Kolaysa bu sorunları çöz
Her türlü teknolojik gelişmeye, yapılan inovasyonlara rağmen, yeni ekonominin bazı sorunları hâlâ çözülemedi. Bunlardan birisi cep telefonlarının şarj sorunuysa diğeri de tamamen doğayla barışık ürünlerin üretilememesidir.
İnovasyona dayalı yeni ekonomik düzende, yeni iş modelleri kendi alanlarında yıkıcı etki yaparak başarıyla adlarından söz ettirmeyi başardı. Ancak gelin görün ki, ilk heves ve heyecan geçtikten sonra bu başarılı işler sektörlerindeki sorunu çözme konusunda yetersiz kalabiliyor. Örneğin, akıllı telefonların çabucak biten şarj soruları hâlâ çözülebilmiş değil, teknoloji tam anlamıyla doğayla dost ürünler üretilebilmiş değil, Uber ve Airbnb güvenlik ve kayıtdışılıkla ilgili açıklarını düzeltebilmiş değil. Peki acaba geçtiğimiz ay ilk ölümlü kazasını yaptığı açıklanan sürücüsüz araçların gerçekten de kaza yapma olasılığı ortadan kalkmış mıdır?
İşte sözler için derlediğimiz, şimdilik çözüme ulaşılamamış en popüler sorun yumakları!
Şarj sorunu bir türlü çözülemiyor
Cep telefonu teknolojisi müthiş bir seviyeye ulaştı fakat çözülemeyen tek problem hâlâ batarya ve şarj problemi. Akıllı telefon kullanıcılarını büyük bir dertten kurtaracak şarj sorunu çözüldüğünde, kullanıcılar bataryalarını daha etkin kullanacaklar, pillerinin bitmemesi için olmadık şeyler yapmayacaklar. Ancak görünen odur ki, bu sorun bildik teknolojiler yerine inovatif bir bakış açısıyla daha farklı bir bakış açısıyla çözülecek.
Enerji açmazı devam ediyor!
En nihayetinde, dünyadaki tüm enerji Güneş’ten geliyor. Petrol ve kömür bile, bir anlamda güneş ışığının yoğunlaşmış halleri. Çünkü bu durum milyonlarca yıl önce bitki ve hayvanların üzerine düşen enerjiyi ifade ediyor. Bunun sonucunda da bir varil benzin içinde depolanan güneş enerjisi miktarı, bir pilin içindeki depolayabileceğimiz enerjiden çok daha büyüktür. Thomas Edison’un geçen yüzyılda karşılaştığı temel problem buydu, bugün de bu problem devam ediyor.
Dünya petrolünün neredeyse yarısının arabalarda, kamyonlarda, trenlerde ve uçaklarda kullanıldığı için ekonominin bu sektöründe yapılacak reformlara çok ihtiyaç var. Ülkeler şimdilerde fosil yatıklardan elektriğe tarihi bir geçiş yapıyor. Otomobilin geleceğine kimin hakim olacağını görmek için büyük bir yarış var. Ama elektrikli araçların temel sorunu, elektrik bataryasının yoktan enerji yaratamamasıdır. Her şeyden önce bataryayı şarj etmeniz gerekir. Ve bu elektrik genellikle kömür yakan santrallerden geliyor. Bu nedenle elektrikli arabalar, kirliliğe yol açmasalar da sonuçta onların da enerji kaynağı fosil yatıklar. Her ne kadar elektrikli ve yakıt hücreli arabalar dumansız bir gelecek var etseler de kullandıkları enerjinin büyük bir kısmı kömürün yakılmasıyla elde ediliyor. Bu durum hala büyük bir problemdir.
Doğayla barışık ürünler henüz üretilemedi!
Bir ürünün üzerine yazılan ‘Doğayla barışık’ ve ‘Ekonolojik tanımlamaları tüketiciler tarafından yanlış anlaşılıyor. Maalesef teknoloji henüz tamamen doğayla barışık, kullanımı tamamen masrafsız olan bir ürün ortaya çıkaramadı. Her yeni ürün bir öncekilerin ortalama kullanım süreleri ve zararları incelendikten sonra daha iyi bir alternatif olarak piyasaya sürülüyor. Standartlar dışına çıkıldığı an, üreticiler tarafından verilen garantiler doğal olarak geçerliliklerini yitiriyor. Tüketiciler, “Nasıl olsa çevreye zarar veriyor, çevre dostu” anlayışı içinde oldukları için de gereğinden fazla kullanılıyor fazladan para ödemek zorunda kalıyorlar.
