Doğu-Batı çekişmesinde son perde: Otomotiv

Dr. Mehmet Akif Soysal.
Dr. Mehmet Akif Soysal.

Çin, AB’nin ikinci en büyük ticaret ortağı, AB ise Çin'in en büyük ticaret ortağıdır. Çin'in otomobil ithalatının çoğu lüks segmentte yer alıyor ve Porsche, Audi ve Range Rover 2023'te ilk 10 marka arasında yer almaktadır.

Ancak buna rağmen ABD ve Türkiye’den sonra AB de 24 Haziran 2024’te Çin menşeli otomobil üreticilerine ek vergiler koyarak Çinli otomobillerin ülkelerine girişini kontrol altına almak istiyor. AB’nin yürütme organı olan Avrupa Komisyonu, Çin’in elektrikli araç sübvansiyonlarına ilişkin devam eden soruşturmasının ilk sonuçlarının, ülkenin bataryalı elektrikli araç “değer zincirinin” AB’li rakiplerine zarar veren “haksız sübvansiyondan” yararlandığını gösterdiğini söyledi.

Avrupa Birliği nasıl bir vergi uygulaması yaptı?

Komisyon, Avrupa’daki en büyük üç Çinli elektrikli araç oyuncusunu hedef alarak BYD’nin elektrikli araçlarına yüzde 17.4, Geely’ninkilere yüzde 20 ve Çin’in devlet şirketi SAIC tarafından ihraç edilen araçlara yüzde 38.1 ek vergi uygulayacağını açıkladı. Diğer Çinli üreticiler ise yüzde 21 ila yüzde 38.1 arasında değişen ek gümrük vergileriyle karşı karşıya kalacak. Bu oran, ithal edilen tüm elektrikli araçlara uygulanan yüzde 10’luk vergiye ek olarak uygulanacak. İşin tartışmaya çok açık tarafı uygulanacak vergi oranlarının markadan markaya değişmesi. Zira AB markalara göre değişen vergi oranlarının objektif bir izahını yapmakta zorlanacaktır.

İşin gerçeği nedir?

İşin gerçeğini soracak olursanız AB, Çin hükümetinin rekabeti bozan teşvik sistemine göre değil de AB sınırlarında yatırım yapan veya planlayan üreticilere farklı yapmayana tarifeler getirdi. Bu vergiler vesilesi ile kıta Avrupa’sına daha fazla yatırım çekmeyi planlıyor. İşlemin marka bazlı olması işte bu nedenle.

Hem BYD hem de Geely’nin Avrupa’da önemli yatırımları var. BYD hâlihazırda Macaristan’da bir elektrikli araç fabrikası açtı ve başka bir tesis daha açmayı planlıyor. Geely, İsveç markası Volvo’nun sahibi ve bazı araçların üretimini Çin’den Belçika’ya kaydırmaya başladı.

Son olarak, Çin’in SAIC grubu yüzde 38.1’lik maksimum tarife oranını aldı. Otomobil üreticisi kıtada sınırlı bir ayak izine sahip ve yaklaşık bir yıldır düşünmesine rağmen Avrupa’daki ilk üretim tesisi için henüz bir yer seçmedi. Buna göre Avrupa, SAIC’i Avrupa içinde bir tesis kurması ya da gümrük vergileriyle karşı karşıya kalması konusunda uyarıyor gibi görünüyor.

Otomotivde Türkiye-Çin ilişkisi ne yönde?

Tek ve ilk yılında yüz bin adedin üzerinde pazara kavuşan Çin menşeili üreticilerin gelinin noktaya rağmen Türkiye’yi sadece ihracat pazarı olarak görme çabalarının Türkiye tarafından dostane karşılanması elbette beklenemez.

Çin, mesele Türkiye olunca yatırım yapma kararını havanda su dövmeye getiriyor. Maliyetlerin çok yüksek olduğu İspanya’ya bile yatırım kararı alan Çin’in otomotiv üretim üssü olan Türkiye’ye yatırım yapmaktan şimdiye kadar imtina etmesi siyasi bir mülahaza gereği olsa gerek.

Türkiye’nin uygulamaya aldığı ek vergilerin Hakan Fidan’ın Çin ziyaretinin hemen akabinde olması Çin’e Türkiye’ye yatırım için verilen sürenin son kez hatırlatılmasına karşılık, Çin’in Türkiye’ye yatırım yapmaktan geri durma niyetlerinin anlaşılması olduğunu düşünüyorum.

Açık olan şu ki; Türkiye’nin de koyduğu ek gümrük vergileri Çin’i uzaklaştırma çabası değil tam tersine Türkiye’ye yatırımı teşvik etmek içindir.