Rüzgarın yönünü Çin belirleyecek
Çin, çip krizi ile başlayan küresel pazardaki konumunu elektrikli otomobiller ile daha da sağlamlaştırdı. Bataryanın ham maddesi olan lityum ve teknolojik altyapının liderliği, Çin’ı 2023 yılında 9,3 milyon adet satış rakamı ve yüzde 63,5 pay ile küresel elektrikli otomobil satışlarında zirveye taşıdı. Uzun yıllardır içten yanmalı araç üretimi konusunda lider olan Avrupa ve ABD, bu durumdan fazlasıyla rahatsız olsa da yakın gelecekte karbonsuz bir dünya ve daha ekonomik bir ulaşım için rüzgarın yönünü Çin belirleyecek.
Elektrikli araç pazarı her geçen gün büyümeye devam ediyor. 2023’te dünya genelinde elektrikli araç satışları bir önceki yıla göre yüzde 35 artış göstererek 14 milyon adede, pazar payı ise yüzde 15,8’e ulaştı. Son 10 yılda satışlardaki en yüksek artış ise 2020’den 2021 yılına geçişte yaşandı. 3,2 milyon olan elektrikli araç satış adedi 2021 yılında 6,7 milyon adete ulaşarak yüzde 109’luk bir büyüme kaydetti. Bu gelişmelere ise pandemi, Paris İklim Anlaşması, artan yakıt maliyetleri ve içten yanmalı motor tedarikinde yaşanan sorunlar etken oldu. Ayrıca elektrikli araçların popülerliğinin artması, pazarın elektrikli araç eğiliminin başlangıcında olması da yükselişin diğer etkenlerini oluşturdu.
Elektrikli araç satışları 2023 yılında bir önceki yıla göre Avrupa’da yüzde 17, Çin’de yüzde 36 ABD’de ise yüzde 48 oranında artış gösterdi. Her ne kadar dünya genelinde artış yaşansa da özellikle Avrupa’da elektrikli araç üretim ve talebinde yavaşlama yaşandı. Peki, neydi bu yavaşlamanın sebebi? Avrupa, batarya ve teknolojik altyapının yani elektrikli araç pazarının yaklaşık yüzde 65’ine hakim olan Çin’in varlığından rahatsız mı oldu?
Mercedes, Renault ve Apple’dan geri vites
2024 yılına geçerken Mercedes, Renault gibi firmalar elektrikli araçlara geçme fikrinden vazgeçerken, teknoloji markası Apple ise kendi elektrikli aracını üretmekten vazgeçti. Mercedes 2030 planını yüzde 100 saf elektriğe ulaşmaktan, yüzde 50'ye düşürdü. Elektrifikasyon stratejisinin temel hedefi Avrupa pazarında liderliği ele geçirmek olan Renault’un Ampere model arabasının halka arzını ertelemesine sebep olarak sermaye piyasalarındaki elektrikli araç işletmelerinin değerlemesinin düşmesi gösterildi. Tesla ve MG bu büyük mücadelede meydan okumaya devam ederken Renault, toparlanmak için Çin’in elektrikli araç tedarik zinciriyle işbirliğini güçlendirme yoluna gitti. Şanghay merkezli danışmanlık firması Automobility CEO’su Bill Russo, büyük otomobil üreticilerinin elektrikli araba yatırımlarını yavaşlattığını ancak hiçbir şekilde vazgeçmediklerini söyledi.
Bölgelere göre küresel elektrikli araç satışları
Çin 2023 yılı itibari ile 8,8 milyon elektrikli araç satış adedi ile global çapta yüzde 59 pazar payına ulaştı. 2023 yılında Çin’de 8,4 milyon adet elektrikli araç satılırken, tüm dünyada ise 14,1 milyon adet satıldı. Yani Çin’de satılan elektrikli araçlar, dünyada satılan toplam elektrikli araçların yüzde 59’unu elde etti. Çin’in dış pazarlara ihraç ettiği elektrikli araçlar ile birlikte satış rakamı 9,3 milyon adede, pazar payı ise yüzde 63,5’e ulaştı.
Elektrikli mobilitenin geleceğine giden, en azından yakın vadede Çin'den geçmeyen bir yol yok gibi. Çin'in tedarik zinciri, maliyet avantajı ve ölçeği, bataryalar da dahil olmak üzere uygun fiyatlı elektrikli araç bileşenlerine erişime ihtiyaç duyan oyuncuları çekmeye devam edecek. Russo’ya göre, elektrikli araç pazarında dış görünümü olmayan ancak koruması gereken bir iç pazarı olan diğer markalar/ülkeler ‘kutuyu tekmelemenin’ ve zaman kazanmanın bir yolu olarak tarife koruması arayacaklar. Aradıkları bu tarifeler, maliyetleri artırıp pazardaki kabullerini azaltırken, karbondan arınma çabalarını da engelleyecek. Yani Russo’ya göre, elektrikli araç pazarında Çin hakimiyeti yakın gelecekte de devam edecek.
