalkamayacağı... Ama projeye karşı yürütülen tüm güçlü muhalefete ve en son ortaklık kurma planlarının çökmesine rağmen Almanya ile ortak büyük petrol şirketlerinin de bastırmasıyla projenin gerçekleşme ihtimali ağır basıyor. Üstelik Türk Akımı’nın yeniden canlanma ihtimali de Rusya’nın Kuzey Akım 2’de elini güçlendiriyor. Ne de olsa aynı ülkenin aynı gazını taşıyacak iki projeden biri Kuzey Akım, diğeri şimdiki adı Türk Akımı olsa da Güney Akım...