Hazır giyim 2026’da karbon vergisi listesine alınabilir

Sektörel ihracatta Avrupa Birliği payı: %70
Sektörel ihracatta Avrupa Birliği payı: %70

Çevreyi en fazla kirleten endüstrilerden biri olan tekstil sektöründe dönüşüm için zaman daralıyor. Sektör, 2023’te sınırda karbon vergisi uygulanacak sektörler arasında yer almıyor. Ancak İHKİB başkanı Mustafa Gültepe, 2026’de hazırgiyim sektörünün listeye eklenebileceğini belirtiyor.

Sektörel bazda Avrupa’nın ikinci, dünyanın beşinci büyük ihracatçısı olan Türk tekstil sektörü, yeşil dönüşüm için süreci hızlandırdı. Yılın ilk yarısında 6,2 milyar dolar ihracatla tüm zamanların en yüksek ihracatını gerçekleştiren sektör, sürdürülebilirlik eylem planını hazırladı. Plan kapsamında atık su arıtma, enerji tüketimini azaltma, geri dönüşüm gibi konularda yerel yönetimler ve markalar ile iş birliği çalışmaları planlanacak ve Tekstil Geri Dönüşüm Merkezi Projesi hayata geçirilecek.

İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Mustafa Gültepe, Fit For 55’in yayınlanması ile Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması ve Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) ile ilgili eylem planını artık daha net bir şekilde görebildiklerini belirtiyor. Gültepe, “ETS yeni alanlara genişletilirken aynı zamanda izin limitleri sıkılaştırılıyor. İlk aşamada hava ve karayolu taşımacılığına odaklanılıyor. Tekstil ve hazır giyim 2023’te sınırda karbon vergisi uygulanacak sektörler arasında yer almıyor. Ancak büyük olasılıkla 2026’da listeye eklenebileceğini tahmin ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

Sınırda karbon vergisinin ton başına 30 veya 50 avro olarak düzenleneceğinin varsayıldığını belirten Gültepe, bu varsayıma göre düzenlemelerin Türk hazır giyim sektörü için yıllık 130 – 190 milyon Avro civarında bir maliyeti olacağının hesaplandığını ifade ediyor. Karbon ayak izi hesaplamalarında üretim öncesi, üretim ve tüketim süreçlerinin bir bütün halinde ele alınarak değerlendirildiğini aktaran Gültepe, dolayısıyla tekstil hammaddeleri üretimi sırasında yoğun enerji tüketilmesinin hazır giyim ve konfeksiyon sektörünü de etkileyeceğini öngörüyor. 2026’ya kadar olan süreyi iyi değerlendirerek zorunluluklar gelmeden üretim altyapısının hazırlanması gerektiğini belirten Gültepe, düzenlemelerin ilk başlarda sektör için bir maliyeti olmakla birlikte uzun vadede önemli bir rekabet avantajı sağlayacağını kaydediyor.

Sürecin başarıyla tamamlanabilmesi için öncelikle kamu otoritesinin mevzuat ve altyapı ile ilgili hazırlıklarını yapması ve sektörlerin ihtiyacı olan bütçeyi ortaya koyması gerektiğinin altını çizen Gültepe, aksi takdirde mevcut rekabet gücünün de kaybedebileceği yönünde uyarılarda bulunuyor.

“Amaç dijitalleşme ve sürdürülebilirlik”

Tekstil ve hazır giyim endüstrisinin dünyada oluşturduğu karbon emisyonunun payı: %10
Tekstil ve hazır giyim endüstrisinin dünyada oluşturduğu karbon emisyonunun payı: %10

İHKİB’nin 2017’de hazırladığı Hazır Giyim Sektörü Vizyon Belgesi ile Türkiye’yi moda endüstrisinde dünyada ilk üçe sokma hedefini ortaya koyduğundan bahseden Gültepe, Vizyon Belgesi’ndeki stratejik hamlelerimizden ikisinin, pandemi ile birlikte hızlanan büyük dönüşümle doğrudan ilgili olduğunu anlatıyor. O hamlelerden birinin Türkiye’yi hazır giyimde ‘en dijital tedarik zinciri’ haline getirmek olduğunu nitelendiren Gültepe, bir diğer hamlenin de ‘Türk hazır giyim sektörünün sürdürülebilir ve çevreye duyarlı üretim yetkinliğini geliştirmek’ olduğundan söz ediyor.

Vizyon Belgesi’ndeki hedefler ışığında 2018’de Dört Dörtlük Plan adını verdikleri yol haritasını hazırladıklarını söyleyen Gültepe, Dört Dörtlük Plan’da sektörün her alanında dijitalleşme ve sürdürülebilirlik yetkinliği üst düzeyde büyük oyuncular yetiştirmeyi hedeflediklerini söylüyor.

Dünya ölçeğindeki birçok markanın 2025’ten itibaren tüm ihtiyaçlarını sürdürülebilir kaynaklardan karşılamayı planladığını aktaran Gültepe, dijitalleşme ve sürdürülebilirlik altyapısı için kamuyla ortak çalışılması gerektiğine vurgu yapıyor. Gültepe, üretimde sağlanacak dönüşümle Türkiye’nin rakiplerine göre daha avantajlı hale geleceğini ve ihracatını 2 katına çıkaracağının altını çiziyor.