Güneydoğu Asya'nın en büyük ekonomisi: Endonezya
Endonezya, 1949’da bağımsızlığını kazanmasının ardından uygulanan ekonomi programları sayesinde dünyanın en büyük 16. Güneydoğu Asya’nın ise en büyük ekonomisi haline geldi. Endonezya, 277 milyonluk nüfusu, beş bin kilometreyi bulan geniş coğrafyası, sahip olduğu zengin yeraltı ve yerüstü kaynakları ile Asya’nın yeni çekim merkezi haline geldi.
Güneydoğu Asya’nın en büyük ekonomisi olan Endonezya, 1 trilyon doları aşan milli geliri ile dünyanın en büyük 16. ekonomisi konumunda yer alıyor. 17 bin 508 adayla aynı zamanda dünyanın en büyük adalar ülkesi olan Endonezya, Güneydoğu Asya ile Avustralya anakaraları arasında uzanıyor. Karasuları toplam yüzölçümünün dört katı olan ülkenin kuzeyinde Malezya, doğusunda Papua Yeni Gine, batısında ve güneyinde ise Hint Okyanusu bulunuyor. Pek çok önemli ticari ve stratejik suyollarını kontrol eden Endonezya, aynı zamanda İslam dünyasının en kalabalık ülkesi olma sıfatını taşıyor.
Ülkeleri kişi başı gelirine göre, ‘düşük gelirli’, ‘düşük orta gelirli’, ‘üst orta gelirli’ ve ‘yüksek gelirli’ olarak sınıflandıran Dünya Bankası, 2019’da kişi başı milli geliri 4 bin 50 dolara yükselen Endonezya’yı ‘üst orta gelirli’ ülkeler kategorisine çıkarmıştı. IMF’in 2023 verilerine göre, 5 bin 109 dolarlık kişi başına düşen milli gelir ile Endonezya, dünyada 116. sırada yer aldı.
2023 yılında 277 milyon nüfusu ile dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesi konumuna ulaşan ve devasa bir iç pazara sahip olan Endonezya 2028’te 290 milyonu aşması beklenen nüfus içinde iş gücüne katılım oranı ise yüzde 70 seviyelerinde yer alıyor. İş gücünün 130 milyona yaklaştığı ve son 10 yılda yakaladığı ortalama yüzde 5.6’lık büyüme ivmesi, tek haneli enflasyon ve işsizlik rakamları ile Endonezya, sahip olduğu zenginlikler ve insan gücü ile önümüzdeki yıllarda dünyanın sayılı güçlerinden biri olarak gösteriliyor.
Madencilik ekonominin itici gücü
27 Aralık 1949’da tam bağımsızlığına kavuşan Endonezya’nın ekonomisi büyük ölçüde emtia ihracat endüstrilerine dayanıyor. Dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesi olan Endonezya, büyük bir iş gücü ve zengin doğal kaynaklarıyla önemli bir ham madde hacmine sahipken, sanayi üretiminde otomotiv, enerji üretimi, kimyasallar, tekstil, makine, metal işleme, fmadencilik ürünleri işleme, gıda, kakao, palm yağı ve kauçuk işleme sanayileri ön plana çıkıyor.
Son zamanlarda yapılan araştırmalara göre ülkenin maden rezervleri tahmin edilenden çok daha zengin olduğunu gösteriyor. Kömür, kalay, bakır, nikel, boksit, altın, gümüş, demir cevheri, kaolin, mermer, granit kaynaklarına sahip olan ülkenin madencilik üretiminin uzun vadede gelişeceği öngörülüyor. Dünya nikel üretimin yüzde 20’si, alüminyum üretimin ise yüzde 10’u Endonezya’ya aitken, dünyadaki en büyük kömür rezervlerine sahip iki ülkeden biri olarak öne çıkıyor. Aynı zamanda ülke, 1962 yılında OPEC’ten ayrılmasına rağmen hâlâ önemli bir petrol ve doğal gaz üreticisi olarak sektörde varlığını sürdürüyor.
Doğu'daki güç: ASEAN
Brunei, Kamboçya, Endonezya, Laos, Malezya, Myanmar, Filipinler, Singapur, Tayland ve Vietnam’dan oluşan ASEAN, 1967 yılında Endonezya, Malezya, Tayland, Singapur ve Filipinler arasında ticaret ve ekonomik büyümeyi kolaylaştırmak, aynı zamanda bölgedeki kültürel kalkınmayı ve sosyal yapıları desteklemek amacıyla kuruldu. Günümüzde dünyanın yeni çekim merkezi olarak kabul edilen Asya-Pasifik bölgesinin ekonomik entegrasyonu, refahı ve güvenliği için önemli olan ASEAN, küresel aktörlerin de ilişkilerini geliştirmesi gereken bir bölgesel aktör olarak ön plana çıkıyor.
