İhracatta Türkiye Yüzyılı Zirvesi iş dünyasını buluşturdu
Ticaret Bakanlığı’nın himayelerinde, Albayrak Medya Grubu tarafından düzenlenen İhracatta Türkiye Yüzyılı Zirvesi gerçekleştirildi. Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, sektör temsilcileri ve alanında uzman isimlerin katıldığı zirvede Türkiye Yüzyılı’nın ihracat vizyonu, ihracatta katma değerli üretim ve ihracat konularının yani sıra uluslararası ticaretin seyri ele alındı. Zirvede konuşan Bakan Bolat, dış ticaret açığının gerilemeye başladığına vurgu yaparak hizmet ihracatında artan ivmeye dikkat çekti.
Ticaret Bakanlığı’nın himayesinde Albayrak Medya tarafından gerçekleştirilen İhracatta Türkiye Yüzyılı Zirvesi gerçekleştirildi. Zirveye Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat’ın yanı sıra TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, TİM Başkanı Mustafa Gültepe, DEİK Başkanı Nail Olpak, Albayrak Grubu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Dr. Nureddin Canikli, Savunma Sanayi Başkanı Haluk Görgün ve ekonomi dünyasından çok sayıda isim katıldı.
Zirve kapsamında gerçekleştirilen ve modaratörlüğünü Tvnet Ekonomi Şefi ve Z Raporu Dergisi Yazı İşleri Müdürü Semra Karabaş’ın üstlendiği 'İhracatta Merkez Ülke Türkiye' oturumunda da Ticaret Bakan Yardımcısı Volkan Ağar, Cumhurbaşkanı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, THY Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat, Vestel Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı Ergün Güler ve UND Başkanı Şerafettin Aras konuşmacı olarak yer aldı.
Dış ticaret açığımız düşüşte
Zirvede konuşan Ticaret Bakanı Ömer Bolat, son 9 aylık dönemde Türkiye’nin dış ticaret açığının 122 milyardan 92 milyar dolara gerilediğini belirterek, enflasyonla mücadele çabalarının devam ettiğini, ithalat noktasında da taviz vermeden gerekli tedbirlerin alındığına dikkat çekti.
“Türkiye ekonomisine baktığımızda gurur duyacak birçok başarı hikâyesi görüyoruz” şeklinde konuşan Bolat, 2023 yılının dördüncü çeyreğinde yüzde 4 oranında Gayrı Safi Milli Hâsıla artışı ile yüksek oranlı büyüme performansının kesintisiz 14 çeyrektir sürdüğünü, 2023 genel ekonomik büyümesinin yüzde 4,5 ile OVP hedefinin üzerinde gerçekleştiğini belirterek milli gelirin de tarihimizde ilk defa 1,1 trilyon doların üzerine çıktığını söyledi.
“İhracatta yaşanan ivmelenme, son dönemde alınan önlemler ile ithalatta yaşanan düşüş ile 2024 yılı Ocak-Mart yıllık bazda yüzde 41,2’lik bir azalış yaşayan dış ticaret açığımız ise cari açığımızda devam etmekte olan bu iyileşmeye büyük katkı sağlamıştır” açıklamasında bulunan Bolat, ülke gruplarına göre ihracat, uluslararası hizmet ticaret ve yurt dışı müteahhitlik ve teknik müşavirlik konularında da bilgi verdi.
Hizmet ihracatında yıllık yüze 10 büyüme
Türkiye’nin mal ihracatının yanı sıra hizmet ihracatında da ciddi bir yükseliş trendinde olduğunu vurgulayan Bolat, dünya hizmet ihracatı yıllık büyümesinin yüzde 7,7 seviyesinde iken Türkiye’nin yıllık yüzde 10 büyüme oranı yakaladığına dikkat çekti. Geçtiğimiz yıl yurtdışı müteahhitlik sektöründe 28 milyar dolarlık proje büyüklüğüne ulaşıldığını açıklayan Bolat, serbest bölgelerin ihracatı içinde yüksek teknolojili ürünlerin payının 2023 itibarıyla yüzde 10,4 seviyesine ulaştığını, orta vadede ise bu oranı OECD ortalaması olan yüzde 14 seviyesine yükseltmeyi hedeflediklerini söyledi.