İlk ölümlü kaza da oldu sistem henüz yeterli değil
Geleceğin taşıtları olarak belirtilen sürücüsüz otomobillerin yakın gelecekte yollarda olması bekleniyor. Sürücüsüz otomobil pazarında Apple, Google ve Tesla gibi devlerin kapışması beklenirken Tesla’nın S Modeli’nin sürücüsüz versiyonu’nun Florida’da ölümlü bir kazaya karıştığı ortaya çıktı. Tesla’nın otomatik pilot sistemi bulunan Model S otomobili, ilk kez otomatik pilot devredeyken ölümlü bir kazaya karıştı. Florida eyaletinde gerçekleşen kazada otopilot aktif bir şekilde bölünmüş yolda seyahat eden Tesla Model S, kontrolsüz bir kavşakta karşı şeritten gelip dönüş yapmak isteyen bir kamyonun kasasına çarptı. Kaza esnasında otopilotun ya da sürücünün frenleri kullanmaya çalışmadığı görüldü. Tesla’nın seyahat ettiği yönde gökyüzünün çok parlak olduğu belirtilirken, otopilot sisteminin çok yüksekteki cisimleri ‘yol tabelası’ olarak algıladığı için fren sistemini devreye sokmamış olabileceği düşünülüyor. Tesla otopilot sistemi bulunan araçların satışı sırasında müşterilerle yaptığı anlaşmada, bu teknolojinin henüz halka açık beta aşamasında olduğunu ve sürücülerin otopilotu kullanırken ellerini sürekli direksiyonda tutması gerektiği belirtiyor. Tesla yaptığı bu uyarılar sebebiyle oluşabilecek muhtemel kazalardan sorumlu olmayacağını savunuyor. Bu nedenle kazaların azaltılması için geliştirilen sürücüsüz araçlar bir hayal mi?
Güvenlik açıkları ve kayıtdışılık sorunları çözülemedi!
Paylaşım ekonomisi, sahibi tarafından sıklıkla kullanılmayan bir araç veya hizmetin sahibince kullanılmadığı zamanlarda ihtiyacı olan başka kullanıcılara belirli bir bedel karşılığında verilmesine deniyor. İnternet ve akıllı cep telefonlar üzerinden yapılan işlemin ucuza mal olması, hem de anında karara bağlanıp işleme konulabilmesi büyük bir avantaj olarak kabul edildi. Birçok ülkede ekonomik örgütlenmelerin ve bunları düzenleyen kanunların bu gelişmeye hazırlıksız olmaları yüzünden, düzen değiştirici etkileri oldu. Sistemin kullanıcılar yarattığı birçok avantajı yüzünden kısa sürede tutuldu ve sahiplenildi. Paylaşım ekonomisi mantığı kısıtlı kaynakların daha iyi değerlendirilmesine katkı açısından çok beğenildi.
Airbnb ve Uber bu ekonominin en güçlü temsilcileri. En çok sözü edilen örnek Über oldu. Özel taşıtların taksi gibi ama geleneksel taksi hizmetlerini gölgeye düşürecek hizmet seviyesinde kullanımına olanak veren ve kısa sürede geniş uluslararası yayılıma ulaşan, bu yüzden birçok ülkede geleneksel taksi örgütleriyle çelişki yaşayan,protesto edildi, mahkemelere düştü. Uber’in, korsan taksicilikle eş anlamlı olduğu, kayıtdışılığa hizmet ettiği yönünde eleştiriliyor.
Bir başka örnek ise, özel konutlardaki fazladan geceleme kapasitesini otel gibi sunma olanağı sağlayan Airbnb. En son İstanbul ve Fransa’daki terör saldırılarında saldırganlar kaldıkları evleri Airbnb üzerinden kiralamaları, sistemin yeniden sorgulamasına neden oldu. Çünkü, günübirlik kiralık evlerde kimin kaldığı bilinemiyor ve ev kiralayan yabancıların bilgisi güvenlik birimlerine gitmiyor. İşin bir de parasal boyutu var. Elde edilen gelirin vergisi olmadığı için, sistem kayıtdışılık üretiyor. Dolayısıyla Maliye ve Emniyet birimleri bu tür evleri takibe aldı, mücadele etme konusunda da kararlıları.