Mevduat faizleri düşmeli
Faizler indirilmeli tartışmasına bir başka açıdan bakma zamanı geldi. Bugüne kadar sadece bankaların piyasaya verdiği kredi faizlerini sorguladık. Oysa bakmamız gereken başka bir faiz ise mevduat faizleri.
Sadece konut kredilerinde değil aynı zamanda ticari ve kurumsal kredi faizleri de hızla inmesi gerekiyor. Yüksek faiz, yatırım yapma iştahını tamamen kapatıyor. Biz faizler indirilmesi gerekir derken sürekli olarak da belirli bir kesim faizler asla indirilemez savunmasını yapanlar var. Elbette biliyoruz ki bankacılık diğer sektörlere göre sıkı ve ağır düzenlemelere sahip. Yüksek sermaye gerektiren bir işinde doğal olarak maliyetleri yükse oluyor. Ama bankaların bu gerekçelerle faizleri düşürmeleri kabul edilemez. Sektörde, 34 adet Mevduat, 13 adet Kalkınma Yatırım ve 6 adet Katılım Bankası olmak üzere toplam 53 banka faaliyet gösteriyor. Bankacılık Sektörünün aktif büyüklüğü Haziran 2016 döneminde bir önceki çeyreğe göre %2,9 artarak 2.477 milyar TL olarak gerçekleşmiş.
Sektörün aynı dönemdeki net karı kârı 19 milyar TL. Bu rakamının ne anlama geldiğini anlayabilmek için öz kaynak ve aktif karlılığına bakmamız gerekiyor. Sektörün özkaynak ve aktif kârlılığı geçen yılın aynı dönemine göre kamu, yabancı ve yerli özel banka gruplarında artış göstermiştir. Yani bankaların para kazanmıyoruz dediği dönem de dahi sektörün özkaynak karlılığı yüzde 7,20, aktif karlılığı 0,97’ye ulaşmış. Başka bir ifadeyle banka sermayedarları bankaya yatırdıkları her 100 TL’nin karşılığında 7.2 TL para kazanmış. Bankalar bu parayı nasıl kazanmış? Buna bir bakalım. Katılım bankaların dışındaki diğer bankaların ana gelir kalemi faizler. Sektörün bu dönemdeki faiz geliri 94 milyar TL olurken faiz gideri 51 milyar TL olarak gerçekleşmiş. Bu faaliyetleri gerçekleştirirken sektörün bilançosunda toplam varlıklar içerisinde kredilerin payının yüzde 63, menkul kıymetlerin payının yüzde 13 ve zorunlu karşılıkların payı %9 olduğunu görebiliriz. Bankalar ağırlıklı olarak fonlamayı ise mevduat ile yapıyor. Mevduat, %53 pay ile toplam yükümlülükler içerisinde en büyük paya sahipken, bankalara borçlar kaleminin payı %16 ve repodan sağlanan fonların payı %6’dır. Öz kaynakların toplam yükümlülükler içerisindeki payı ise %12'dir. Özetle bankalar bilançolarını ağırlıklı olarak mevduat ile fonlarken, bu mevduat kredilere dönüyor.
Haziran 2016 döneminde kredi tutarı 1,57 trilyon TL olurken, mevduat tutarı 1,31 trilyon TL olarak gerçekleşmiştir. Toplam mevduatın, 767 milyar TL’si TP Mevduat/Katılım fonlarından 534 TL’si Döviz Tevdiat Hesabı/Katılım Fonlarından ve 10 milyar TL’si kıymetli maden hesaplarından oluşmaktadır. Mevduatın %60’ı gerçek kişi mevduatından oluşurken, ticari ve diğer kuruluşlar mevduatının payı %35 ve resmi kuruluşlar mevduatının payı %5’tir.
Mevduatın krediye dönüşüm oranı Haziran 2016 dönemi itibarıyla 1,20’dir. Bankalar 32 gün vadeli mevduata ortalama yüzde 11 faiz veriyor. Maliyeti yüzde 11 olan bir parayı daha uygun koşullarda kredi olarak veremezsiniz. Merkez Bankası’nın son 5 aydır yaptığı indirimlere rağmen kredi faizlerindeki indirimin sınırlı kalmasında ana neden mevduat faizlerinin yüksek olmasıdır. Eğer kredi faizlerinin düşmesini istiyorsak mevduat faizlerini indirmek zorundayız. Bankalar şöyle bir savunma mekanizması geliştirmiş; “Yurt dışında fonlama maliyetleri yüksek, Merkez’den yaptığımız da fonlama miktarı sınırlı, mevduatla fonluyoruz. Ortalama fonlama maliyetlerimiz sınırlı düştüğü için kredi faizlerini düşüremeyiz”