Markalar da isim değiştirir
Twitter’ın adını X olarak değiştirmesi radikal bir değişim olarak değerlendirilirken, akillara geçmişte isim değiştiren markaları getirdi. Bazı markalar, iş modelleri geliştikçe isimlerini değiştirmek isterken, bazıları da kendilerini olumsuz tanıtımdan uzaklaştırmak istiyor. Hemen her sektörde görebileceğimiz ismini değiştiren markalar büyük bir risk almış olsa da hem yurtiçinde hem de dünya çapında çok başarılı isim değişikliği örnekleri bulunuyor.
Pazarlama açısından markanın isminin belirlenmesi büyük öneme sahip. Bir anlamda markanın kaderini de belirleyen bu süreç ile ilgili bazı firmalar milyon dolarlık maliyetle uzmanlardan destek alırken, zaman içerisinde büyük risk alarak isimlerinden dönen markalar da bulunuyor. Örneğin 44 milyar dolara Twitter’ı satın alan Elon Musk’ın marka ismini X olarak değiştirdiğini duyurması büyük şaşkınlık yarattı. Dünya çapında 300 milyon aktif kullanıcısı bulunan ve sözlüğe tvitlemek deyimini kazandıran Twitter’ın ismini değiştirmesi, birçok tartışmayı da beraberinde getirdi. Bu değişimi büyük bir kumar olarak değerlendirenler olduğu gibi Elon Musk’ın başarılı bir girişimci olarak ne yaptığını bildiğini savunanlar da var. Twitter’ı, yeni ismiyle X’i birçok işlem yapılabilecek bir sosyal medya platformunu dönüştürmek isteyen Musk’ın başarılı olup olamayacağını zaman gösterecek olsa da geçmişte başarılı bir şekilde isim değiştirmiş çok önemli markalar bulunuyor.
Türkiye'de örnekler var
Yurtiçinde isim değiştiren marka örnekleri bulunuyor. 2004 yılında yeni bir yapılanmaya giden ve 31 şubesi bulunan Çarşı Mağazaları, ismini Boyner olarak değiştirdi. Markanın logosundan sloganına büyük bir kampanya ile duyurulan bu değişim, firmaya 6 milyon dolar maliyet getirdi.
Firmadan yapılan açıklamaya göre ise bu değişimin arkasında, hem günün şartlarına uyum sağlamak hem de yurtdışına açılma planları yapan marka isminin kolay telaffuz edilebilmesi belirleyici oldu. Son dönemlerde ilgi çekici bir isim değişikliği haberi ise Eti’den geldi. Uzun bir geçmişi olan Negro bisküvi isminin ırkçılığı çağrıştırdığı gerekçesi ile eleştirileri karşısında, firma markanın Nero olarak değiştirildiğini ve sadece bir kişinin bile kalbinin kırılmasını istemediklerini kamuoyuna açıkladı.
Dijital çağda markalaşma da değişim gösterdi
Markalaşmanın temelinin isme dayandığını, isim farklılığının markayı farklılaştıran bir unsur olduğunu belirten Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Reklamcılık Bölüm Başkanı Hüseyin Altunbaş, markalaşmanın isimle başladığını isimle devam ettiğini ve isimle yaşadığını belirterek dünyada markalaşma yolculuğunda isim stratejisinin ince ince işlendiğini belirtiyor. “İsminizin algılanışı, söylenişi, ekleri vb tüm ince detaylar markanın yolculuğunu belirliyor. Sadece tek bir marka ile de bitmiyor. Sürekli yeni isimlerle markayı yaşatmanız gerekiyor. Mesela bir otomobil markasısınız, isminiz var, ama her yıl geliştirdiğiniz modellerinizin de ismi olması lazım. Yani modellerinize de isim koyacaksınız. Yine bir inşaat şirketisiniz. İsminiz var tamam ama her geliştirdiğiniz projenin ismi olması lazım. Koyduğunuz marka isminin başarısızlığında sizi hem maddi hem de manevi birçok zararla kalıcı izler bırakabileceğini hesaplamak gerekiyor” şeklinde konuşan Altunbaş, isme bağlı logo, renk, font gibi bileşenlerle markanın kimliğinin başladığını ve marka karakterinin oluştuğunu ifade ederek hedef kitleyle bağ kurularak markanın konumlandırıldığında marka yolculuğunun başladığının altını çiziyor. Yeni dünya düzeni ile beraber markalaşma ve marka değeri oluşturmanın da değiştiğini vurgulayan Altunbaş, “Markanın her adımı interaktif mercek altında artık. Tepkisel bir kitle var karşınızda. Sizi takip ediyor, izliyor, konuşuyor, müdahale ediyor. Siz ismimi değiştiriyorum dediğinizde size anında olumlu olumsuz tepki verebiliyorlar. Geleneksel dünyada marka ismini değiştirmenin kalıpları vardı ve zordu. Çünkü hedef kişilerin sizin yeni isminizi öğrenmesi için iletişim kampanyalarını aşamalı olarak uygulamalıydınız. Onların sizin yeni isminizi öğrenmesi için sürece ihtiyacınız vardı. Zaman ve bütçe maliyeti çok fazlaydı, zaman alıcıydı ve detaylıydı” diyen Altunbaş, içinde bulunduğumuz dijital çağda iletişimin bulaşıcı gücünü bilmeyen kişi ve markaların isim değiştirmeye niyetlenmemesi gerektiğini, bununla beraber Facebook’un Meta’ya dönüşmesi örneğinde olduğunu gibi hızlı değişen çağda isim değiştirme stratejisinin bir yenilenme stratejisi olarak değerlendirilmesi gerektiğini sözlerine ekliyor.
Twitter'ın gücü adına X
İsim değiştirmek yenilemenin en büyük göstergesi. İsim değişikliği baştan aşağı değişimi ifade eder. Bir sorun olabilir ya da marka el değiştirmiştir. Twitter iletişim platformunun yeni sahibi ve Elon Musk’ın markalarının anahtar kelimesinin X olmasından dolayı Twitter gibi önemli bir ismin bir çırpıda kenara atılarak X platformuna dönüşmesine cesaret edilebildi. Normal koşullarda bunu yapmak mümkün değildir. Çünkü yerleşmiş ve kabul edilmiş değerli bir ismin, sembollerinin ve renklerinin atılması kolay bir karar değildir. Yapana da ciddi zararlar verecek bir kararlar demetidir. Söz konusu olan dijital bir platform olunca ve yapanın da Elon Musk gibi viral iletişimi bilen bir kişi olunca bunu yapma cesareti daha kolay olabiliyor. Şu bir gerçek ki isim değişikliği içerikte de değişikliği gereklili kılıyor. Yani her şey aynı kalarak isim değiştirmek doğru değildir. Elon Musk markası da bu bilinçle Twitter’ı X olarak değiştirirken platformun dillere pelesenk olmuş twit atmak, retwit, twitlemek gibi kelimeleri de bir çırpıda X platformunun içinde görünmez kılabiliyor. Bunu yaparken X platformu kullanıcılarına yeni vaatler gönderiyor. Her şey olacak vaadini dile getiriyor. Sadece twit atılan bir mecra olmayacak, gelir modellerini artıracağız diyor. Temelini sağlamlaştırması gerektiğini biliyor. Bunları sağlamlaştıramazsa er ya da geç bu değişimin altında kalabilir. X platformuna soğuklaşan kitleyi çekecek, onların gönlünü alacak yeni iş ve iletişim modellerini uygulamaya koydukça Elon Musk başarılı olacaktır.