Ekonomi politikası hedefleri “Torba Kanun” ile destekleniyor
Birden çok farklı konuyu düzenleyen ve çeşitli kanunlarda değişiklikler yapan “torba yasa” geleneği yeni yaşama döneminde de devam ediyor. 24 Kasım’da meclis’e sunulan yeni torba yasa teklifi, ekonomi politikasının hedefleri için gerekli yasal değişiklikleri içeriyor. Beklentilerin uzağında kalan torba yasa ile kademeli ve zamana yayılı bir süreç yönetimi tercih ediliyor.
Genel seçimler sonrası hükümet, ekonomi politikasında revizyona giderek, makro finansal istikrarı sağlayacak ve mali disiplini yeniden tesis edecek kararlara ve bunu sürdürülebilir kılmak için ise de yapısal reformlara yöneldi. İzlenmeye başlanan bu ekonomi politikasının yol haritasını Orta Vadeli Program ve görüşmeleri Meclis’te devam eden 2024 yılı bütçe metinlerinde görmüştük.
Bunlar;
- Para, maliye ve gelirler politikasının eşgüdüm içinde uygulanması
- Üretim, rekabet ve verimliliği artırıcı yapısal reformların hayata geçirilmesi
- Fiyat istikrarını sağlamak için parasal sıkılaştırmaya gidilmesi
- Politika faiz artışı, seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma tedbirleri ile desteklenmesi
- Yüksek katma değerli üretimin ve ihracatın artırılmasına yönelik tedbirlerin alınması
- Anlaşılabilir, kolay uygulanabilir, güncel gereksinimleri karşılayan bir vergi yapısının oluşturulması, dolaysız vergilerin bütçe içindeki payının artırılması
- Etkin olmayan istisna, muafiyet ve indirimlerin kaldırılması bu kapsamda temel vergi kanunlarının gözden geçirilmesi
İşte, 24 Kasım’da Meclis’e sunulan torba yasa teklifi, ekonomi politikasının yukarıda belirttiğimiz hedefleri için gerekli bazı yasal değişiklikleri içeriyor. Ancak hemen ifade edelim ki, önerilen düzenlemeler kamuoyunda dile getirilen hedefler (yapısal reformlar vb.) nedeniyle oluşan beklentilerin gerisindedir. Kanun teklifinde, kapsamlı ve geniş kesimleri doğrudan etkileyecek radikal düzenlemeler yer almıyor. Kademeli ve zamana yayılı bir süreç yönetiminin tercih edildiğini anlıyoruz.
Kanun teklifinin gerekçesinde ise şu ifadelere yer verilmiştir:
- Ekonomik büyümeye katkı sağlamak üzere ihracatın desteklenmesi
- Dış ticaret ve cari dengeye katkı için ülkeye döviz getirilmesinin teşvik edilmesi
- TL enstrümanlara yatırım yapılmasının teşvik edilmesi
- Ekonomik ve mali etkinliği olmayan vergi avantajlarının kaldırılması
- Vergi gelirlerinin güvenli şekilde tahsilinin sağlanması
- Vergi kanunlarında süreli bazı teşviklerin sürelerinin uzatılması
Kanun teklifinin arka planı, gerekçesi ve hedeflerini ortaya koyduktan sonra şimdi vergiye dair somut düzenlemelerden öne çıkanlara değinebiliriz.
İhracata yeni vergisel teşvikler öneriliyor
-Bazı hizmet ihracatı faaliyetlerinden sağlanan kazançlara tanınan yüzde 50 oranında matrahtan indirim imkanının yüzde 80’e çıkarılması öngörülüyor.
Bu vergi avantajı; mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi, ürün testi, sertifikasyon, veri saklama, veri işleme, veri analizi ve Bakanlıkça belirlenen mesleki eğitim alanlarında faaliyette bulunan hizmet işletmeleri ile ilgili bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak eğitim ve sağlık alanında faaliyet gösteren ve Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilere hizmet veren işletmelerin münhasıran bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlara yöneliktir.
- Matrahtan indirim avantajından faydalanabilmek için bu faaliyetlerden elde edilen kazancın tamamının beyanname verme tarihine kadar Türkiye’ye transfer edilmesi şartı getiriliyor.
-Mevcut düzenlemelerde ihracatçıların ihracat kazançlarına genel kurumlar vergisi oranı yüzde 5 indirimli (yüzde 20 olarak) uygulanıyor. İhracatçılara sağlanan bu vergi teşviğinin, imalatçı veya tedarikçilerin aracılı ihracat sözleşmesine dayanarak dış ticaret sermaye şirketleri veya sektörel dış ticaret şirketleri üzerinden gerçekleştirdikleri ihracattan kaynaklanan kazançlara da uygulanması öngörülüyor.
Ülkeye döviz girmesini ve TL enstrümanlara yatırımı teşvik edici düzenlemeler
-Gerçek kişilerin Türkiye mukimi bir şirketten elde ettiği kâr payının yarısı gelir vergisinden istisnadır. Bu düzenlemenin bir benzeri gerçek kişilerin yurtdışında en az %50 ortağı oldukları şirketlerden elde ettikleri kâr payları için de öneriliyor. Bu istisna için kâr payının beyannamenin verileceği tarihe kadar Türkiye’ye getirilmesi ise şart koşuluyor.
-Yurtdışındaki kurumlara iştirak eden şirketlere, yurtdışı iştirakin en az yüzde 50’sine sahip olunması ve kazancın beyanname verilme tarihine kadar Türkiye’ye transfer edilmesi şartıyla, KVK’nun 5/1-b fıkrasındaki diğer şartlar aranmaksızın yüzde 50 iştirak kazançları istisnası uygulanması sağlanıyor.
