Makine sektörünün gözü yeni pazarlarda
Türkiye’nin en güçlü sektörleri arasında yer alan makine sektörü, Rusya-Ukrayna savaşı ve küresel enflasyona rağmen 2022’de performansını artırmayı başardı. Ancak tedarik zincirlerinde devam eden aksaklıklar, enflasyon ve Avrupa’daki ekonomik daralma nedeniyle sektör 2023’ün ilk yarısında 2022’deki performansı beklemiyor.
İhracatının yüzde 60’ını AB ve ABD’ye yapan makine sektörü, pandemi sonrası süreçte taleplere hızlı cevap verebilme kabiliyeti ve ürün kalitesi sayesinde 2021 yılını 20 milyar doları aşan ihracat rakamı ile kapatmıştı. 2022 başında yaşanan Rusya-Ukrayna savaşı, Avrupa’da yaşanan enerji krizi, küresel tedarik zincirindeki sorunlar ve Türkiye’de yaşanan döviz kurundaki dalgalanma, finans kaynaklarındaki yüksek maliyetler, işletme giderlerindeki artışa rağmen sektörün ilk üç çeyrek rakamlarına bakıldığında, yüzde 7 civarında artış gösterdiğini ve 18,5 milyar dolar üzerinde ihracat kapasitesine ulaştığını belirten MÜSİAD Makine Sektör Kurulu Başkanı İsmail Somalı, yıl sonunda sektörün 23 milyar dolar seviyesinde ihracat rakamına ulaşacağını söylüyor.
2023’ün ilk yarısında makine imalat sektörünün, dünyada kendini hissettiren yüksek enflasyon, küresel tedarik zincirinde yaşanan sorunlar, Avrupa Bölgesi’ndeki ekonomik daralma dolayısıyla 2022 yılı ilk yarısındaki performansını gösteremeyeceğini ifade eden Somalı, “Ancak sektörümüzde negatif yönlü ciddi bir daralma da olmayacaktır. Yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde daralmaya karşı ciddi tedbirler alınacak, teşvik paketleri ve devlet destekleri piyasada bir canlılık sağlayacaktır. Ancak seçime kadar olan süre piyasada durağanlık oluşturacak ve iş insanları seçime kadar yüksek hacimli yatırımları için bekle-gör yoluna başvurabileceklerdir. Ekonomimiz her ne kadar zor zamanlardan geçse de, sanayinin çarkları durmamış, sanayicimiz politik söylemlerden uzak ülkemiz ekonomisine azami katkı sağlamaya devam edecektir” diyor.
Makine sektörünün 2023 yılında girdi tedariki riskini ve yüksek işletme giderlerinin yanında ihracatta en yüksek pazar olan Avrupa’daki daralma konularını gündemde tutacağına dikkat çeken Somalı, sektörün ithalat hızının ihracattan daha fazla olmasının da gündemde tutulması gereken konular arasında yer alması gerektiğini söylüyor. Somalı, “Türkiye’nin makinecilerinin gayreti, hedef odaklı çalışmaları ile pandemi döneminde Avrupa ve Amerika’daki pazar payını artırması, Rusya-Ukrayna savaşındaki ülkemizin dış politikada gösterdiği çözüm odaklı yaklaşımı sayesinde ihracat pazarlarımızın çeşitlenmesi sağlanmıştır. 2023 yılında bu grafiği korumamız ve iç piyasayı gözeterek ihracat odaklı çalışmamız önem arz etmektedir” diye belirtiyor.
“Ülke sanayicisinin motivasyonu hiç olmadığı kadar yüksek”
2022 yılında en çok ihracat yapılan ülkelerin Almanya ve Amerika’dan sonra 1 milyar dolara yakın ihracat kapasitesiyle Rusya olduğunu söyleyen Somalı, makine sektöründeki istihdamın da geçen yıla kıyasla yüzde 5 oranında artış yaşandığını ve yeni kurulan 2 bin 800 işletme ile sektördeki işletmelerin oranının da yüzde 10’a yakın artış gösterdiğini belirtiyor.
Savunma, havacılık ve uzay alanında ülkemizin son yıllarda gösterdiği başarıya yerli otomobil de eklenince ülke sanayicisinin motivasyonunun hiç olmadığı kadar yükseldiğini söyleyen Somalı, “Bu motivasyonu sürdürülebilir hale getirmemiz, Türk makine imalat sanayiinin beklentilerine kısa süre içerisinde cevap vermemiz halinde 200’den fazla ülkeye ihracat yapan neferlerimizin sayısı ve niteliği artacaktır, dünya makine ihracatından aldığı pay da artacaktır” diyor.
Sektörün ihracatını arttırmak için öncelikle global aktörlerle rekabet edecek sağlamlık ve sağlıkta firmalara sahip olmanın gerekliliğine de dikkat çeken Somalı, “Dolayısıyla önceliğimiz kıran kırana rekabetin hakim olduğu ihracat minderindeki firmalarımızın sürdürülebilir şekilde kurumsallaşması, sanayide dijital dönüşüm - yeşil dönüşüme adapte olmaları konularında, global marka olmaları yolunda üyelerimizde ve Türk makine imalat sanayiinde farkındalık oluşturup süreçte stratejik çalışmalarında destek olmaktır” diye belirtiyor.
Somalı, tüm bunların yanı sıra üyelerin aktif ihracat yapmaları yolunda hedef ülke ve pazar araştırmaları, stratejik ülkelerdeki nitelikli fuarların ziyaretleri, G-20 ülkelerinde şube yapılanmalarının tamamlanması ve D-8 ülkeleri ile olan ticari ilişkilerin daha da artırılmasına öncülük ederek 2023 yılında üyelere etkin bir şekilde ihracat kanalları oluşturacaklarını söylüyor.