Metaverse ile değişen dünyaya hazır olun
Son günlerin en çok konuşulan kavramlarından Metaverse sayesinde varolan internet deneyiminin daha üst seviyesine çıkacağımızı söyleyen teknoloji uzmanları aldığımız hizmetler başta olmak üzere iş hayatı, ticaret hayatı ve sosyal hayatta artık sanal dünyayla daha da bütünleşileceğini vurguluyor
Kelime anlamı itibariyle her ne kadar “evren ötesi” gibi Türkçeleştirme yapılabilse de, metaverse ile oturduğumuz yerden bambaşka bir dünya içinde yaşam formuna geçiş yapacağımız kurgusu son dönemde çokça tartışılır oldu. Daha somut ifade etmek gerekirse, Metaverse takacağınız bir kask, üç boyutlu gözlük ya da dijital sensörlü eldiven gibi cihazlar ile şu ana kadar sadece bilgisayar ekranlarında görebileceğiniz bir sanal alemde sanki içinde yürüyormuş, dokunuyormuş gibi hareket etmenizi sağlayacak düzenek ve yazılımlar bütününü oluşturuyor.
Çağımız insanı her yerde olabilme arzusunda
Bilişim Uzmanı Dağhan Uzun, son günlerin yükselen ve merak uyandıran kavramı Metaverse’in ortaya çıkışı ile ilgili, popülerliğini Facebook’un Connect 2021 etkinliğinde Mark Zuckerberg’in anlattıklarına dayandırıyor. Uzun, “Facebook, sahip olduğu Instagram, WhatsApp ve sanal gerçeklik gözlüğü üreticisi Oculus markalarını kurduğu çatı şirketi “Meta” altında toplayacağını Connect 2021 etkinliğinde duyurmuştu. Bu haber sonrası “Metaverse” tanımına olan ilgi arttı. Ama Metaverse konusunda esas heyecan Facebook’un çatı şirketi Meta’nın “Sanal Evren” geliştirmesine ayıracağını 10 Milyar Dolar sebebiyle olmuştu” açıklamasında bulunuyor.
Metaverse kavramı ve fikri elbette Zuckerberg’e veya Facebook’a ait değil” diyen Uzun, insanların sanal dünyada var olması üzerine düşüncelerinin bilim kurgu eserlerinde sıklıkla işlendiğine atıfta bulunuyor.
Uzun, “Belki de Julian Jaynes’ın, “İki Odalı Zihnin Analizinde Bilincin Kökeni” (1976), insan beyni çalışması üzerine yaptığı tespitler, birçok yazarı tetiklemiştir. Neal Stephenson, 1992 tarihli romanı “Snow Crash”te, kahramanı Hiro Protagonist’in sosyalleştiği, alışveriş yaptığı ve avatarı aracılığıyla gerçek dünyadaki düşmanları yendiği sanal dünyayı tanımlamak için Metaverse terimini kullandı. Devamında The Matrix film serisi ve bilgisayar oyunu “Second Life” süreci besleyen eserlerden oldular” diye bahsediyor. “İnsanlık, “Gerçek” olarak tanımladığımız geçerli hayatı yaşarken neden bir tane de “Sanal” olanına ihtiyacı duyuyor?” sorusuna cevap arayan Uzun, “bence geldiğimiz çağda insanın her yerde olabilme arzusu artıyor” şeklinde konuşuyor. Örneğin, “kimse artık sadece televizyon izlemiyor. Televizyon izlerken bir yandan sosyal medyada geziniyor, haberleri okuyor, iletişim kuruyor” diyen Uzun, insanların kısa hayatlarına daha çok şey sığdırmak istediklerini söylüyor.
İstanbul Boğazı'na Nazır yalınız olabilir
Uzun son olarak “Tüm köşeler tutulmuş, dünyanın güzellikleri paylaşılmış, güzel manzaralı yerler kapılmış. Ama Metaverse’de İstanbul Boğazı’na nazır yalının sahibi olma olasılığı var! Çünkü şuan daha sahibi yok… İnternet hızına bağlı olarak birkaç saniyede istenen yerde olabilmek, sıkılınca saniyeler içinde bambaşka bir ülkeye geçiş yapabilmek, dünyanın milyon yıldır görece sıkıcı akışını, fizik kurallarını yıkmak insana cazip gelebilir” diyor.
