Nakitsiz topluma çok daha yakınız

Türkiye, ödeme hizmetleri alanında dijitalleşme konusunda dünya genelinde en hızlı ilerleyen ülkeler arasında yer almaya devam ediyor.
Türkiye, ödeme hizmetleri alanında dijitalleşme konusunda dünya genelinde en hızlı ilerleyen ülkeler arasında yer almaya devam ediyor.

Türkiye’de büyük bir süpermarket zincirinin belirli mağazalarında nakit ödeme kabul etmeyeceğini duyurması, nakitsiz toplum konusunu yeniden gündeme getirdi. Dünyanın bazı bölgelerinde nakit kullanımı yüzde 10’un altına düşerken, nakit kullanımında düşüş, banka şube ve otomatik para çekme makinelerinin sayısında da azalmaya yol açıyor.

McKinsey tarafından küresel ödeme sistemlerine yönelik yayınlanan bir rapora göre sektörün 2026’ya kadar 3 trilyon dolar büyüklüğe ulaşacağı öngörülüyor.

Kredi veya banka kartları, elektronik para transferleri, çevrimiçi ve mobil ödeme hizmetleri aracılığıyla dijital olarak birbirlerine para aktarımının mümkün olduğu nakitsiz topluma en yakın ülkeler ise şu an için İsveç, Finlandiya ve Norveç. İsveç 2025 itibariyle banknot kullanımının sona erdirileceğini duyurdu. Finlandiya’da 2029’a kadar, Norveç’te ise 2030’a kadar nakitsiz topluma geçme hedefi bulunuyor. Son olarak Dubai, nakitsiz toplum stratejisini başlatarak ödemelerin yüzde 90’ını dijitalleştirme hedefini açıkladı.

Nakdin sınırlı kullanımına dayalı bir ekonomi düzeninin büyük avantajları olduğunu savunanlar olsa da dijital ödeme sistemlerine erişimi olmayan bireylerin dışlanması ve siber saldırılar da akıllarda soru işareti oluşturuyor.

Nakitsiz toplum daha çevreci

Nakitsiz toplumu savunanlar özellikle kayıt dışılıkla mücadele ve karapara aklama ile mücadele açısından bu ekonomi modelinin büyük avantajlar sunduğunu kabul ediyor. Buna göre nakdin sınırlı kullanımı, dijitalleşme ve vergi kaçakçılığını ortadan kaldırma ve karapara ile mücadele açısından büyük öneme sahip. Ayrıca nakitsiz bir sistem devletin her işlemi takip edebilmesi, bankacılık sistemi üzerinde tam kontrolü sağlaması açısından da gerekli kabul ediliyor.

Dünya Bankası da temassız ve mobil ödemelerin daha çevreci olduğunu, fiziksel nakit kullanımının durdurulmasının çevresel maliyetten tasarruf sağladığını açıkladı. Avrupa Komisyonu başkanı Ursula von de Leyen ise dijitalleşme ve nakitsiz ödemenin iklim korumayla aynı seviyede en önemli öncelik olduğunu açıkladı.

Pandemi döneminde temassız ödeme sistemlerinin kullanımı büyük bir ivme kazandı.
Pandemi döneminde temassız ödeme sistemlerinin kullanımı büyük bir ivme kazandı.

Dijital olmayan vatandaşlar da korunmalı

Nakitsiz toplum düzeni birçok avantaj sunsa da siber dijitalleşmeye uyum sağlayamayan kesimleri dışlama tehlikesi de bulunuyor. Bu nedenle Fransa, Danimarka ve İspanya’da nakit ödemeyi reddetmek yasal bir suç. Norveç’te de geçtiğimiz ay nakit ödeme hakkını güçlendiren bir mevzuat kabul edildi. Dijital olmayan vatandaşların herkesle aynı ödeme fırsatına sahip olmasını sağlamayı amaçlayan düzenleme, aynı zamanda siber saldırıların arttığı dünyada ödeme yöntemlerini bozabilecek dijital saldırılar gibi senaryolara hazır olunmasını da hedefliyor.

Dijital ödemelerin yüksek olduğu Çin’de de turistlerin Alipay ve WeChat Pay başta olmak üzere dijital ödeme uygulamalarına erişmekte zorluk çekmesi nedeniyle, nakit ödemeyi kolaylaştıran önlemler alındı.