Büyüyen bir ekonomiye ve istikrarlı bir şekilde artan nüfusa sahip olan Endonezya’da, ülkenin gayri safi yurt içi hasılasına en büyük katkıyı sanayi sağlarken, hizmetler sektörü de hemen arkasından takip ediyor. Son yıllarda büyük gelişme kaydeden Endonezya ekonomisinde işsizlik de hızla azalıyor. Yukarıdaki grafikte de görülebileceği üzere Endonezya’da işsizlik oranı yaklaşık yüzde 3,55 seviyesinde seyrediyor. Böylece yeni istihdam sağlayan ekonomik büyümesiyle Endonezya dünyanın en güçlü ekonomilerinden biri haline geliyor.
Endonezya 2030’da en büyük ‘5. ekonomi’ olacak
Güneydoğu Asya Uluslar Birliği’nin (ASEAN) en büyük ekonomisi olan Endonezya, Dünya Bankası ‘İş Yapma Kolaylığı’ endeksinde 73’üncü sırada bulunuyor. Uluslararası Para Fonu (IMF) tahminlerine göre 2030 yılına kadar dünyanın 5. büyük ekonomisi olacağı öngörülen Endonezya’nın dinamik nüfusu, zengin ve stratejik kaynakları, e-ticaret kullanımının yaygınlığı, yabancı yatırımcı için oluşturduğu uygun ortam ve sahip olduğu coğrafî konum nedeniyle uluslararası deniz ticareti açısından da büyük önem taşıyor.
Dış ticaret hacmi yıllık 300 milyar dolara ulaşan Endonezya’da gerek ihracatın gerekse ithalatın tek başına yaklaşık dörtte birini Çin karşılıyor. Ülkenin dış ticaretteki en büyük ortağı konumunda yer alan Çin dışındaki diğer başat aktörler, Japonya, Singapur, Malezya, ABD, Hindistan, Güney Kore ve Tayland olarak sıralanıyor. 2022 yılında 55 milyar dolarlık dış ticaret fazlası veren Endonezya, söz konusu yıl içerisinde 292 milyar dolarlık ihracatına karşılık 237 milyar dolarlık ithalat gerçekleştirdi.
Türkiye-Endonezya arasındaki ticari ilişkiler güçlü bir seviyeye ilerliyor
DEİK/Türkiye-Endonezya İş Konseyi Başkanı İlhan Erdal, son yıllarda sergilemiş olduğu yüksek büyüme performansı, dışa dönük ekonomi politikaları ve en önemlisi 280 milyona yaklaşan çoğunluğu Müslüman nüfusuyla Endonezya’nın Türkiye’nin ihraç ürünleri için önemli bir pazar olma potansiyeli taşıdığını söylüyor.
2022 yılında Türkiye’nin Endonezya’ya ihracatının bir önceki yıla göre yüzde 17,34 artışla 367 milyon dolara, Endonezya’dan ithalatının ise aynı dönemde yüzde 500,53 oranında artarak 2,78 milyar dolara yükseldiğini belirten Erdal, 2023’ün ilk 7 ayında ise Endonezya’ya ihracatın bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 33 artışla 243 milyon dolara ulaştığını, ithalatının ise yüzde 27,58 azalışla 1,149 milyar dolar olduğunu söylüyor.
Türkiye’nin Endonezya’ya ihraç ettiği ürünlerin başında tütün, motorlu kara taşıtları ile aksam ve parçaları, demir- çelik, inorganik kimyasallar, silah ve mühimmatlar geliyor. Türkiye’nin Endonezya’ya ithalatında ise demir-çelik, katı ve sıvı yağlar, tekstil ürünleri (sentetik ve suni devamsız lifler ile sentetik filament iplikleri), kauçuk, kalay, kâğıt ve karton ürünleri (kâğıt hamurundan, kâğıttan veya kartondan eşya, odun veya diğer lifli selülozik maddelerin hamurları, geri kazanılmış kâğıt veya karton) geliyor. Erdal, öncelikli ülkeler arasında yer alan Endonezya ile ikili ticaretin gelişmesi için savunma, enerji, sağlık, inşaat-altyapı, e-ticaret, bankacılık ve gıda sektörlerinin potansiyel olarak değerlendirilebileceğine dikkat çekiyor.
Endonezya, hem Dışişleri Bakanlığının ‘Yeniden Asya Stratejisi’ içerisinde hem de Ticaret Bakanlığının ‘Uzak Ülkeler Stratejisi’ kapsamında ticaretin geliştirilmesine yönelik hedef ülkeler arasında yer alıyor. Endonezya ile ikili ticaret hacminin 2020 yılında Kovid-19 salgınının etkisi ile 1,4 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiğini söyleyen Erdal, 2021 yılında ise ihracatımız yüzde 46 artışla 313 milyon dolar, ithalatımız yüzde 55 artışla 1.847 milyon dolar düzeyine ulaştığını ve ikili ticaret hacmimiz in 2014 yılının ardından ilk kez 2 milyar dolar seviyesini aşarak 2,16 milyar dolara ulaştığını ifade ediyor.
