Duygusal tasarımların etkisinde bir arayış
Neolitik çağdan günümüze renklerin, tasarımların ve estetiğin ortak noktasına odaklanıyoruz bu ay.
Neolitik çağdan bu yana kullanılan şifonyere, Eski Mısır ve Yunanistan dönemlerinin popüleri yataklara, zarif sanatsal tasarımları ile dikkat çeken Orta Çağ sandalyelerine kulak veriyoruz. 19. yüzyılın karmaşık tasarımlı elit mobilyalarına, modernizmin konfora yansıdığı modern çağa, eko dizayn anlayışı ile farklılaşan tasarımlara... Özetle çağdaş tasarımlarla geçmişi andıran, insanlara konfor sunan, sundukları tasarım çeşitlilikleri ile cazibesini artıran mobilya sektörüne göz kestiriyoruz.
Tüketicinin bu tarihsel süreç içerisindeki kalite arayışına, en fazla tercih edilen tasarımlara olan eğilimlerine, özel üretim arayışı ile dışsal faktörlerin dikkatini çekme serüvenlerine, nadir tercih edilen modellere olan eğilimleri ile sıradanlaşmama isteklerine odaklanmış oluyoruz.
Tüketicilerin günün her anında aradıkları uyumu, ahengi mobilya tercihlerine taşıma davranışını ortaya koyuyoruz. İnsanların duygularını tasarımlar ile markalarda bulduğu, davranış ve yaşam biçimlerini markalarda aradıkları bir sektöre yer veriyoruz aslında. Modern tasarımlar ile insanlar arasındaki iletişime eşlik eden, duygusal tasarımlar ile insan ilişkilerine yön veren yaşam kalitesini yükseltmeyi hedefleyen markaların tüketici ile kurmuş oldukları ilişkiyi gün yüzüne çıkarıyoruz.
Algılama faktörünün etkisinde etnik, sanatsal, kültürel gibi pek çok duygusal motifin işlevsellik kazanarak insanların fizyolojik ve psikolojik ihtiyaçlarını karşıladığı bir sektör aslında mobilya sektörü. Değişen tüketim kalıplarına uyum sağlayan hayatın hızlı akışında bireylerin konfor elde etmelerine imkân tanıyan, farklı destinasyonlarda insanların yanında olan bir sektöre odaklanıyoruz bir bakıma. Bu ayki araştırmamızda sahip olduğu içgüdü, davranışsal tasarım ve yansıma düzeyleri ile insanlar arasındaki iletişim ve etkileşime yön veren mobilya sektörünün tüketici ile kurmuş olduğu güven beğeni ve sadakat ağının yansımalarına yer veriyoruz.