Fındıkta bitmeyen polemik
Fındıkta, geçmiş yıllardaki rekolte tahminlerinden kaynaklı tartışmalar, tek ağızdan açıklama yapılmasına rağmen bitmedi. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik’in 2016 yılı için rekolte tahminini 468 bin ton olarak açıklaması kimseyi memnun etmedi. Bu rakam geçen yıla göre yüzde 30 düşüşe tekabül ediyor
Türkiye, dünya fındık üretiminin yüzde 68’ini gerçekleştiriliyor. Karadeniz bölgesinin en önemli tarımsal ürünü fındık; 400 bin ailenin de geçim kaynağı. 702 bin hektar alanda yetişen fındık, Türkiye tarımsal ürün ihracat gelirlerinin de yaklaşık yüzde 15’ini oluşturuyor. 2016 yılı için fındık rekolte tahminini 468 bin ton olarak açıklayan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, fındıktan 2014-2015 yıllarında 2,8 milyar dolarlık bir ihracat geliri elde edildiğini belirtiyor. İhracatçılar da son 10 yılda fındık ihracatından sağlanan gelirin 17,5 milyar dolar civarında olduğunu vurguluyorlar. Don, kuraklık, tarım alanlarının daralması gibi olgular bir yana, fındıkla ilgili alınan her karar; üreticiyi, sanayiciyi, ihracatçıyı ve tüketiciyi yakından ilgilendiriyor. Yeni sezona girilmeden fındıkta rekolte ve fiyat tartışmaları bu yüzden her seferinde yüksek sesle tartışılıyor. Ancak bu yıl açıklanan tahmin, tüccar ve ihracatçı tarafından pek gerçekçi bulunmadı.
Artık tek üretici Türkiye değil
Tüccar ve ihracatçı, tahminin az açıklamasının, kilo fiyatında artış beklentisi oluşturacağı için üreticinin fındığı zamanında pazara sunmayacağı endişesini taşıyor. Zamanında yapılmayan satışın, ihracat pazarlarında, diğer fındık üreten ülkelere yaradığını belirten tüccarlar, fındık kilogram fiyatının serbest piyasada oluştuğuna dikkat çekiyorlar. Türkiye, dünya fındık üretiminin yaklaşık yüzde 68'ini, ihracatının da yüzde 75'ini tek başına gerçekleştiriyor. Bununla beraber tek fındık üreticisi Türkiye değil. Yakınındaki Gürcistan, Azerbaycan, Bulgaristan, Arnavutluk ve Sırbistan'da fındık ekim alanları her yıl artıyor. İtalya, İspanya ve Amerika'da da fındık üretiliyor.
Geçen yıl dünyada 1 milyon 23 bin ton fındık üretildi ancak dünya fındık tüketimi 900 bin tonlar dolayında gerçekleşti. 100-150 bin ton dolayında bir fazlalık oluştu. Fındıktaki rekolte tahmini ve fiyat oluşumu, bu stokun yükünü hangi ülkenin taşıyacağıyla da çok ilgili. Üreticiyi temsil eden Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Yönetim Kurulu Üyesi Arslan Soydan, fiyatları 3-5 kişinin belirlediğini, fındık üreticisinin emeğinin karşılığını alamadığını savunuyor. İhracatçıların rekolte tahminleriyle yıllardır piyasayı etkilediğini savunan Soydan’ın önerisi, devletin müdahale alımı konusunda girişimlerde bulunması ve Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) alacağı fındıkla, üreticinin zararının giderilmesi şeklinde.
TZOB Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Kozoğlu da, geçen yıl 14,50 lira olan fındık fiyatının sezon açılmadan 7,50 liraya kadar inmesinin nedeninin, emanete bırakılan fındıkların piyasaya sürülmesinden kaynaklandığı ve bunun 'üreticinin elinde kalan fındığı ucuza kapmayı' hedeflediğini savunuyor.
- 2015 yılı fındık ihracat geliri: 2.8 milyar dolar
- Dünyada 2015 yılı fındık üretimi: 1 milyon 23 bin ton
Dünya stok fazlasının maliyeti kime kalacak?
İstanbul Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İFMİB) Başkanı Ali Haydar Gören, "Biz ihracatçılar olarak, ürün pahalı olur ucuz olur, alırız. Üzerine genel giderimizi ekleriz, kâr marjımızı koyarız satarız. Dolayısıyla, ürünün düşük olmasından kaynaklanan, ihracatçının menfaati olur şeklinde bir durumun, tüm kamuoyunda böyle algılanması, bizleri rahatsız ediyor" diye belirtiyor. Bununla beraber, bu sezon başında öngörülen 280-290 bin ton ihracatın, 240 bin tonlara gerileyeceğini söylüyor.
