2025 para politikası yol haritası: sekiz toplantıda nasıl bir indirim süreci olacak

İbrahim Acar.
İbrahim Acar.

Merkez Bankası, beklenen faiz indirimlerine 250 baz puanla başladı. Ölçülü bir adım oldu. Çünkü 100 baz puanlık sembolik bir indirimi savunanlar olduğu gibi, 500 baz puan indirmesi gerektiğini söyleyenler de yok değildi. Makul sayılacak bir orta yolu tercih eden Para Politikası Kurulu, bu adımı atarken temkinli davrandığını ortaya koydu. Ancak faiz koridorunu daraltma hamlesi, yapılan indirimin etkisini azalttı.

Düşük veya yüksek, sonuçta beklenen indirim serisi başladı. Önemli olan ne zaman başlayacağıydı. Geçen sayıdaki yazıda Aralık ayında indirimin kaçınılmaz olduğunu yazmıştım. Hem iş dünyası hem vatandaşların beklentisinin karşılık bulması önemliydi. Faizi 9 ay yüzde 50’de tutan Merkez Bankası’nın indirime başlaması, psikolojik etkisiyle piyasalar ve iş dünyası yeni yıla önünü görerek başladı. Enflasyonla mücadele yolunda sadece faizi yüksek tutarak başarılı olunmayacağını Merkez Bankası da anladı. 250 baz puanlık indirim kararının alındığı toplanda faiz koridorunu daraltma hamlesi manidar oldu. Gecelik vadede borçlanma ve borç verme oranlarının bir hafta vadeli repo ihale faiz oranına kıyasla artı eksi 150 baz puanlık bir marj ile belirlenmesine karar verilmesi, yapılan indirimin etkisini azalttı.

Halbuki yılın son toplantısı öncesinde merkez bankasının elini rahatlatan bir dizi gelişme oldu. Son birkaç aylık enflasyon oranın yüzde 2-3 arasında seyretmesi, yıllık enflasyonu yüzde 47’ye, yani politika faiz seviyesinin altına inmesi, Merkez Bankası’na önemli bir hareket alanı oluşturdu. 2025 yılına ilişkin asgari ücret zammının yüzde 30 olarak belirlenmesi, Merkez Bankası’nın enflasyonla mücadelesine destek veren bir başka önemli gelişme oldu. Bunu söylerken, yüzde 30’luk zammı yeterli gördüğüm anlamına gelmez. Çünkü nimet-külfet dengesinin adil paylaşımı için çalışanların her zaman daha fazla ücret almayı hakettiğini düşünüyorum.

Bir diğer rahatlatıcı unsur ise Merkez Bankası’nın bu yılki yol haritasını ortaya koyan “2025 Yılı Para Politikası” metninde ortaya çıktı. Para Politikası Kurulu’nun (PPK) 2025'te 8 toplantı yapacak olması, aralık toplantısında yapılan faiz indiriminin 250 baz puan olması kararında kurulun elini güçlendirdi. Deyim yerindeyse “önden yüklemeli” bir indirim yaparak zaman kazandı. Çünkü bir sonraki toplantı muhtemelen şubatta yapılacak. Yani; Aralık 2024 enflasyonu ve Ocak 2025 enflasyonunu gördükten sonra. 2025’in ilk PPK toplantısı yapıldığında yıllık enflasyon yüksek ihtimalle yüzde 41-43 bandına düşmüş olacak.

Peki merkez bankası, bu yıl yapacağı 8 toplantının kaçında faiz indirimi yapar? Faizi sabit tutup pas geçeceği toplantı olur mu? Yoksa 8 toplantının hepsinde indirime mi gider?

Bu soruların cevabı elbette şimdilik yok elimizde. Enflasyon beklentilere paralel gerilerse, elbette faiz de peşinden indirilecek. Beklenti kaç? Aralık ayı beklenti anketine göre; 12 ay sonrası yıllık enflasyon beklentisi; piyasa katılımcıları için yüzde 27,1, reel sektör için yüzde 47,6 ve hane halkı için ise yüzde 63,1 seviyesinde. Son açıklanan Orta Vadeli Program’a göre bu yılsonu enflasyon hedefi yüzde 17,5 düzeyinde. Bu yıl bizi neler bekliyor yaşayıp göreceğiz.

Ancak madem ‘Merkez’in yeni yıl güncesi’ dedik, “2025 Yılı Para Politikası” metninde Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulamasının bu yıl sonlandırılacağını da söyleyelim. Serbest döviz kuru politikası devam edecek. Merkez Bankası’nın döviz kurlarının seviyesine ilişkin herhangi bir hedefi olmayacak. Kurların düzeyini ya da yönünü belirleme amacıyla herhangi bir döviz alım-satım işlemi yapılmayacak. Yılsonunda gerçekleşen enflasyonun hedeflenen aralığının dışında kalması durumunda Merkez Bankası, hükümete “Açık Mektup” yazarak 2024 defterini kapatmış olacak.

Bu yazının başlığı yazardan bağımsız editoryal olarak hazırlanmıştır.