Küresel darbe ABD’de çökmeye başladı
Büyük Sıfırlama projesi ve devamında Homo Sapiens çağını sona erdirmeye yönelik canice plan ABD’de tehlikeye girmiş gibi görünüyor. Öyle ki, ülke halkı ve Kongre’deki iki partili irade, Beyaz Saray’ın distopik tutumundan, Demokrat Parti’nin küreselci şeytani elitlere ve “boykotçu” yol haritasına odaklanan insanlık karşıtı korkunç politikaya tam teslimiyetinden artık bıktı. Beyaz Saray’ın şu ana kadar koronavirüs savaşını ne kadar canice yönettiğinden bahsetmiyorum bile. Bu şeytani komplonun nihai yenilgisini görmek için Demokratların hem Kongre’de hem de Temsilciler Meclisi’nde çoğunluğu kaybetme ihtimalinin yüksek olduğu, Kasım 2022’de yapılacak ara seçimleri beklemek zorundayız.
İlk darbe federal mahkemeler tarafından vuruldu. Zira 29 Kasım’da Missouri eyaleti Federal Bölge Mahkemesi yargıcı, Biden yönetiminin devlet desteği alan hastanelerde çalışanlara yönelik getirdiği koronavirüs aşısı olma zorunluluğunu askıya aldı. Söz konusu mahkeme kararı, Biden yönetiminin çıkardığı yasayı dava eden Alaska, Arkansas, Iowa, Kansas, Missouri, Nebraska, New Hampshire, Kuzey Dakota, Güney Dakota ve Wyoming olmak üzere 10 eyaletteki sağlık çalışanlarını kapsıyor.
Kısa bir süre sonra da ikinci darbe geldi. Yine ABD’de bir temyiz mahkemesi, Biden’ın işletmeler için aşı zorunluluğu getirme planlarını geçici olarak durdurdu. Söz konusu tasarı, 100’den fazla çalışanı olan özel şirketlerde çalışanların koronavirüs aşısının tüm dozlarını vurulmasını veya her hafta test yaptırmasını öngörüyordu. Ancak mahkeme, Ocak ayında uygulamaya konması planlanan yasaya ilişkin “ciddi yasal ve anayasal” sorunlar tespit etti. En kötüsü de üçüncü darbe idi. Nitekim 8 Aralık’ta Senato, Biden’ın 100 veya daha fazla çalışanı olan özel işletmelerde çalışanlara yönelik koronavirüs aşısı veya test zorunluluğu getirme yetkisini kaldırmak için bir oylama yaptı. Temsilciler Meclisi’nden geçme ihtimali belirsiz olduğu için ve Biden’ın veto etmesi muhtemel olduğu için, büyük ihtimalle yasa haline gelemeyecek olsa da, sevindirici haber, Kongre’deki iki partinin federal hükümetin büyük işyerlerine yönelik aşı zorunluluğu getirilmesi önerisine karşı çıkmasıdır.
Burada en garip gerçek, sistemin her şey dağılırken koronavirüs aldatmacasının çöküşünü görmezden gelmeye çalışmasıdır. Son zamanlarda demokrasi konulu sanal bir zirvenin açılışında yaptığı konuşmada Biden, “ABD’de demokrasimizi yenilemenin ve demokratik kurumlarımızı güçlendirmenin sürekli çaba gerektirdiğini herkes kadar biliyoruz,” dedi. Bu tıpkı Kral Herod’un çocuk haklarından bahsetmesi gibi bir şey.
ABD’li siyaset uzmanlarının çoğu adım adım sona yaklaşıldığını düşünüyor. Ancak sistem hayatta kalmalı, belki daha uygun bir zamanını kollamalı. Büyük Sıfırlama ve koronavirüs aldatmacası anlatısı işe yaramazsa, çok geç olmadan tutumlarını hızla değiştirmeleri ve öfkelenenlere bir günah keçisi vermek zorundalar. Bu noktada, uluslararası karteller olan Big Pharma, Big Media, Big Tech’in başındakiler ve politikacılar en olası adaylar. Halihazırda Washington Post da bu konuda bazı tavsiyeler yayınladı.
Bu yüzden Başkan Yardımcısı Kamala Harris’e ne olacağı ve onun yerine kimin geleceği önemli. Demokratlar onun hakkında ve Başkan’ın kamuoyundaki düşük popülaritesinden endişe ediyor. Görünen o ki, Cumhuriyetçiler Temsilciler Meclisi’nin kontrolünü 2022’de yeniden ele geçirecek. Dolayısıyla Demokrat Partili Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin artık bir nüfuzu olmayacak ve İlerici Sol önemli ölçüde güç kaybedecek. Kısacası önümüzdeki yıl ABD’nin geleceği ve tüm özgür insanlar için çok önemli bir yıl olacak. Önemli bir eski ABD Kongre üyesi, kendisiyle yaptığım bir görüşmede şu sözleri sarf etti: “Asıl soru, uluslararası güçlerin böylesine zayıf bir başkanın yönetimde olduğu çok kırılgan bir zamanda ne gibi zararlar vermeye çalışacakları. Bu nedenle kritik konularda kararlı adımlar atmak zorunda kalmamız durumunda Kongre’nin yeniden Cumhuriyetçilerin kontrolüne girmesi kritik öneme sahip olacaktır.”
Ancak Beyaz Saray için ilk uyarı zili 3 Kasım’da Virginia’da çalmıştı. Virginia eyaletinin yeni valisi Glenn Youngkin’in seçim zaferi, Biden’ın Virginia’yı Donald Trump karşısında 10 puanla kazanmasından sadece bir yıl sonra geldi; bu, Demokratların hem Virginia, hem de Washington’daki gündemine dair şüphe uyandıran sert bir dalgalanma. Demokrat Partili bir önceki vali, okulda “boykot kültürünü” destekleyince ve buna katılmayan velileri cezalandırarak çoğunu “terörist” ilan edince, hem Cumhuriyetçi hem de Demokrat aile dernekleri “artık yeter” dedi. Böylece, pek çok “Youngkin Destekçisi Demokratlar” komitesi kuruldu ve bu “Uykulu Joe” için tam bir yenilgi oldu. Kabul edelim ki, bu eğilim genellikle “kolonilerde” olduğu gibi ilerleyen süreçte daha güçlü bir şekilde Avrupa’ya da ulaşacaktır.