Savunma endüstrisinde derin birleşme
Patriot ve Tomahawk üreticisi Raytheon ile jet motorları üreticisi United Technologies birleşiyor. Yeni şirketin adı Raytheon Technologies olacak. ABD ordusunun havacılık ve savunma sanayindeki bu en büyük tedarikçi iki şirketinin birleşmesi, savunma uzmanlarına göre sıradan bir birleşme değil. Çin ve Rusya’nın küresel füze ve savunma sistemleri pazarında ABD’yi geride bırakmaları, ABD yönetimini kaygılandırıyor.
Yılın en büyük şirket birleşmesi ABD’de gerçekleşiyor. Patriot ve Tomahawk füze savunma sistemlerinin üreticisi Raytheon ile Pratt &Whitney jet motorları üreticisi United Technologies’nin (UT) havacılık bölümü birleşmek üzere anlaştı. 2020 yılının ilk yarısında tamamlanması beklenen birleşmeden doğacak şirketin adı Raytheon Technologies olacak. İki şirketin birleşmesinden sonra oluşacak yeni yapı, sivil ve askeri havacılıktan silah üretimine kadar çok geniş bir yelpazede üretim yapacak.
2019 yılının en büyük şirket birleşmesinin tarafları olan Raytheon ile UT’nin toplam piyasa değeri yaklaşık olarak 170 milyar dolar civarında. İki şirketin yıllık satış geliri ise geçen yıl 74 milyar dolar olarak gerçekleşti. Her iki şirket de havacılık devi Airbus ve Boeing’in en büyük tedarikçileri. Anlaşma uyarınca UT hissedarları, birleşmeyle oluşan Boston merkezli Raytheon Technologies’in yüzde 57’sini elinde bulunduracak. Raytheon’un hissedarlarının ise yüzde 43 hisse alması planlanıyor. ABD basınında Raytheon CEO’su Thomas Kennedy’nin yönetim kurulu başkanı, UT CEO’su Greg Hayes’in ise CEO olacağı ve 2 yıl sonra başkanlık koltuğuna oturacağı yazılıyor.
ABD geride kalmak istemiyor
Son yıllarda füze ve savunma sistemleri pazarında, özellikle Çin ve Rusya’nın teknolojik olarak üstünlüğü ele geçirmesi, ABD yönetimini kaygılandırıyor. Birleşme sonrası iki şirketten yapılan ortak açıklamada da bu kaygının izlerini görmek mümkün. İki şirketin açıklamasında yeni yapının daha güçlü bir Ar-Ge ve teknolojiyle ABD ve müttefiklerine inovatif ve maliyet tasarruflu çözümler sunmayı hedeflediği kaydediliyor.
İki dev şirketin birleşmesi, savunma uzmanlarına göre de sıradan bir olay değil. Çünkü her iki şirket aynı zamanda ABD ordusu ile ABD’nin müttefiklerinin havacılık ve savunma endüstrilerindeki en büyük tedarikçileri konumunda bulunuyor. Savunma uzmanlarının genel kanısı, ABD savunma sanayinin küresel teknoloji yarışında, rakiplerine göre gerilerde kaldığı ve eskiyen sistemleri yenilemesi gerektiği yönünde. 2021 sonrası büyüme endişelerinin iki şirketi birleşmeye itmiş olabileceğini belirten savunma uzmanları aynı zamanda, ABD-Çin arasındaki ticari rekabet sonucu çıkacak zararlardan korunmak veya gelecekte Ar-Ge’lerine daha fazla fon alabilmek için şirketlerin birleşme yolunu seçmiş olabileceğini belirtiyorlar.
United Technologies
dünyanın en büyük uçak motoru ve bileşenleri üreticilerinden United Technologies Company (UT) uçak motorlarından asansöre kadar geniş bir yelpazede üretim yapan bir sanayi devi. Jet motorları ve kokpit kontrol sistemleri üreticisi Pratt & Whitney ile Collins Aerospace’ün de sahibi. Şirketin son yılları oldukça hareketli. Ekim 2011’de gelecekte Airbus 4320 ve Boeing 737’lerin yerini alacak bir uçak üretmek için UT bünyesindeki Pritt & Whitney, ingiliz motor üreticisi Rolls-Royce ile ortaklık kurdu. 2013 tarihinde 120-230 koltuk kapasiteli tek koridorlu yolcu uçakları için motor üretmek üzere oluşturulan bu ortaklığı bitirdiler. UT, 2018’ın Eylül başında, uçaklar için elektronik ve bilişim sistemleri yapan Rockwell Collins’ı 30 milyar dolar karşılığında bünyesine kattı. Rockwell ise kabin içi ürünler üreten B/E Aerospace firmasını 2017 yılının başlarında 8.6 milyar dolar bedelle satın almıştı. UT CEO’su Greg Hayes, Raytheon ile vardıkları anlaşmadan sonra yaptığı açıklamada, birleşmenin hava-uzay ve savunma sanayi sektörünün geleceğini belirleyeceğini ve emsalsiz bir teknolojiyle çok geniş bir ar-ge kapasitesine ulaşılacağını belirtiyor.
