Köyde ilk okuyan kız çocuklardan biriyim
Küçük yaşlardan itibaren yola çıkılan bir başarı hikayesinin sahibi sultan tepe… Doğduğu köyde ilk okuyan kız çocuklarından biri . Başarılarla dolu eğitim hayatına Çamlıca Kız Lisesinde yatılı olarak başlayan ODTÜ elektrik elektronik mühendisliği ile devam eden tepe, sonrasında eşi ile beraber Tepar Tekstil’i kuruyor. “ben başarı için ne gerekli ise bunu kendi gayretim ile sağladım” diyen, İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi, TİM Kadın Konseyi Başkan Yardımcısı ve Tepar Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Tepe ile hayat hikayesini ve iş hayatındaki kadının yerini konuştuk.
Başarılarla dolu ve birçok kadına örnek olabilecek eğitim hayatınızdan bahseder misiniz?
‘Her şey eğitim’ diye çok klişe bir laf var. Ama kadının ekonomik hayatındaki yerinden ve kendine güvenen kadından bahsediyorsak burada eğitim iki kat önemli oluyor. Ben yatılı olarak Çamlıca Kız Lisesi’nde okudum. Lisede başarılı olan 10 çocuğa, devlet tarafından özel hocalar ile ekstra eğitim veriliyordu. Ben de o öğrenciler arasındaydım. Tüm tercihlerimi tıp yazdıktan sonra en sona da ODTÜ’yü yazdım. En çok istediğim şey doktor olmaktı. Ama maalesef en son tercih ile ODTÜ’de Elektrik ve Elektronik Mühendisliği okudum. Hayatımda yepyeni bir sayfa açıldı.
Kadın olarak eğitim hayatınızda zorlandığınız bir durum oldu mu?
Niğde’de bir köyde doğdum ve köyde ilk okuyan kız çocukları bizim ailemizden çıktı. Annem ve babam bizleri okuturken ‘kız çocuklarını okutuyorsun’ diye zaman zaman çevreden çok eleştiride almışlar.. iyi bir eğitim ve Başarı duygusu bana çok küçük yaşta köy şartlarında aşılandı.. İti ki de öyle olmuş bu benim eğitim hayatım boyunca yaşadığım her zorlukta cesaretimi ve azmimi bu duygudan aldım.Lise Eğitimimi ailemden uzakta yatılı okumak çok zordu bu eğitimi bırakıp ailesinin yanına dönen çok arkadaşım oldu.
Kariyer seçiminizdeki en önemli kriter ne oldu?
Üniversite eğitimim devam ederken Proses Hocamız bizi Ereğli Demir Çelik fabrikasına götürdü. Hayatım da ilk defa üretim hatlarını orada gördüm O seyahat sonrası benim ruhumun üretimden geçtiğini anladım ve hayatımı o yöne doğru çevirdim. Mezun olduktan sonra Proses Kontrolcü olarak işe başladım ve o dönemdeki yeni bir alan olan otomasyon işini yaptım. 28 yaşında Yayla Makarna Fabrikası’nda müdür olarak işe başladım orada Teknik bilgime işletme ve yöneticilik iile ilgili konularda da tecrübe edindim.. Sonraki süreçte evlendim ve eşimle bir ticaret yapma fikrimiz oluştu.
Tepar Tekstil’in kuruluş hikayesi nasıl başlıyor?
Biz eşimle beraber yurt dışındaki birçok firmaya örnek ürünler yolluyorduk. İngiltere’deki bir firmadan bir gün eşime kot kırpıntısı talebi geldi. Hemen gönderdik. Çok memnun kaldılar ve 20 ton sipariş verdiler. Biz de hemen Tepar şirketini kurduk ve kot kırpıntısı ihraç etmeye başladık. Zamanla kumaş, pamuk gibi başka kırpıntılar da istemeye başladılar. Biz de sonrasında bunları ne yaptıklarını merak ettik ve eşim yurt dışına konuyu araştırmaya gitti. Bir baktık ki değerli kağıt dediğimiz, çek karneleri gibi kopyalanmaması için kullanılan pamuk selülozu, bu teleflerden yapılıyormuş. Bizim gönderdiğimiz ilk kot kırpıntıları Mercedes arabalarının ön ve arkasındaki keçeler için kullanılmış. Avrupa’daki birçok üretim fabrikasının tedarikçisi olduk ve 50-60 konteyner ürün yollamaya başladık.
Tepar Türkiye’ye ‘Teknik Tekstil’ üretimine ilk getiren şirketlerden…
Tüm bu süreçler devam ederken bizim aklımızda hep üretim yani sanayi vardı. Biz ticaret yapıyoruz ancak bizim sanayici olmamız gerekiyor diye düşündük. Yurt dışında gittiğimiz fuarlarda ‘Teknik Tekstil ürünleri gördük ve çok ilgimizi çekti bu alanda yatırım yapmaya karar verdik. ilk ürettiğimiz iplikler ile askeriyeye nin yüksek mükavemetli iplik ihtiyacını karşıladık.. Böylece askeriye ile çalışmaya başladık ve ‘Teknik Tekstil’ kavramını da başlatmış olduk.
Tepar’da kadın istihdam oranınız nedir?
Şirketimizde kadın çalışan oranı yüzde 45’lerde. Benim için sayı kadar, kurum içinde kadınlara verilen değer çok daha önemli. Ekipimde çok önemli kadroları hep kadınlardan seçiyorum. Bir kadın ve anne olarak yeni doğum yapan bir kadın çalışanın yaşayacaklarını sıkıntılarını Anlayabiliyorum. Ve çözüm konusunda destek olmaya özen gösteriyorum.
Birçok alanda yönetici ve söz sahibisiniz. Bir kadın olarak bu durum zorluklarını yaşıyor musunuz?
İstanbul Sanayi Odası’nda 2 dönem üst üste yönetimde yer alıyorum. Aynı zamanda Tim kadın konseyi başkan yardımcısı ve İTHİB yönetim kurulu üyesiyim. Kadınların STK larda yer almasını çok önemsiyorum. Kadının Ekonomide üst düzeyde almasının önünü karar alma mercinde yer almasına bağlı . İş dünyasının Erkek işi olduğu algısını değiştirmemiz için de bu STK larda yer almak çok önemli
Eşiniz ile hem evde hem de iş hayatında her daim beraber olmanın avantajları ya da dezavantajları oluyor mu?
Biz birbirimizden çok farklı bir çiftiz. Hiçbir ortak noktamız yok. Ve 30 yıldır hem aile hayatımızda hem de iş hayatında birlikteyiz. Ama biz o farklılıklarımızı yarıştırmıyoruz. Galiba bizim başarımızın sebebi, aynı camdan gökyüzüne bakmayı başarmaktan geçiyor. Belki ikimiz de gökyüzüne baktığımızda farklı bir şey görüyoruz ama aynı camdan bakıyor olmak bizim için çok keyifli.