Gerekçesi, "Üretici fındığı tuttu; sivil toplum örgütleri, ziraat odaları fiyatlar yükselecek, satmayın diye kamuoyunda baskı yaptılar." İFMİB Başkanı Ali Haydar Gören'e göre, iç fındıktan 240 bin ton yapmak, 100 bin ton civarında kabuklu fındığın, Türkiye'den değil, rakip ülkelerce satıldığı anlamına geliyor. Ürünün kademesel olarak yavaş yavaş piyasaya girmesinin ihracatçının da zamanlı, ürün ihraç edememesi anlamına geldiğini belirten Gören, "Genelde tüm dünyada 100-150 bin ton bir fazlalık varsa bu sonuç itibariyle bir ülkede kalacak. Bunun Türkiye olmaması gerekiyor. Pazarlama yöntemlerimizi, fındık siyasetimizi çok iyi düzenlememiz gerekiyor" diye uyarıyor.
Fındıkta uygulanan politikalar
Fındıkta uygulanan politikalar her zaman hararetli tartışıldı. Türkiye’de uygulanan fındık politikaları; dikim alanlarının sınırlanmasından, müdahale alımlarına, telafi edici ödeme desteklerinden serbest piyasa koşullarına çeşitlilik içeriyor. İFMİB Başkanı Gören, “Burada fındıkta 2009 ve öncesi; 2009 ve sonrası diye iki dönem ortaya çıkıyor. Bildiğiniz gibi, 2000'li yılların başında müdahale alımlarına son verildi, fiyatların piyasa koşullarına göre oluşması konusunda altyapı çalışmaları yapıldı. Fakat akabinde 2004, 2005, 2006 ve 2007 yıllarında Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) aracılığıyla fındık alımları yapıldı. Taa ki, 2009 yılında radikal bir karar alınarak 15 bin 201 -202 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla, müdahale alımlarına son verildi.
Herhangi bir şekilde dolaylı ya da direkt olarak alım yapılmayacağı belirtildi” diye hatırlatma yapıyor. “Geleneksel hale gelen bir ürün, haliyle talebi karşılayamıyorsa fiyatı da otomatik olarak yükselir” diyor Gören. Ardından ekliyor: “2014 sezonunda don olayı yaşadık. Ürün olmadı, talep fazla oldu, bu nedenle de fiyatları yükseldi. 2014-2015 sezonunda 450 bin ile 500 bin ton arasında bir rekolte varken, bu sene 700 bin ton civarında bir rekolte bekleniyor. Tabii ki rekolte biraz daha fazla olunca birim fiyat düşük oluyor, dolayısıyla, yeni pazar çok hızlı bir şekilde gelişmediği sürece, bir önceki sezona göre ihracat değeri, otomatik olarak biraz daha geri geliyor.”
Türkiye'nin ilk lisanslı fındık deposu Giresun'da açılıyor
Fındıkta bu sezona dair iki önemli gelişme söz konusu. Birisi fındık rekoltesinin Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından açıklanıyor olması. Trabzon’da geçen aylarda yapılan ortak akıl toplantısında rekolteden etkilenen paydaşlar; ziraat odaları, FİSKOBİRLİK, ihracatçı birlikleri, üretici dernekleri, tarım il müdürlüklerinin farklı farklı rekolte açıklaması yerine, Bakanlık koordinasyonunda oluşan bir grup tarafından belirlenen rekoltenin açıklanması benimsendi. İhracatçı birlikleri, ziraat odaları, odalar borsalar, Ulusal Fındık Konseyi ve fındıkla ilgili tüm paydaşların bir araya geldiği bir komisyon vasıtasıyla rekolte; çotanak sayımına göre tahmin ediliyor. İkinci önemli gelişme de lisanslı fındık deposunun yaşama geçirilmesi. 10 milyon Avro yatırımla Türkiye'nin ilk lisanslı fındık deposu ve spot borsası olarak "Giresun Lisanslı Fındık Deposu ve Spot Borsası Kurulma Projesi" hayata geçiriliyor.
Marketlerde fındık hareketi
Fındık markaları pazarı da satın almalar boyutuyla hareketli bir dönem yaşıyor. Henüz netlik kazanmasa da bazı satış söylentileri için ‘ateş olmayan yerden duman çıkmaz’ hatırlatması yapılıyor. Kulis olarak değerlendirilecek bu bilgilerden en önemlisi, FİSKOBİRLİK’in markalar oluşturup tekrar raflara ürün koymayı düşünüyor olması. Diğeri de Türkiye’nin en büyük fındık alıcısı olan Ferrero’nun elindeki fındık markalarının Ülker’i de bünyesinde bulunduran Yıldız Holding tarafından satın alınacağı söylentisi. Yıldız Holding Başkanı Murat Ülker bunu yalanladı. Ancak sektörde, Yıldız Holding’in Ferrero’dan sadece fenomen markası Nutella’yı istediği ama diğer markalarını almak istemediği için satışın gerçekleştirilemediği konuşuluyor. Ferrero’nun elinde başka fındık markaları da var. Lokomotif marka satılırsa diğerlerini ne yapsın, deniyor. Ülker’in açıklamasına rağmen, satış olma ihtimalinin de yüksek olduğu belirtiliyor. Elvan Gıda’nın yabancı marka alacağı, Bind Chocalate’in Türkiye’de büyük bir fındık tesisi kurduğu, Tadelle’nin yeni markalarla perakende raflarında yerini alacağı da konuşulan konular arasında. Suudi SATCO grubunun da büyük satın alma yaparak Türkiye’ye gireceği, gıda sektörünün dilinde.