Raytheon
ABD savunma endüstrisinin köklü şirketi Raytheon; füze savunma sistemleri ve siber güvenlik çözümleri sunuyor. Patriot ve Tomahawk gibi füze savunma ve hücum sistemlerini üretiyor. Bunun yanında uydu sensörleri ve radar teknolojileriyle bilinen H.A.A.R.P. (yüksek frekanslı aktif aurora araştırma programı) projesinin de bilimsel araştırma patentine sahip. Racytheon’un United Technologies ile birleşmesi, sadece rekabet hukukunu ilgilendirmiyor. Amerikan yönetimi bu birleşmeye daha çok kendi ülke çıkarları açısından onay veriyor. Bu şekilde özellikle Avrupa’da güçlenmeye başlayan savunma sanayi ortaklıklarına karşı bir üstünlük sağlanması amaçlanıyor. Bu arada Patriot hava ve füze savunma sistemi, bir dönem Türkiye’nin de gündemindeydi. Ancak ABD eski başkanı Barack Obama, Türkiye’nin Patriot talebini olumlu karşılamadı. Türkiye’nin tercihi, Çin’den füze satın almasının önünde engeller oluşunca, teknik özellikleri Patriot ile kıyaslanan Rus yapımı S-400 füze savunma sisteminden yana oldu. Bunun üzerine ABD dışişleri bakanlığı, 3,5 milyar dolar değerindeki Patriot sistemlerinin Türkiye’ye satılmasını onayladı.
Patriot mu S-400 mü?
Füze savunma sistemleri arasında dünyanın en gelişmiş iki teknolojisi karşı karşıya... Rus yapımı S-400 mü daha güçlü yoksa ABD yapımı Patriot füzeleri mi? Cevabı için iki savunma sisteminin teknik özellikleri kıyaslanıyor. Patriot (phased-array tracking and ıntercept of target), Nike Hercules ve Hawk füzelerinin yerini alması amacıyla 1965’te ABD’li Raytheon firması tarafından geliştirilmeye başlandı. İlk atışı 1970’te yapılan Patriot, o dönemde Amerikan ordusu’nun öncelikleri dışında kaldı. Sonraki süreçte çalışmalarına devam edilen sistem ancak 1983’te operasyonel olarak kullanılabildi. Patriot, 1980’lerın sonunda balistik füzelere karşı hassasiyetinin arttırılmasının ardından ‘’mım-104 pac2’’ olarak yeniden adlandırıldı. 2000’lı yıllara gelindiğinde pac2’nın modernize çalışmaları devam etti ve taktik balistik füzelere karşı gem/t ve seyir füzelerine karşı gem/c modelleri geliştirildi. azami uçuş süresi 170 saniye olan Patriot füzesi, Japonya’da Mitsubishi tarafından lisans altında üretiliyor. Füze bugün ABD ve Japonya dışında Almanya, Hollanda, İspanya, İsrail, Kuveyt, Suudi Arabistan, Tayvan ve Yunanistan tarafından kullanılıyor. Patrıot’un sözcük anlamının “vatansever kışı” olduğu belirtiliyor.
Türkiye, S-400’ü tercih etti
Türkiye’nin Rusya’dan satın aldığı S-400 füze savunma sistemi ise orta menzilli hava savunma sistemi S-300’den geliştirilmiş. Şu anda dünyada kullanımda olan en iyi hava savunma sistemlerinden biri olarak gösteriliyor. S-400, Rusya’nın soğuk savaş döneminde geliştirmeye başladığı füze savunma sisteminin dördüncü neslini temsil ediyor. yeni nesil kısa orta ve uzun menzilli hava savunma füze sistemi S-400’ün S-300 sistemlerinden en önemli farkı, daha fazla hedefi aynı anda takip edebilmesi ve gelişmiş elektronik karşı tedbirlere sahip olması. Türkiye, biri opsiyonlu iki adet S-400 sisteminin satın alınması konusunda Rusya ile anlaşmaya vardı. Bu sistem 12 temmuz tarihinden itibaren kargo uçaklarıyla Türkiye’ye getirilip, kurulmaya başlandı. Varılan anlaşma uyarınca, sistemin kontrolü tamamen Türk Silahlı Kuvvetleri’nde olacak. Anlaşmanın toplam maliyetinin 2,5 milyar dolar civarında olduğu hesaplanıyor. Sistemin kullanıma hazır hale getirilmesiyle birlikte Türkiye, s-400 kullanan ilk NATO üyesi ülke olacak. Türkiye’nin ayrıca kendi füze savunma sistemini geliştirme planı da bulunuyor.