Kentlerde dijitalleşme ve sürdürülebilirlik: Akıllı kentler
Günümüzde teknolojinin hızla ilerlemesi, sürdürülebilir ve temiz enerji için yenilenebilir kaynaklara yönelim, belediye ve merkezi yönetim ile özel sektörün sunduğu mal ve hizmetleri tüketmede network ilişkisine ve profil çıkarmaya elverişli teknolojik hazır bulunuşluk, üniter yapıdaki ülkeler dahil gelişmiş ülkelerde kentlerin kurgu ve işletim modellerinde yeni yaklaşımları hızla gündeme taşıyor.
İleri teknolojiler, toplumsal süreçleri de radikal biçimde dönüştürmekte ve kentleri akıllı (smart) hale getirmede koşulların gereği olarak zorunlu bir gündem oluşturmaktadır. Akıllı kentler, çeşitli teknolojik çözümleri kullanarak yaşam kalitesini artırmayı, toplumsal, ekonomik, ekolojik ve kültürel sürdürülebilirliği sağlamayı ve kentsel yönetimi daha etkili hale getirmeyi amaçlar. Türkiye, bu küresel trende halihazırda Ankara, İzmir, İstanbul ve Kocaeli Büyükşehirleri dahil 35 civarında il dahil olmuş durumdadır. Akıllı kent konseptinde, enerji, ulaştırma, sağlık, afet ve acil durumlara hazırlık, dezavantajlı bireylerin ve grupların asgari yaşam düzeylerini sağlama ve toplumsal yaşama katılımlarını güçlendirme, kültürel, coğrafi ve etnik çeşitliliği koruma, demokratik kültürü ve sürdürebilirliği geliştirme gibi birbirinden oldukça farklı başlıklar bir arada network ilişkisi içinde tasarlanıyor.
Akıllı kent konsepti merkeziyetçi yapının işlemesini mümkün hale getiriyor
Akıllı kent konsepti merkezi planlama, güdümleme, kamu-özel sektör ve sivil toplum işbirlikli modeli öngörmektedir. Bu modelin güdümcü, otoriter ve totaliter modeller olan sosyalizm, komünizm, faşizm gibi modellerle ilginç bir şekilde hem çerçeve olarak hem de içerik olarak birçok ortak ve benzer yanları vardır. Dünün sosyalist uygulamaları bugünün işbirlikli, paydaş katılımlı modeli olarak adlandırılabilmektedir. İngiltere, Japonya ve Almanya gibi ülkeler Endüstri 4.0, Toplum 5.0 gibi kavramsallaştırmalarla akıllı kent bileşenlerini önemli ölçüde rasyonalize etmekte ve sosyal meşruiyet kazandırmaktadır.
Dijitalleşme, sürdürülebilirlik ve akıllı kentler
Akıllı kent konseptindeki projelerin birincil hedefi, kentlerde yaşayan insanların ve toplulukların yaşam kalitesini artırmak ve kentleri bütün altyapı ve üstyapılarıyla birlikte dijitalleştirerek daha sürdürülebilir hale getirmektir. Örneğin, Türkiye’deki bir çok metropolde trafik yönetimi konusunda akıllı çözümler geliştirilmekte ve trafik yoğunluğunu azaltmak amacıyla akıllı ışıklar, trafik kameraları ve sensörler kullanılmaktadır. Böylece, trafik akışı daha verimli hale getirilerek zamandan ve enerjiden tasarruf sağlanmaktadır. Yine eğitim, sağlık ve enerji yönetimi ile sivil alanlarda yapılan çalışmalar da akıllı kent konseptinde sürdürülebilirlik yaklaşımı içinde yer bulabilmektedir. Akıllı binalar konseptine benzer bir yaklaşım genişletilerek kentlere uygulanmaktadır. Enerji verimliliği sistemleri sayesinde enerji tüketimi kontrol altına alınmakta ve çevresel etki en aza indirilmektedir. Bu, hem enerji tasarrufunu artırmak hem de karbon ayak izini azaltmak bakımından önemli bir inisiyatiftir.
Akıllı kent projelerinin uygulanmasında veri güvenliği, özel hayatın korunması ve yüksek teknoloji maliyeti gibi konular yetersiz sosyo ekonomik statüdeki kentler ve topluluklar, uygulamada karşılaşılan başlıca handikaplar olmaktadır.
Dijital kentlerle etkin kaynak kullanımı ve karbon ayak izinin azaltılması
Akıllı kentler, teknolojik dönüşümün bir ürünü olarak ortaya çıkmış ve bilgi ve iletişim teknolojileri (BİT) bu evrimin temelini oluşturmuştur. BİT teknolojileri, akıllı kent konseptinde anahtar rolü oynar. Akıllı kentler, sensörler, büyük veri ve analitiği, bulut bilişim, sosyal medya, nesnelerin interneti, mobil uygulamalar gibi BİT araçlarını kullanarak sağlık, eğitim, trafik, enerji tüketimi, çevre koruma, kuralları koruma, hizmet kalitesi takibi, suçlu takibi konularında büyük veri toplama ve analiz etme yetenekleri kazanır. Bu sayede, kent yönetimleri çeşitli alanlarda, örneğin trafik yönetimi, enerji tüketimi, su yönetimi ve güvenlik gibi veriye dayalı kararlar alabilir. Enerji verimliliğinin artışı, kaynakların daha etkili bir şekilde kullanılmasını sağlayarak karbon ayak izini azaltır. 2024
Belediye seçimleri ve bütün ülke için akıllı kent vizyonu
31 Mart 2024 yerel seçimlerinin akabinde akıllı kent, sürdürülebilir topluluklar, sürdürülebilir kentler gibi anahtar kavramların gelişmiş ülkelerdeki uygulamalarla uyumlu formatta hayata geçirilmesi gerekiyor. Bu nedenle, merkezi yönetim ve yerel yönetimler arasında işbirliği ve eşgüdüm olması, kaynak etkinliği bakımından hayati önemdedir.
İstanbul sadece Türkiye için değil, Orta Doğu, Orta Kafkasya ve Balkanlar için de bir ticaret ve finans merkezi rolündedir. Bu nedenle, İstanbul megapolünün bir sistem dahilinde akıllı kent entegrasyonu vizyonuna sahip olması gerekir.