Nakitsiz toplumda erişim sorunları, gizlilik kaygıları ve siber güvenlik riskleri gibi bazı zorluklarının olabileceğini; özellikle gelişmemiş ya da teknolojik altyapısı zayıf bölgelerde erişimin daha sınırlı olabileceğini belirten PaybyMe CEO’su Eren Deyiş, dijital ödeme sistemlerinde her işlemin izlenebilmesinin finansal gizlilik konusunda kaygılara yol açabileceğini, siber güvenlik tehditleri ve dolandırıcılık risklerinin de dijital ödeme sistemlerine karşı olumsuz düşünceleri pekiştirdiğini kabul ediyor. Bununla beraber Deyiş, hız, kolaylık ve güvenlik gibi unsurlarıyla nakitsiz toplumun avantajlarının dezavantajlarına baskın geldiğini ifade ederek, nakitsiz toplumun 21. yüzyılın bir gerçeği olduğuna dikkat çekiyor.

Kartsız bir toplum da mümkün olacak mı?

Türkiye, ödeme hizmetleri alanında dijitalleşme konusunda dünya genelinde en hızlı ilerleyen ülkeler arasında yer almaya devam ediyor. Nakit kullanımının giderek azalması ve dijital ödeme yöntemlerinin hızla yaygınlaşması, finansal sistemde köklü değişimlere yol açıyor. Bu dönüşüm, aynı zamanda yeni teknolojilerin hızla benimsenmesini de sağlıyor.

Merkez Bankası verilerine göre kartlı harcamaların toplam hacmi 12,8 trilyon TL’yi aştı. Nakitten uzaklaştıkça, nakitsiz bir toplumun nasıl görüneceğine yönelik öngörüler de netleşmeye başladı. Nakit kullanımı düştükçe nakitsiz toplum için farklı ödeme yöntemleri de gündeme geliyor. Akıllı telefon kullanımının artışı, özellikle gençler arasında sanal cüzdanların yükselişini de sağladı. Böylece telefon, akıllı saat ya da farklı bir giyilebilir teknoloji ödeme kartlarının da gözden düşmesine neden olabilir. Ödemede kullanılan yüzükler veya bilezikler gibi son nesil giyilebilir

cihazların kullanımı da yaygınlaşıyor. Garanti BBVA Ödeme Sistemleri tarafından yayınlanan Kartlı Ödemeler 2023 Raporu, Türkiye’de de banka hesabı olanların sayısının artış gösterdiğini ve nakit kullanımının düştüğünü gösteriyor. Rapora göre tüm işlemler içerisinde temassız işlemlerin oranı yüzde 64’e yükseldi.

Finansal okuryazarlık şart

Eren Deyiş.
Eren Deyiş.

Digital ödeme sistemlerinin Türkiye’de de hızla yaygınlaştığını belirten PaybyMe CEO’su Eren Deyiş, teknoloji ve fintek sektörünün büyümesiyle birlikte bu sürecin daha da hızlandığını belirtiyor. “İlk adımlar mobil ödeme uygulamaları ve temassız ödeme teknolojileri ile atılmıştı.

Özellikle genç nesil, mobil ödeme çözümlerini yoğun olarak tercih ediyor. Pandemi döneminde ise temassız ödeme sistemlerinin kullanımı büyük bir ivme kazandı. Küçük tutarlardaki ödemelerin temassız kartlar ve mobil cüzdanlarla kolayca yapılabilmesi, bu sistemin cazibesini artırdı” şeklinde konuşan Deyiş, bu yolda kat edilmesi gereken daha fazla mesafe olduğunu da söylüyor. Özellikle finansal okuryazarlığın, nakitsiz toplum sürecinde olmazsa olmaz bir beceri olduğunu ifade eden Deyiş, yaşlı bireylerin, kırsal kesimde yaşayan vatandaşların ve finans dünyasına yeni adım atan gençlerin bu konuda bilinçlendirilmesi gerektiğini sözlerine ekliyor.

Yorumunuzu yazın, tartışmaya katılın!

YORUMLAR
Sırala :

Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım