“İş dünyası, paradan para kazanma yaklaşımından vazgeçmeli”

 DEİK başkanı Nail Olpak.
DEİK başkanı Nail Olpak.

DEİK başkanı Nail Olpak, Burdur’da düzenlediği ekonomi turunda Türkiye’nin ihracat potansiyelinden küresel ticaret zorluklarına, Türk müteahhitlik sektörünün başarısından kuşak ve yol projesi’ne kadar geniş bir perspektifte önemli değerlendirmelerde bulundu. Olpak, ihracatçılara küçük ama etkili adımlar önerirken, KOBİ’ler için desteklerin artırılmasının önemini vurguladı.

Göller, Güller ve Gönüller diyarı olarak bilinen Burdur, sadece doğal güzellikleriyle değil, ekonomik potansiyeliyle de dikkat çekiyor. 2024 yılı itibarıyla 277 bin 452 nüfusa sahip olan kent, tarım, hayvancılık, madencilik ve sanayi sektörlerinde önemli bir rol oynuyor. Burdur’un en büyük itici gücü olan madencilik sektörü, her yıl yaklaşık 250-300 milyon dolar arasında ihracat gerçekleştiriyor. Bu ihracatta en büyük payı mermer sektörü alıyor. 40 milyon tonluk mermer rezerviyle dikkat çeken Burdur, yıllık 3,2 milyon ton mermer üretiyor ve Çin, ABD, Birleşik Arap Emirlikleri, Irak ve Kuzey Kıbrıs gibi ülkelere ihracat yapıyor.

Tarım ve hayvancılık da Burdur ekonomisinde önemli bir yer tutuyor. 196 bin büyükbaş ve 365 bin küçükbaş hayvan varlığı ile Türkiye’nin süt üretiminde lider olan şehir, tarımda ise rezene, anason, yağlık gül, haşhaş ve domates üretiminde Türkiye genelinde ilk sıralarda yer alıyor.

Bu potansiyeli daha yakından görmek üzere, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, memleketi Burdur’da ekonomi gazetecilerini ağırladı ve iki günlük bir gezi düzenledi. Olpak, gazetecilerle birlikte Burdur’un Gölhisar ilçesine bağlı İbecik köyünü, ardından Kibyra Antik Kenti, Lisinia Doğa Proje Alanı ve Salda Gölü gibi tarihi ve turistik bölgeleri gezdi. Olpak, bu gezi sırasında Türkiye ve dünya ekonomisindeki son gelişmeler hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu. Biz de Z Raporu olarak bu davette yer alarak Burdur’un eşsiz kültürel ve ekonomik potansiyelini yakından gözlemleme fırsatı bulduk.

“İhracatta küçük adımlarla büyük sonuçlar alınabilir”

2024 yılı itibarıyla 277 bin 452 nüfusa sahip olan burdur, tarım, hayvancılık, madencilik ve sanayi sektörlerinde önemli bir rol oynuyor.
2024 yılı itibarıyla 277 bin 452 nüfusa sahip olan burdur, tarım, hayvancılık, madencilik ve sanayi sektörlerinde önemli bir rol oynuyor.

Burdur’daki toplantısında ihracatçıların önünü açabilecek bazı küçük adımlara dikkat çeken Olpak, mevcut yüzde 2’lik döviz desteğinin artırılmasının bütçe dengelerini bozmadan gerçekleştirilebileceğini belirtti. Ayrıca, KOBİ’ler için yüzde 2’lik kredi büyüme sınırının esnetilmesi gerektiğini vurgulayan Olpak, “KOBİ’ler, büyük firmalara göre ekonomik dalgalanmalara karşı daha hassas. Bu nedenle kredi büyüme sınırında yapılacak esneklik, onların nefes almasını sağlayacaktır” dedi. İhracatçılara yönelik yüzde 30’luk döviz bozdurma zorunluluğunun da gözden geçirilmesi gerektiğini belirten Olpak, Türkiye ekonomisinin daha dinamik ve esnek adımlarla büyüme sağlayabileceğini ifade etti.

“Küresel ticarette ivme kaybı yaşanıyor”

Burdur’un en büyük itici gücü olan madencilik sektörü, her yıl yaklaşık 250-300 milyon dolar arasında ihracat gerçekleştiriyor.
Burdur’un en büyük itici gücü olan madencilik sektörü, her yıl yaklaşık 250-300 milyon dolar arasında ihracat gerçekleştiriyor.

