Piyasalarda yaz rehavetine izin yok
Global piyasalarda beklediğimiz ve sürekli dile getirdiğimiz pozitif mola süreci yaz aylarında ivmesini artırarak devam ederken henüz bu sürecin bir trend değişimi sinyali getirip getirmediğine dair kuşkularımız devam ediyor. Yani ‘adım adım düzeliyoruz en kötüyü atlattık’ demek için daha erken görünüyor. Piyasalar yapıları gereği devamlı kar beklentileri sebebiyle kendilerini her zaman olumlu koşullara hazır tutmak istese de son üç senede yaşanan üç önemli başlık ‘pandemisavaş- bankacılık krizi’ ve bunların şimdilik kalıcı görünen global ekonomide oluşturdukları hasarlar hala ekstra temkinli olmayı gerektiriyor.
Mevcut durumda global piyasaların gündeminde yer alan majör başlıkların içinde gözümüze çarpan önemli saydıklarımıza bakarsak…
1. ABD ekonomisinde iyileşmeye devam eden enflasyon sürecinin bundan sonraki seyri ve yüksek faiz artış sürecine rağmen büyüme işsizlik verileri ışığında daha ılımlı bir resesyon ihtimalleri…
2. Avrupa tarafında biraz daha yüksek enflasyon devam ederken verilerle gelmeye başlayan ılımlı resesyon sinyalleri ama bazlı alanlarda devam eden önemli risk başlıkları…
3. Çin tarafında özel önlem almayı gerektiren ve ‘desteklenmesi gereken stratejik sektörler’ tanımı ile Çin hükümeti ve Çin merkez bankasının verdiği ultra genişlemeci teşvikler… Bu durum ortada bizim bildiğimiz ve gördüğümüzden daha büyük sorunların olduğunu da ortaya koyan dolaylı bir itiraf gibi…
4. Japonya tarafında devam eden sorunlar ve bunların görece gevşek duran dolar endeksine rağmen hala dolar-yen paritesine etki etmesi…
5. Son dönem global şartların getirdiği ve ticarette çok daha fazla korumacılık ve duvar koyma geleneğinin kalıcı olmaya başlaması riski…
6. Hala sonucu belli olmayan Rusya-Ukrayna savaş süreci ve enteresan şekilde bizi de içine alan yeni potansiyel risklere karşı ABD önderliğinde NATO’nun yeni bir yapılanma ve kodlama sürecine girmesi…
7. ABD-Çin gerginliği ve son dönem arabuluculuk çalışmalarının içine efsane Dışişleri Bakanı Henry Kissinger’in dahil olduğu yeni dönem… Global ölçekte ABD’nin Çin’e karşı kaybediyor imajının yerleştiği bir ortamda bu gerginliğin bitmesi hiç de kolay görünmüyor ve piyasaları devamlı etkileme gücüne sahip…
8. Aylar öncesinden gelebileceği noktasında uyardığımız ve şimdilik sumen altı edilen ve Fed’in son stres testi ile büyük ölçekli bankaların dirençli olduğunu ama sayıları 5 bini bulan küçük ve orta ölçekli yerel bankaların sorunları olabileceğini belirtmesiyle önemini korumaya devam edecek olan ‘Bankacılık Krizi’ başlığı…
9. Küresel iklim değişimlerinin getirdiği ve günden güne artmaya devam eden insanlığın geleceğini etkileme gücüne sahip ‘İklim Krizi.’ Bu başlıkla ilgili çok fazla araştırma raporu ve makale görmeye başladım… Kriz nasıl devam eder izleyeceğiz ama şu çok net… ‘su’ ve ‘tarım’ vazgeçilmez başlıklar olacak…
Bunlar yer alırken piyasanın radarındaki en önemli süreç Fed’in atacağı adımlar ve Tabii ki ECB’nin taşıdığı mecburiyetler… Fed’in önderliğinde Çin ve Japonya hariç diğer bütün global merkez bankalarının seyri piyasa fiyatlamaları için oldukça önemli olmaya devam edecek.
Fed’den son gelen ılımlı enflasyon verileri sonrası bir faiz artışı ve sonrası beklemeye geçmesi bekleniyor mevcut durumda. Ama biz geçen dönemlerde buna benzer çok fazla beklentiyi ve sonrası yaşananları sizlerle paylaştık.
Grafikler ve yazının devamı Z Raporu 51. sayısında