-Kur korumalı mevduat ve katılım hesaplarına uygulanan kurumlar vergisi istisnasının şartları 20/06/2024 tarihine kadar uzatılıyor.
-Yabancı para cinsinden ihraç edilen menkul kıymetlerden sağlanan gelirler ve döviz cinsinden açılmış hesaplardan elde edilen faiz gelirleri ve kâr payları üzerinden GVK’nun Geçici 67’nci maddesi kapsamında yapılacak vergi tevkifatına ilişkin oranı ayrı ayrı veya birlikte yüzde 40’a kadar artırma (mevcut düzenlemede yetki bir kat ve kar payları yetki kapsamında değil) konusunda Cumhurbaşkanına yetki veriliyor.
-Cumhurbaşkanının GVK’nun Geçici 67'nci maddesinde yer alan oranları her bir sermaye piyasası aracı, kazanç ve irat türü ile bunların vadesi, elde tutulma süresi ve bunları elde edenler itibarıyla, yatırım fonlarının katılma belgelerinin fona iade edilmesinden veya diğer şekillerde elden çıkarılmasından elde edilen kazançlar için fonun portföy yapısına göre, ayrı ayrı sıfıra kadar indirme veya yüzde 15’e kadar artırma şeklindeki yetkisi, yüzde 40’a kadar artırma şeklinde değiştiriliyor. Söz konusu yetkinin her bir sermaye piyasası aracı itibarıyla kullanılmasına ilaveten ihraç edenler, ihraç veya iktisap tarihi, hesap türü, hesap açılış tarihi itibarıyla da kullanılması da düzenleniyor.
-Uluslararası katılımcılara açık uluslararası ihaleler kapsamındaki kağıtlar ve kararlar döviz kazandırıcı işlem kapsamında damga vergisinden istisna ediliyordu. Yapılan düzenleme ile bu istisna ülkeye döviz girişine hizmet eden yabancı para ile finanse edilen yatırımlarla sınırlandırılıyor.
Mali disiplin ve etkinliğe yönelik adımlar atılıyor
-Konut finansmanına sağlanan BSMV istisnası sınırlandırılıyor. Buna göre, kullanılan konut kredilerinde BSMV istisnası sadece üzerine kayıtlı konut bulunmayalar için geçerli olacak. İstisna, kredi işlemlerine ilişkin sigorta işlemi dolayısıyla lehe alınan paralar için de geçerli olacak.
-İhracatçıların ihracat gelirleri üzerinden belgesiz giderlerine karşılık matrahtan düştükleri binde 5 “götürü gider indirimi” kaldırılıyor.
-Finansal kuruluşların 2024 ve 2025 yıllarında yapacakları enflasyon düzeltmesi sonucu oluşacak değerlerin mali kârı/zararı etkilememesi düzenleniyor. Mevcut yasal düzenlemeye göre, işletmelerin 31 Aralık 2023 tarihli bilançoları için yapacakları enflasyon düzeltmesinin vergi matrahlarına etkisi bulunmazken 1 Ocak 2024 sonrası şartlar sağlandığı için yapılacak enflasyon düzeltmesi vergi matrahlarını etkileyecektir. Banka ve diğer finansal kuruluşların aktif ve pasif yapıları enflasyon düzeltmesi sonucunda ödenecek vergilerinin azalması sonucunu doğuracaktır. Bu düzenleme ile finansal kuruluşlar kaynaklı bütçe vergi gelirlerinde bir azalma olmasının önlenmesinin hedeflendiği anlaşılıyor.
-Gerçek kişilerin sosyal içerik üreticiliği ile mobil cihazlar için uygulama geliştirme işlerinden sağladıkları kazançlara yönelik 2021 yılında getirilen gelir vergisi istisnanın kapsamının internet ve benzeri elektronik ortamlardan üzerinden çeşitli şekillerde kazanç elde edenleri de kapsayacak şekilde genişletilmesi öngörülüyor. İstisnanın GVK’nun mükerrer 20/B maddesinde öngörülen şartların sağlanması halinde geçerli olduğunu ve istisnanın bankalarca hasılat üzerinden yüzde 15 vergi kesintisi yapılmasına engel olmadığını belirtelim.
-Yıllara sari inşaat ve onarım işlerinde uygulanan tevkifat oranının işi yapana, süresine, niteliğine, yüklenicinin özelliğine ve mükellefiyet türüne göre ayrı ayrı veya birlikte belirlenmesi konusunda Cumhurbaşkanına verilen yetki genişletiliyor.
Vergi güvenliğini sağlayıcı bazı tedbirler alınıyor
-Sorumlu sıfatı ile verilen KDV beyannamelerine (2 nolu) istinaden tahakkuk eden KDV’lerin ancak bu vergilerin ödenmesi şartı ile indirim konusu yapılması öngörülüyor. Ayrıca, 2 nolu KDV beyannamelerinin beyan ve ödeme sürelerinin öne çekilmesi düzenleniyor. Buna göre, izleyen ayın 28’i olan beyan ve ödeme süresi, beyanname vermek için 19’u ödeme için ise 21’i olarak değiştiriliyor.
-Motorlu araç ticareti yapanların kendi aralarında yaptıkları adi sözleşmelere istinaden ÖTV aranmaksızın işlem tesis edilmesinin önüne geçilmesini sağlamak üzere söz konusu işlemlerin noterden yapılması konusu açıklığa kavuşturuluyor.
-Şans oyunlarında ikramiye dağıtım üst sınırı yüzde 83’den yüzde 93’e yükseltiliyor. Bununla yasadışı bahis azaltılması ve vergi kaybının önlenmesi hedefleniyor.