Yeşil mutabakat için destek
Ülke ihracatını artırmak ve sanayide rekabetçilik için ticaret diplomasisine de büyük önem verdiklerini belirten Bolat, Türkiye’nin dünyada en fazla Serbest Ticaret Anlaşması’na sahip ilk 10 ülke içerisinde olduğunu ve bu süreçte Tercihli Ticaret Anlaşmaları müzakerelerinin devam ettiğini söyledi.
Zirvede 2023 itibariyle Ticaret Bakanlığı bünyesinde verilen ihracat desteklerinin 33 milyar dolar, Türk Eximbank desteklerinin ise 42 milyar dolara ulaştığını açıklayan Bolat, Yeşil Mutabakat için uyum sürecinde mevzuat çalışmalarının devam ettiğini söyleyerek Yeşil Mutabakata Uyum Projesi Desteği kapsamında şirketler tarafından alınan danışmanlık hizmeti giderlerini 5 yıl süresince yüzde 50 oranında ve toplamda 10 milyon TL’ye kadar destekleyecekleri müjdesini de verdi.
Almanlara Türk arabası satmak milli gururumuz olacak
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da zirvedeki konuşmasında küresel mal ihracatının yüzde 5 azaldığı bir dönemde Türkiye’nin küresel payını artırmasının büyük öneme sahip olduğunu ve rekabetçi bir biçimde üretilen ürün sayısı ve pazar çeşitliliği açısından dünyanın sayılı ülkeleri arasına girdiğini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, önümüzdeki dönem bu başarının ileri teknolojili ve yüksek katma değerli ürünlerde de gösterme dönemi olmasını temenni ettiğini söyledi.
İmalat sanayimizde yüksek teknolojili ürün ihracatının 2019’da 6 milyar dolardan 2023 itibariyle 9 milyar dolar üzerine çıktığını hatırlatan Hisarcıklıoğlu, bu artış ivmesinin desteklenmesi için kilit teknoloji yatırımlarına ihtiyacımız olduğunu, bunun güzel bir örneğinin ise Cumhurbaşkanımızın himayesinde Togg’da başarıldığını sözlerine ekledi.
“Elektrikli ve akıllı mobilitede teknoloji geliştiren ülkelerden biri haline geldik. Bugünlerde seri üretimimizin 1.yılını tamamlarken yaklaşık 30 bin aracımızı halkımızla buluşturmanın haklı gururunu yaşıyoruz. İnşallah Bakanlığımızın da destekleriyle önümüzdeki yıl Avrupa’ya ihracata da başlayacağız” şeklinde konuşan Hisarcıklıoğlu, Almanya’da Almanlara Türk arabası satmanın da ikinci bir gurur olacağını ifade etti.
Suya yazı yazmak yerine hedefi mermere kazıyoruz
Zirvede söz alan TİM Başkanı Mustafa Gültepe ise TİM olarak ikinci 100 yıla Türkiye’yi ihracatta ilk 10 ülke arasına çıkarma vizyonu ve hedefiyle başladıklarını söyleyerek, ortaya koydukları hedefe yaklaşacak altyapıları da hazırlayarak suya yazı yazmak yerine hedefi mermere kazıdıklarını ifade etti.
Türkiye’nin lokasyon olarak hiçbir ülkede olmayan bir şansa sahip olduğuna değinen Gültepe, Türkiye’nin yüzde 55 ile en fazla ihracatı Avrupa pazarına gerçekleştirdiğini, hacim daha küçük olsa da Yakın ve Ortadoğu için benzer bir tabloya sahip olduğuna değinerek, alternatif pazarlar ve ürün çeşitliliğini artırmak için çalışmaların devam ettiğini söyledi. TİM olarak ikinci yüzyıla Türkiye’nin ihracatta ilk 10 ülkeden biri olma vizyonu ile başladıklarını belirten Gültepe, katma değerli ürünleri artırmak için ihracatı tüm taraflarla koordineli, bütüncül bir yaklaşımla ve devlet aklıyla ele almak durumunda olduklarına da değindi.
