Enflasyon, resesyon ve stagflasyon...
Dünya ekonomisi tam anlamı ile bir “kusursuz fırtına” yaşıyor. Tek tek bile karşı karşıya kalmak istemediğimiz risklerin tamamını eşanlı yaşıyoruz. Esasen 2008 Küresel Finansal Krizi’nden sonra bir türlü dengeye gelemeyen dünya ekonomisi önce 2020 yılı başlarında Kovid-19 pandemisinin, sonrasında da 2022 yılı başlarında Rusya-Ukrayna Savaşı’nın olumsuz etkileri ile büyük bir sınamalar zinciri ile karşı karşıya kaldı. Bugün geldiğimiz noktada bir yandan küresel enflasyonda tarihi yüksek seviyeleri yaşarken diğer yandan da ekonomilerde durgunluk endişeleri had safhaya ulaşmış durumda.
Seçilmiş bazı ülkelerin enflasyon oranları
Fiyatlar genel seviyesindeki sürekli artışa enflasyon diyoruz ve bir ekonomideki en önemli problemlerden birisi de bu artışın hızının yüksek olmasıdır. Bazı durumlarda ekonomilerin desteklenmesi için razı olunan enflasyonist dönemin beklenenden uzun sürmesi ekonomide kalıcı hasar bırakacak şekilde yan etkilere de neden olmaktadır. Bu bakımdan başta merkez bankaları olmak üzere ekonomi yönetimleri enflasyonu makul seviyelere çekmek için para ve maliye politikaları geliştirirler. Ancak çoğu zaman enflasyon yükseldiği kadar hızlı gerilemez.
Mesela ABD ekonomisinde son 41 yılın en yüksek enflasyonu yaşanıyor ancak atılacak adımların resesyona neden olma ihtimalinden korkulduğu için enflasyonun düşüş patikasına girmesi gün geçtikçe gecikiyor. Özellikle son dönemde enerji ve gıda fiyatlarındaki artışa tedarik zincirlerinde yaşanan problemlerin de eşlik etmesi işleri daha da zorlaştırmışa benziyor.
Enflasyon sıkıntısı ile karşı karşıya kalan bir diğer gelişmiş ülke de İngiltere. İngiltere’ye ait son enflasyon verisi yüzde 9. Bu oran son 40 yılın en yüksek enflasyon oranı ve İngiltere Merkez Bankası son birkaç toplantıda faiz artırdığı halde enflasyon henüz hız kesmedi. Genel eğilim tıpkı ABD’de olduğu gibi yüksek enflasyonun bir süre daha ekonomiyi etkilemeye devam edeceği yönünde.
Avrupa Birliği ekonomisinin lokomotifi olarak ifade edilen Almanya’da da enflasyon konusunda işler giderek kötüleşiyor. Almanya Federal İstatistik Ofisi verilerine göre, enflasyon son 41 yılın en yüksek seviyesine çıkarak yüzde 7,4’e yükselmiş durumda. Alman ekonomisindeki bu oldukça yüksek fiyat artışlarının da ağırlıklı olarak enerji ve gıda fiyatlarındaki artışa bağlı olarak geliştiğini görüyoruz.
Euro Bölgesi ülkelerinde sadece Almanya değil Euro Bölgesi’nin tamamında da enflasyon yüksek seyretmeye devam ediyor. Görünen o ki enflasyon sorunu yayılarak Avrupa ekonomilerinin tamamını etkisi altına almış durumda. Özellikle enerji fiyatlarındaki artışlar işleri çok daha kötü hale getiriyor.
Devamı Z Raporu 37. Sayısında