“Hiçbir üretici rüzgara karşı yürümek istemez”
SARJAGEL.COM Genel Müdürü Selçuk Nazik, bu duruma etken olarak içten yanmalı motordan elektrikli motora dönüşte Avrupalı şirketlerin adapte olmakta zorlandığını, bürokrasilerinin yavaş işlediğini söylüyor. Nazik’e göre, burada Avrupa ve ABD, Çin’e karşı bir denge politikası yürütecek ve ancak gelişmiş ekonomilerde oyunu her zaman tüketiciler kuracağı yani talep arzı yöneteceği için bu süreçte çok uzun sürmeyecek. Nazik, “Şu anda Çin’de menzili bin km’nin üzerinde, 0-100 hızlanma performansı 2 sn’nin altında içten yanmalı rakiplerine kıyasla yüzde 50 daha uygun fiyatlı pek çok elektrikli araç modeli var. Sonuçta tüketiciler bu modelleri mutlaka talep edecek ve üreticiler üzerinde baskı kuracaktır. Avrupalı üreticilerin teknolojilerini bu yönde geliştirmeleri kaçınılmaz olacak. Hiçbir üretici rüzgâra karşı yürümek istemez, rüzgârın yönünü ise tüketici belirler” dedi.
Gerilemenin bir nedeni de ‘güven’
Avrupalı otomotiv üreticileri elektrikli araçlar ile ilgili şirketler özelinde yatırım ve girişimlerde bulunurken, Çin’in bu konuyu devlet politikası haline getirmesinin Çinli otomotiv üreticilerinin elini oldukça kuvvetlendirdiğini söyleyen OSS Başkanı Ali Özçete, küresel pazarda elektrikli araç satışlarını etkileyen birçok parametreden bahsetti. Özçete, “Avrupa’da yüksek faiz oranlarının olması tüketicileri alım konusunda etkileyen unsurlar arasında yer alıyor. Altyapı eksikliği, batarya ömrü ve yakın gelecekte otomotiv teknolojilerinin yeniden güncellenme ihtimali tüketicileri değer kaybedecek bir aracı satın almak yerine teknolojisi tam anlamıyla kabul görmüş bir sonraki modeller için beklemesine neden oluyor. Bu gibi durumların satış rakamlarında gerileme yaratmasına sebep olduğunu söyleyebiliriz” sözlerini ekledi.
Herkes Çin’i takip ederken Çin neden Almanları takip ediyor?
Çin’de en yüksek satış rakamına ulaşan 3 araç marka modeli ise 2,5 milyon adet ile Volkswagen, 1,4 milyon adet ile Geely ve 1,2 milyon adet ile Nissan oldu. Çin’de satılan toplam 30 milyon aracın yaklaşık 9 milyonu ise elektrikli araçlardan oluştu. Yani Çin, kendi içinde de büyük bir elektrikli araç talebine ulaşırken, en yüksek satış rakamına ulaşan Alman markası Volkswagen ile de dikkatleri üzerine çekti!
Yabancı bir firma olmasına rağmen geçmişinden yararlanarak yerli firmalarla mücadele eden Volkswagen, uzun yıllardır Çin’deki hakimiyetini korumaya devam ediyor. Bölgede bulunan 3 fabrikası ile sosyolojik yapıya uygun araba pazarlayan Volkswagen, Çin pazarında Skoda, Audi ve Porsche dahil olmak üzere çok sayıda markayı yönetiyor.
Çin ile ilgili olumsuz giden en temel nokta ise ürettiği elektrikli otomobillerin küresel tüketici pazarında marka bilinirliği ve marka imajının oldukça az olması. Çinli otomotiv üreticilerinin bu konu ile ilgili yatırımlarını artırması ve pazardaki güçlü payının kalıcı olması için çalışmalar yapması ise en kritik noktalardan biri olarak değerlendiriliyor.
Türkiye'deki durum ne?
- Türkiye’de ise 2023 yılında elektrikli araçlar yaklaşık yüzde 7 pazar payına ulaştı, satış adetleri ise 2022 yılına göre yüzde 844 oranında bir artışla 72 bin adeti geçti.
Togg, Tesla ve ardından BYD’nin pazara girmesi 2023 yılında satışları daha da etkiledi. 2023 yılında bir önceki yıla göre BYD satışlarını yüzde 62, Tesla yüzde 38, BMW Group yüzde 30 Hyundai Motor yüzde 10, Mercedes Benz ise yüzde 25 artırdı. Ülkemizde içten yanmalı modelleri çokça tercih edilen Chery’nin ise ilginç bir şekilde dünya genelinde elektrikli araç satışları bir önceki yıla kıyasla yüzde 48 geriledi.
Ancak 2023’ün sonunda yayınlanan elektrikli araç ithalatında yeni düzenleme elektrikli araç satış rakamlarını etkiledi. Tebliğ sonrası Çin’den elektrikli araç ithal eden, distribütörlük, bayilik alan firmalar yeni modeller de getiremedi. Bu sebeple elektrikli araç satışlarındaki hızlı artış, yerini dengelemeye bırakıp, şarj edilebilir hibrit teknolojisinin önü açılsa da 2024 yılında 100 bin adet elektrikli araç satışı bekleniyor.