Rekabet gücü yüksek sanayimizle vakit Türkiye vaktidir
100 yıl önce, tam bağımsızlık mücadelesinin ardından kurulan Cumhuriyetimiz; bugün etrafındaki çatışmalara ve ateş çemberine rağmen, bu zor coğrafyada Türk Milletinin hür ve bağımsız yaşamasının teminatı olmaya devam etmekte.
İlk asrımızda büyük mesafe kat ettik, büyük tecrübe kazandık. Sanayileşme tarihimizin seyrini değiştirmeyi sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Ak Parti iktidarlarıyla milletçe başardık.
Askeri insansız hava aracı üretiminde dünyada lider; ticari araç, güneş paneli, beyaz eşya, çimento üretiminde Avrupa’da birinci; 21 yıl içinde Organize Sanayi Bölgesi sayısını 192’den 353’e çıkaran; çelik ihracatını 6 kat artırarak, 24 milyar dolara; makine ihracatını 9,5 kat artırarak, 23 milyar dolara; kimya ihracatını 10 kat artırarak, 30 milyar dolara; otomotiv ihracatını 13 kat artırarak; 32 milyar dolara yükselten bir Türk sanayii inşa ettik.
Bütün bunları başarmanın yanında, tüm bu kazanımların kalıcı olmasını ve Cumhuriyetimizin ikinci asrını “Türkiye Yüzyılı” yapmayı mümkün kılacak çok önemli bir iş daha yaptık. “MİLLİ TEKNOLOJİ HAMLESİ”ni gerçekleştirdik. Kritik teknolojilerde tam bağımsızlık anlayışıyla, Ar-Ge ve inovasyon kabiliyeti ile teknoloji geliştirebilen bir sanayi ekosistemi kurduk. Bu hamlenin öncüsü, elbette savunma sanayii olacaktı. Zira savunmada tam bağımsızlık, terörle mücadele ve bu zor coğrafyada istiklal ve istikbalimiz için mutlak zorunluluktu.
Kritik teknolojilerde tam bağımsızlık anlayışıyla, Ar-Ge ve inovasyon kabiliyeti ile teknoloji geliştirebilen bir sanayi ekosistemi kurduk. Ar-Ge harcamalarımız 21 yılda, yıllık 1,2 milyar dolardan 12 milyar dolara yükseldi.
Bundan 21 yıl önce yerli patent başvurularında dünyada 39’uncu iken; bugün yerli patent başvurularında 12’nci, marka başvurularında 4’üncü, tasarım başvurularında ise 2’nci sıradayız.
Son 5 yılda verdiğimiz imalat sanayi teşvik belgelerinin yüzde 44’ü orta yüksek ve yüksek teknolojili üretim alanlarında gerçekleşti.
60 yıl öncesinin devrim otomobili hayalini devrin otomobilini üreterek gerçeğe dönüştürdük. Şimdi; Türkiye’nin bu hamleyi büyütmesinin, “Milli Teknoloji Hamlesi”ne yeni başarı hikayeleri eklemenin tam vakti.
272 bin kişilik Ar-Ge ordumuzla, milyon milyon gencimizin akın ettiği TEKNOFEST’lerden doğan, teknoparklarda büyüyen binlerce teknoloji girişimiyle, rekabet gücü yüksek sanayimizle vakit Türkiye vaktidir.
Lider milli teknoloji girişimleri çıkaracak, kamu öncülüğünde etkin sanayi politikaları yürüteceğiz. 5G teknolojilerinden uçan akıllı mobilite sistemlerine, bataryadan çip teknolojilerine, güneş panellerinden rüzgar türbinlerine, biyoteknolojik ilaçlardan yeni nesil uydu teknolojilerine, hızlı trenlere birçok alanda büyük atılımlar gerçekleştireceğiz.
Uydu teknolojilerinde bugüne kadar elde ettiğimiz Ar-Ge kabiliyetimizi ticarileştireceğiz. Ülkemizin stratejik güvenliği için Milli uydu markamızı oluşturacağız. Son 21 yılda Bilsat, Rasat, Göktürk uydularıyla elde ettiğimiz gözlem uydusu üretim kabiliyetini, metre altı çözünürlüklü milli görüntüleme uydumuz İMECE’yi üreterek ve bu yıl uzaya göndererek taçlandırdık.
Katma değerli üretimi artıracak, cari açığı azaltacak projeleri Ar-Ge’den yatırıma desteklediğimiz Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı’na devam ediyoruz. Makine, mobilite, üretimde yapısal dönüşüm, sağlık ve kimya ile dijital dönüşüm alanlarında desteklediğimiz, orta yüksek ve yüksek teknoloji odaklı 66 milyar lira yatırım tutarında 185 proje ile cari açığın kapanmasına yılda 7 milyar dolar katkı sağlayacağız.