Endonezya'da iş yapmak isteyenler nelere dikkat etmeli
Endonezya dediğimizde yaklaşık olarak 700 dilden fazla dil ve 1300 kadar farklı etnik gruptan bahsediyoruz. Dolayısı ile değişik inanışların ülkedeki politik, ekonomik ve kültürel yaşayışa etkisi oldukça önemli düzeydedir. Bağımsızlıktan sonra yapılan çalışmalarla ülkenin resmî dili olarak, kullanılan farklı lehçelerin ortak kısımlarını ihtiva eden ‘Bahasıa’ denilen dil kabul edildi. Endonezya’nın ‘çoklukta birlik’ anlamına gelen ulusal sloganı ‘Bhinneka Tunggal İka’ çeşitliliğin ülkeyi şekillendirdiğini ifade eder.
Peki, böylesi her yönden çeşitliliğin fazla olduğu Endonezya’da iş yaparken ne gibi şeylere dikkat etmek gereklidir? Bu önemli sorunun cevabı ise, ilk önce iş yapmak istediğiniz kişinin kimliğinden emin olmakla başlayın derim. Yani otomatik olarak herkesin müslüman olduğunu düşünmeyin. İlgi ile sorulacak birkaç soru sonrasında zaten size ırkları ve inançları hakkında dolaylı da olsa bilgi vereceklerdir. Verilen bilgilere göre plan yapabilirsiniz.
Birçok Asya ülkesinde olduğu gibi yine Endonezya’da da kişilerin birbirlerini zor durumda bırakacak sorular sormaması ve birbirini utandırmaması oldukça önemli bir detaydır. Bu sebeple sorulacak olan sorular dolaylı olarak sorulmalıdır. Cevabı ‘Evet’ veya ‘Hayır’ olacak direkt sorular sormak yerine açıklama yapabilecekleri ve detay verebilecekleri soruları sorun Endonezyalı iş insanlarına.
Eğer sizi yerli ve daha önce tanıyan birisi tanıştırırsa daha çabuk yol almanız mümkün olacaktır. Eğer ilk defa iş yapacaksanız ve sizi tanıştıracak yerli kimseyi tanımıyorsanız, o zaman yapacağınız görüşmelerin karar verebilecek hiyerarşik olarak üst düzey kişi olması önemlidir. Bu kişi veya kişilerle zaman geçirmeniz ve hemen iş konuşmaya başlamamanız önemlidir. Eğer bir yönetici olarak görevli gidiyorsanız o zaman mutlaka bilmeniz gereken şey “Ben buraya size öğretmeye geldim” “Benim bildiğim yol en iyi yoldur” edası ile hareket etmek çok yanlış olacağı gibi size hiç kimsenin güvenmemesi için de geçerli bir sebeptir.
Toplantı sırasında herkesin sustuğu ve düşündüğü ya da sadece birkaç dakika konuşmadığı zamanlar olabilir. Biz Türkler genelde sessizliği çok negatif algılayıp hemen bir şeyler söylemek isteriz. Ama bilin ki Endonezya’da kısa bir sessizlik son derece doğaldır.
Yaş ve pozisyonun önemli bir statü göstergesi olduğu Endonezya’da iş yemeğinde ev sahibinin yemeğe ve içmeye başlamaya davet etmesini beklemek gerekir.
Tabağınızdaki her şeyi bitirirseniz sizin doymadığınızı ve daha çok yemek vermeleri gerektiğini düşünerek tekrar servis yapacaklardır. Bu sebeple eğer daha fazla yemek verilmesini istemiyorsanız tabağınızda az bir yemek bırakınız.
Büyüklü küçüklü konuştuğunuz her kişi ile oldukça ılımlı olmanız ve ses tonunuzu ve dilinizi buna göre ayarlamanız önemlidir. Kendine aşırı özgüvenli ve tehditkar ya da çok ısrarcı yaklaşımlar hiç hoş karşılanmaz ve istenmez.
‘Bapak’ ya da kısaca ‘Pak’ müdür, baba ya da bey anlamında kullanılır. Kadınlar için ise müdür, anne ya da hanım anlamına gelen ‘İbu’ kullanılır.
Son olarak da tavsiyem: Bir şey verirken sağ elin kullanılması ve çocuklar dahil asla kimsenin kafasına dokunulmamasıdır.
Birçok farklılıklarına rağmen saygı ile birlikte yaşanılan bu doğası ve yemekleri muhteşem olan ülkede işleriniz de bol ve hayırlı olsun derim.
Sevgiyle kalın…