Toplantıda küresel ekonominin seyrine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Olpak, dünya ticaretinde bir ivme kaybı yaşandığını ve bu durumun Türkiye’nin ihracatını da etkilediğini belirtti. Olpak, “Dış pazarlardaki talep azalması ve ticaretteki yavaşlama, Türkiye’nin ihracatını zorlayan faktörlerden biri. Ancak ithalatın azalmasıyla cari açıkta bir iyileşme var” dedi. Önümüzdeki yıllarda Türkiye’nin ihracatının, geçmiş yıllardaki gibi yüksek çift haneli büyümeler göstermeyeceğini öngören Olpak, bunun hem iç pazar hem de dış pazarlardaki şartlardan kaynaklandığını ifade etti.

Türk müteahhitlik sektörü zirvede

Göller, Güller ve Gönüller diyarı olarak bilinen Burdur, sadece doğal güzellikleriyle değil, ekonomik potansiyeliyle de dikkat çekiyor.
Göller, Güller ve Gönüller diyarı olarak bilinen Burdur, sadece doğal güzellikleriyle değil, ekonomik potansiyeliyle de dikkat çekiyor.

Olpak, Türk müteahhitlik sektörünün dünya çapındaki başarısına vurgu yaparak, 2022’de 31,5 milyar dolarlık bir hacme ulaşıldığını belirtti. Bu başarının altında kaliteli ve hızlı çalışmanın yattığını dile getiren Olpak, “Türk müteahhitleri Çin’den sonra dünya pazarında ikinci sırada yer alıyor. Yurt dışında müteahhitlik yapan firmalarımızın büyük kısmı başarılı projelere imza atıyor ve finansman dışında neredeyse hiç sorun yaşanmıyor” dedi.

Müteahhitlik firmalarının yurt dışı büyümelerini hızlandırmak için teknik müşavirlik şirketlerine yapılacak desteklerin kritik olduğunu da belirten Olpak, “Teknik müşavirlik, müteahhitlik işinin başlangıç noktasıdır. Bu alanda Türk firmalarının büyümesi için yurt dışındaki orta ölçekli firmaları satın almalarını teşvik etmeliyiz” ifadelerini kullandı.

“İhracatçılar sigorta konusunu göz ardı ediyor”

Türk ihracatçılarının sigorta konusunu yeterince dikkate almadığını ve bunu gereksiz bir harcama olarak gördüğünü belirten Olpak, bu konuda iş dünyasına önemli bir uyarıda bulunarak, “İş dünyası, paradan para kazanma yaklaşımından vazgeçmeli” dedi. Borçlanmanın kazanılan para birimine göre yapılması gerektiğini vurgulayan Olpak, piyasalarda yaşanan finansal zorlukların büyük bir kısmının bu hatalı yaklaşımdan kaynaklandığını söyledi. “Paradan para kazanmak finans sektörünün işidir” diye ekleyen Olpak, reel sektörün odaklanması gereken noktanın bu tür risklerden korunmak olduğunu ifade etti.

Kuşak ve yol projesi: Türkiye için fırsatlar ve tehditler

Kuşak ve Yol Projesi’nin Türkiye için hem fırsatlar hem de tehditler barındırdığını belirten Olpak, projenin Çin’in zengin pazarlara daha hızlı ulaşmasını sağladığını ve Orta Koridor üzerinden ulaşım süresini 7-9 güne indirme hedefinin, Türkiye’nin lojistik avantajını zayıflatabileceğini vurguladı. Bu nedenle Türkiye'nin, bu projeyi dikkatle değerlendirmesi gerektiğini söyledi.

Olpak, Türkiye’nin Orta Koridor üzerindeki stratejik konumunun iyi kullanılması gerektiğini belirterek, trenlerin ve TIR’ların geri dönüşlerinde boş gitmemesinin, Türkiye’nin bu lojistik rotadan azami fayda sağlaması için önemli olduğunu ifade etti. Türkiye’nin, Avrupa pazarındaki yerini koruyabilmesi için bu projeyi dikkatle yönetmesi gerektiğini söyledi. Ayrıca, Irak Kalkınma Yolu Projesi’ne de değinen Olpak, Türkiye’nin bu projede yer almasının stratejik önemini vurguladı. Çin ile ticarette 1’e 10 gibi bir dengesizlik olduğunu belirten Olpak, bu açığın kapatılması için hem Kuşak ve Yol Projesi’ne hem de diğer stratejik projelere odaklanılması gerektiğini ifade etti.

Türkiye, BRICS ile ilişkilere yabancı değil

BRICS üyeliği üzerine gelen soruya yanıt veren Olpak, bu süreci daha çok siyasi bir oyun alanı olarak değerlendirdiğini belirtti. “Türkiye, BRICS ile ilişkilere yabancı değil. Daha önce gözlemci üye olarak toplantılara katıldık. Bu süreç, Türkiye’nin Avrupa ile olan ilişkilerinde bir denge unsuru olabilir” dedi. Olpak ayrıca, Avrupa ile ticaretin yeniden canlanmaya başladığını ve Türkiye’nin bu süreçte stratejik bir rol oynadığını kaydetti.