İhracat bu yüzyıla damgasını vuracak
Zirvede DEİK Başkanı Nail Olpak konuşmasında Türkiye Yüzyılı vurgusunu yaparak, ihracatın bu yüzyıla damgasını vuracağını belirtti. Türkiye’nin önceki dönemlerde küresel mal ticareti payının yüzde 0,5’ten yüzde 1’in üzerine, hizmet ihracat payının ise yüzde 1,3’e yükseldiğini hatırlatan Olpak, Türkiye’nin küresel ticarete konu olan 6 bin ürünün 4 bin 500’ünü üretip 200’den fazla ülkeye ihraç ederek dünyanın üretim merkezlerinden biri olduğunun altını çizdi.
Pandemiyle başlayan ve devamında gelen krizlerin küresel ekonomiyi değiştirdiğine değinen Olpak, bu süreçte önemini arttıran kavramlara dikkat çekerek “Bunların ilki tedarik zinciri olurken bunun tamamlayıcısı da, kaynak çeşitliliği oldu. Tedarik zinciri ve kaynak çeşitliğinin önemine inanırdık, ama daha iyi kavradık. Firmalarımız rekabet sebebiyle, ölçek ekonomisinin avantajını kullanıp, büyük tedarikçilerle çalışmayı tercih ediyorlardı. Önce Kovid ve çip krizi, sonra Rusya-Ukrayna Savaşı’yla ayçiçek yağı, tahıl ve enerji krizi bize, tek veya sınırlı kaynağa bağlı olmanın risklerini, yeterince ve acı öğretti” şeklinde konuşan Olpak, ihracatın doğru finansman ve ihracat teşvikleri ile desteklenmesinin önemine de vurgu yaptı.
Zirvede konuşan Albayrak Medya Genel Müdürü Abdullah Hanönü, "Albayrak Grubunun hikayesi tam 30 yıl önce Yeni Şafak Gazetesi ile başladı. Albayrak, Yeni Şafak gazetesinin ardından Tvnet televizyonu, Tvnet haber radyosu, yenisafak.com dijital yayınları, her hedef kitleye ulaşan 10 farklı dergimiz, 6 dilde yayın yaptığımız yabancı yayın ve internet sitelerimiz, gençlerin sevgisini kazanan GZT sosyal medya platformumuz, son olarak da KETEBE yayınlarımızla bugün Türkiye'nin en büyük en samimi ve en etkin medya grubu olmuştur" dedi.
Albayrak Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Yardımcısı Nurettin Canikli yaptığı konuşmada; ihracatın bir ekonominin lokomotifi olduğunu, gelir oluşturmanın da itici gücü olduğunu söyledi. Milli gelirin 2000’li yılların başındaki 240 milyar seviyesinden bugün 1 trilyon doları aşan bir seviyeye ulaşmasında ihracatın 2000’li yılların başındaki 30 milyar dolar seviyesinden 255 milyar dolar seviyesine ulaşmasının son derece önemli olduğunu kaydetti.
İş dünyası da zirvede yerini aldı
Zirve kapsamında gerçekleştirilen ve moderatörlüğünü Tvnet Ekonomi Şefi ve Z Raporu Dergisi Yazı İşleri Müdürü Semra Karabaş’ın üstlendiği 'İhracatta Merkez Ülke Türkiye' oturumunda da ekonomideki son gelişmeler değerlendirildi. Oturumda, Ticaret Bakan Yardımcısı Volkan Ağar, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, THY Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat, Vestel Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı Ergün Güler ve UND Başkanı Şerafettin Aras konuşmacı olarak yer aldı.
Oturumda söz alan Ticaret Bakan Yardımcısı Volkan Ağar, ihracatın üretimin bir sonucu olduğunu söyleyerek bakanlık olarak tasarıma, Ar-Ge’ye, markalı ürünlerin ihracatına destek verildiğini, ülkemizin üretim yapısında teknolojiyi öne çıkarmak için hükümet olarak çok uyumlu programların uygulamaya konulduğunu belirtti.
