Özbekistan enerji sektörünü düzenlemeye yönelik hızlı adımlar atıyor
Özbekistan’da enerji sektörünü yeniden düzenleme çalışmaları hızla devam ederken, bir yandan da ülkeye yapılan doğrudan yabancı yatırımlar artış gösteriyor.
Bu yılın Şubat ayına kadar bir enerji bakanlığı olmayan ülkede enerji sektörü, metalürji ve jeoloji ile birlikte sekiz devlet bakanı yardımcısından birinin görev alanı dahilindeydi. Geçen Kasım ayında Devlet Başkanı Şevket Mirziyoyev tarafından çıkarılan bir reform kararıyla bu yoğun sorumluluk alanı kaldırılarak, Şubat ayında yerine bir enerji bakanlığı kuruldu.
Karar sonucunda enerji bakanı olan eski başbakan yardımcısı Alişer Sultanov reformları hızlandırdı. 51 yaşındaki genç bakanın neredeyse 25 yıldır ülkenin enerji sektöründe çalıştığı düşünülürse, bu makama tırnaklarıyla kazıyarak geldiği söylenebilir.
Yeni enerji bakanlığı esasen Özbekneftegaz (petrol ve gaz), Özbekenergo (elektrik) ve Özbekgidroenergo (hidroelektrik) olmak üzere üç devlet şirketinin birleşimi olarak hayata geçirildi. Özbekenergo Mart ayı sonunda termal elektrik üretimi, büyük ulusal ve uluslararası iletim hatları ve iç dağıtım ve nihai tüketicilere satış olmak üzere üç şirkete bölünmüştü.
Şimdi Özbekneftegaz da üçe ayrılacak. Bunlar çıkarma ve arıtma, (ihracat ve ülke içindeki bölgelerarası dağıtım da dahil olmak üzere) ulusal ve uluslararası ölçekte büyük boru hatları, ve ülke içindeki nihai tüketiciler olan sanayiye ve tüketicilere ulaşan küçük dağıtım boru hatları alanında çalışacak. Zengin kaynaklara sahip olan Orta Asya ülkesi, 2016 seçimlerinde Mirziyoyev’in göreve gelmesinden bu yana ekonomisini yeniden düzenlemek için döviz piyasasının serbestleşmesi, vergi yüklerinin azaltılması ve yabancı yatırımcılar için yatırım ortamının iyileştirilmesi gibi bir dizi adım atmaktadır.
Ülkenin gelecek on yılda, özellikle doğrudan yabancı yatırım çekmek istediği sektörü desteklemek için enerji ve elektrik üretimini artırması gerekiyor. Buradaki sorun, bankacılık sisteminin enerji sektöründe yapılan reformlara ayak uydurup uyduramayacağı. Zira, bireysel bankacılık reformları büyük bir hızda yayılıyor olsa da, yatırım bankacılığı teknik olarak daha karmaşık bir konudur.
Bir diğer adım ise döviz piyasasının serbestleştirilerek doğrudan yabancı yatırımlar üzerindeki vergi yükünün azaltılması oldu. Bütün bunlar ve daha fazlası, Özbekistan’ın Dünya Bankası’nın onayladığı milli hedefini gerçekleştirerek düşük orta gelirli bir devletten (kişi başı yıllık 2 bin dolar) yüksek orta gelirli bir devlete (kişi başı yıllık 8 bin dolar) dönüşmesi için gereklidir. Elbette bu oldukça iddialı olsa da, en azından belirlenmiş bir hedeftir.
Hükümet, bir adım daha ileri giderek gaz dağıtım şebekelerini ve rafinerilerini özelleştirmeyi ve yerel fiyatları ihracat fiyatlarının altında tutan sübvansiyonları kaldırmayı planlıyor. Sultanov, yalnızca doğal gazın daha verimli kullanımını değil, aynı zamanda ülkede bol miktarda bulunan kömürün kullanımını da artırmayı planlıyor. Şu anda, Özbekistan, ürettiği gazın çoğunu yakıt olarak iç piyasada tüketirken, yılda sadece 8-9 milyar metreküpünü Çin’e ve 5 milyar metreküpünü Rusya’ya göndermektedir.
- Ayrıca, Özbekistan petrol ithalatını azaltmak için ana ortağı ABD’li Air Products şirketi ile birlikte Türkmenistan yakınındaki Kaşkaderya bölgesinde 3,6 milyar dolarlık gazın sıvıya dönüştürülmesini ön planda tutuyor.
Özbekistan dünyada kendisinin ve komşularının denize kıyısı bulunmayan iki ülkeden biri (diğeri Lihtenştayn) olması nedeniyle hem ithalatta hem de ihracatta yüksek nakliye masraflarıyla karşı karşıya kalıyor.
Yurt içinde daha çok rafine ürün üretimi ülkeyi gittikçe kendi kendine yeter hale getirecektir. Kariyerinin 15 yılını inşaat ve muhasebe de dahil olmak üzere ülkenin önde gelen gaz-kimyasal tesisinde çeşitli pozisyonlarda çalışarak geçiren Sultanov, gazın yakıt olarak değil, polimer üretimi için hammadde olarak kullanılması gerektiğini düşünüyor.
Önceki Devlet Başkanı İslam Kerimov’un döneminde de, Japonya ve Güney Kore dahil olmak üzere pek çok ülke Özbekistan’ın enerji sektörünün geliştirilmesinde rol aldı. Tüm Orta Asya gibi, jeopolitik olarak Çin’in hedefinde olan Özbekistan bu çekişmeyi dengelemek için Rusya’yı kullanmaya çalışıyor. Türk sanayisinin ve inşaat gibi çeşitli sektörlerin daha önce Kazakistan ve Türkmenistan’da olduğu gibi, Özbekistan’da da iyi fırsatlar yakalayabileceği görülüyor.
Özbekistan, güçlü ve tavizsiz bir yolsuzlukla mücadele kampanyası yürütmek için kullandığı doğrudan yabancı yatırımların çeşitlenmesini memnuniyetle karşılayacaktır. Örneğin, geçen yıl atanan yeni başsavcı yolsuzluk suçlamaları sonucu Devlet Başkanı tarafından azledildi. Ülke sanayi projelerini ve planlarını mümkün olduğunca etkin bir şekilde uygulamaya devam edecektir.