Kitle fonlaması dedikleri
Son yıllarda teknolojide yaşadığımız baş döndürücü ilerlemeler; değişim, hız ve konfor kavramlarını neredeyse hayatımızın merkezine taşıdı. Bu atmosfer; algısı açık, ileri görüşlü, yetenekli ve risk almayı seven insanlar için yeni iş fırsatlarının kapılarını aralıyor. Girişimci olarak tanımlayabileceğimiz bu kişiler, pazarda var olan ya da ortaya çıkacağını düşündükleri bir ihtiyacı gidermek üzere yenilikçi bir ürün, süreç veya hizmeti risk alarak piyasaya sunmak suretiyle kazanç sağlamaya çalışıyorlar.
Girişimciler, çoğu zaman doğasında risk taşıyan ancak yüksek kazanç elde etmeyi de umdukları yenilikçi iş fikirlerini gerçekleştirecek yeterli finansman imkanına sahip olamazlar. İhtiyaç duydukları başlangıç (tohum) sermayesi için banka kredisi gibi geleneksel fonlama yöntemi ile sermaye piyasası enstrümanları onlar için bu aşamada neredeyse imkansızdır. Bu yazımızda girişimciler için gelişmekte olan yeni bir finansman alternatifinden söz edeceğiz. İşte girişimcilik dünyası için yeni ve gelecek vadeden bu yeni finansman enstrümanın adı kitle fonlamasıdır.
Kitle fonlaması nedir?
Kitle fonlaması en temelde; bir proje, fikir ya da girişim için ihtiyaç duyulan fonun geniş bir kitleden küçük tutarlarla toplanması olarak tanımlanabilir. Dünyada İngilizce “Crowdfunding” olarak isimlendirilen bu kavram, modern anlamı ile ilk olarak ABD’de ve daha çok bağış ve ödül temelli yani sosyal finansman olarak kullanılmıştır. Zaman içinde kitle fonlamasının “paya dayalı” ve “borçlanmaya dayalı” modelleri de ortaya çıkmıştır.
Paya dayalı kitle fonlamasında girişim şirketi, ihtiyaç duyduğu fon karşılığında fon sağlayanlara ortaklık paylarını vermektedir. Bu yönü ile paya dayalı kitle fonlaması bir çeşit basitleştirilmiş halka arz olarak ifade edilebilir.
Paya dayalı kitle fonlaması, hızlanan fintech çağının tipik bir görünümü olup başlangıç (start-up) ve gelişme (scale-up) aşamasındaki yenilikçi girişimlerin ihtiyaç duyduğu sermayeye erişim imkanı sağlayan alternatif bir finansman yöntemidir. Ülkemizde bağış ve ödüle dayalı kitle fonlama örnekleri daha eski tarihli olmakla birlikte paya dayalı örnekleri, yasal altyapının oluşması ile hayatımıza girmiştir. 2017 yılında 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nda yapılan düzenleme ile bu yöntemin önü açıldı. Sistemin detayları ise 3 Ekim 2019’da çıkarılan daha sonra 27 Ekim 2021’de güncellenen “Kitle Fonlaması” tebliği ile şekillendi. Ardından SPK, Nisan 2021’de kitle fonlaması faaliyetinde bulunmak üzere bazı şirketleri platform olarak listeye almıştır. Bugün itibariyle yedi şirket kitle fonlama platformu lisansı almış durumdadır. Bu şirketlerden dördü aktif olarak kitle fonlaması faaliyetini sürdürmektedir.
Paya dayalı kitle fonlaması sistemi nasıl işliyor?
Paya dayalı kitle fonlama modelinde üç sacayağı bulunuyor. Bunlar; fon talep edenler (girişimciler), fon sağlayıcılar (yatırımcılar) ve kitle fonlama platform şirketleri (aracılar).
Sistemin odağında yenilikçi ve teknoloji odaklı girişim şirketleri bulunuyor. Girişim şirketi, yenilikçi ve katma değerli iş modeli (Tanıtıcı Bilgiler) ile SPK mevzuatında öngörülen asgari bilgileri (Bilgi Formu) hazırladıktan sonra platforma başvurarak halktan ortaklık payı karşılığı fon temin etmesi konusunda platformdan aracı olmasını talep eder.
Platform, girişimcinin iş modeli ve buna dayalı olarak hazırladığı finansal projeksiyonlarını piyasa ve iş tecrübesi olan kişilerden oluşan “yatırım komitesi” nde masaya yatırarak bu girişim şirketi için halktan fon toplanmasına aracı olup olamayacağına karar verir. Yatırım komitesinden onay alan girişimcinin hedef fon talebi, platformun internet sitesi üzerinden 60 gün süreyle kampanya şeklinde duyurulur. Fon sağlayanlar bu sistemin yatırımcı ayağını oluşturuyor. SPK düzenlemelerindeki ifadesiyle düz ya da nitelikli yatırımcılar platformun internet sitesine üye olarak kampanyası yapılan girişim şirketlerine ortaklık karşılığı (hisse) fon sağlamaya karar vererek yatırım yapabiliyor. Tebliğ düzenlemesine göre yatırımcılar 1 yıl içinde en fazla 50 bin lira yatırım yapabiliyorlar. Bu tutar yatırımcının gelir durumuna bağlı olarak 200 bin liraya kadar da artabiliyor.
Devamı Z Raporu 38. Sayısında