“Ticaret Bakanlığı olarak Sanayi Teknoloji Bakanlığımız ve Merkez Bankamızla beraber çok ciddi bir çalışma yaptık. Hangi ürünler bu kapsama dâhil edilmeli, hangi ürünlerin üretilip katma değerli daha yüksek ihraç birim fiyatıyla yurtdışına satılması imkânı var? Hangi ürünler üretilirse o ürünlerde yapmış olduğumuz ithalat azalır noktasında çalışma yapıldı. Türkiye’nin hem ithalatını azaltıcı hem de ihracatını teknolojik manada artırıcı anlamada 284 tane ürün grubu belirlendi” şeklinde konuşan Ağar, ürün belirlenme sürecinin belirlenmesi sonrasında bakanlık olarak 20 Aralık’ta bu yatırımlara yönelik proje önerilerinin alınmaya başladığını sözlerine ekledi.
Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün ise konuşmasında savunma sanayinde ihracat yapıyor olmanın gelişmişliğin ve teknolojinin göstergesi olduğu yorumunda bulunurken, savunma alanında ihracat yapılıyor olmasının diğer sektörler için de güven teşkil ettiğini belirtti. Savunma alanında ihracatın bölge çeşitliliği hakkında bilgi veren Görgün, Orta Doğu’da ciddi bir gelişmenin kaydedildiğini ve 3 yıl içinde 2,5 milyar dolar hacme ulaşılabileceğini söyledi. Avrupa’ya ihracatın da 4 yıl içinde 2,5 milyar doları aşacağını söyleyen Görgün, 2028 itibariyle savunma alanında ihracat hedeflerinin de 11 milyar dolar olacağını kaydetti.
Oturumda THY Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat, hizmet ihracatının Türk ekonomisine katkısının 2022 itibariyle 56 milyar dolar olduğunu ve hedefleri doğrultusunda gelecekte 144 milyar dolara çıkarılacağını sözlerine ekleyerek, bunun için güçlü bir eko-sistem kurmanın gerektiğini ifade etti. Hizmet ihracatı alanında sağlık turizmi ve yabancı öğrenciler ile ilgili son çalışmaları anlatan Bolat, Türkiye’nin havacılık alanında ihracatını artırmaya çalıştıklarını da belirterek, halen bünyelerinde 454 uçağın bulunduğunu ve gelecek 10 yıl içerisinde bu sayının 810’a çıkarılmasını hedeflediklerini açıkladı.
Türkiye elektrikli araç eko sisteminde öncü
Türkiye’de ihracatta son 40 yıldaki atılımı ile 3 milyardan 300 milyar dolar seviyesine ulaştığını belirten Vestel CEO’su Ergün Güler de dünyada bir paradigma değişiminin yaşandığını belirterek ekonomide mobilitenin öne çıktığını vurguladı.
“İçten yanmalı motorlardan elektrikli araçlara geçişte, Türkiye, Cumhurbaşkanımız sayesinde Togg ile erken pozisyon aldı. Biz de yüzde 23 ile Togg’a hissedarız. Daha önce içten yanmalı ürün üreten ülkeler, elektrikli araç geçişinde zorlanırken, daha önce hiç araba üretmemiş ülkeler çok daha uygun adapte oluyor. Hem asli ögeler değişir hem de bu eko sistemin içindeki tedarikçiler de değişiyor” şeklinde konuşan Güler, 2035’te satılan araçların yüzde 60’ının elektrikli araçlar olacağını kaydetti.
Dünyada DC şarj istasyonu üretebilen üç şirketten biri olduklarını ve 7 yıldır 30’u aşkın ülkeye elektrikli şarj istasyonu ihraç ettiklerini söyleyen Güler, savunma sanayinde olduğu gibi burada da eko-sistemin önemli olduğunu ve Türkiye’nin elektrikli araç eko-sisteminde iyi bir konumda olduğuna vurgu yaptı.
Oturumdaki konuşmasında lojistik sektörünün tüm sektörler için itici güç olduğu yorumunda bulunan UND Başkanı Şerafettin Aras, sektörde hem uluslararası hem de ulusal anlamda ciddi sorunlar olduğuna dikkat çekti. En fazla ihracatın gerçekleştirildiği Avrupa pazarında kota engelinin devam ettiğini ve uygulamada izinli alıcı konusunda istenilen seviyeye gelinemediğini belirten Aras, ulaştırma ve gümrük mevzuatımızın AB standartlarına ulaştırılması gerektiğini de sözlerine ekledi.