“Şüphesiz gelecekte şu anki varolan internet deneyiminin daha üst seviyesi olacak” diyen Albayrak Holding CIO’su
Erdal Nalbant da “Tıpkı “Ready Player One” ismindeki filmde olduğu gibi evden çıkmadan diğer gezegenlere ya da mekanlara gitmeniz, olmayan savaşlara üç boyutlu katılmanız, başka kişiliklere bürünerek bir sanal hayat sürmenizi sağlayacak bu ortam bugünkü internetin altyapısını-elbette hızını ve güvenliğini artırarak kullanan bir yeni ortam sunacak”
şeklinde konuşuyor. Nalbant, bu dünyada bildiğimiz bankacılık işlemleri dahil her şeyi yürütebileceğimiz imkanlar, alışveriş deneyiminde üç boyutlu destek gibi ek yenilikler sebebiyle yeni internet dünyamızın burası olacağını belirtiyor ve bugün kullandığımız internet yaklaşımının zamanla yerini tamamen metaverse ortamlara bırakacağını dile getiriyor. Aslında insanoğlunun gerçeğe yaklaşan deneyim sunan bir dünyada, daha risksiz, daha renkli, daha hareketli yaşama arzusu duyduğunu ifade eden Nalbant, teknoloji şirketlerinin de insanların bu arzularını karşılamak için artık yatırımlarını bu yeni platforma yapmaya başladığını aktarıyor.
Metaverse ile elimizdeki cihazlarda yenilenecek
Bu yeni sanal dünyada cihaz ve donanımların metaverse uyumlu olma zorunluluğu sebebiyle varolan ürünlerin önemli bir kısmının yenilenmek zorunda kalacağını dile getiren Nalbant, “yani yeni cihazlar, telefonlar, gözlükler, saatler almak zorunda kalacağız” diyor. “Şirketler bu dünya içinde “dükkan” açabilmek için yeni ürünler, yazılımlar geliştirmek zorunda kalacak” şeklinde konuşan Nalbant, yeni iş modelleri ve iş imkanlarının doğacağından söz ediyor.
E ticaretin üç boyutlu dünyaya taşınacağını öne süren Nalbant, “klasik e ticaret pazaryerlerinin yerini belki de eskiden olduğu gibi ihtisaslaşmış metaverse sanal gezegenleri “mesela mobilyacılar gezegeni” alacak ve siz mobilya almak için o gezegene gidip dünyanın her yerinden gelen mobilyacıların dükkanlarını gezeceksiniz” ifadesinde bulunuyor. “Tabi bu da o işyeri sahiplerinin bu yeni dünya için modellerini, çalışanlarını teknolojilerini hazır hale getirmeleri ile mümkün olacak” diyen Nalbant, elbette devletlerin de bu dünyadaki asayiş işleri ve adaletin tesisi için metaverse polis timleri, metaverse vergi müfettişleri gibi yeni kurumlar, görevler ihtisas etmek zorunda kalabileceklerinden söz ediyor.
Ticari gelir kaygısı mı ağır basıyor?
Tüm bu yatırımların sadece insanlığa hayırlı olması amacı taşıdığını düşünmenin saflık olacağından bahseden Nalbant, burada amacın insanların arzu ettiği gerçeğe yaklaşma arzusunu tatmin ederken her türlü ticari geliri de elde etmek olduğunu düşünüyor. “Bu alemde sanal paralar ki muhtemelen kripto paralar kullanılacak” diyen Nalbant, bu paraların metaverse dünyasındaki değerlerinin gerçek dünya karşılıkları ile, oynadığınız oyunlardan ya da alışverişlerden kazandığınız gelirlerin gerçek dünyadaki ihtiyaçlar için kullanılabileceğini kaydediyor.
“Tüm verilerimizi zaten elde etme iştahında olan bu şirketler ayrıca sanal alemdeki her hareketimiz her davranışımızı da kayıt altına alarak sadece yazarak, konuşarak ya da fotoğrafla ilettiğimiz bilgilerimize davranış, duygu gibi henüz net ölçemedikleri verilerimizi de ekleyerek büyük verilerini mega verilere dönüştürecekler” diyen Nalbant, elbette bunu da hem ticari olarak hem de siyasi, toplumsal, psikolojik hedefleri doğrultusunda kullanacakları yönünde değerlendirmelerde bulunuyor.