Davos’un gündemi ‘köklü riskler’
Davos zirvesi’nde Çin-ABD ticaret savaşları ve dünyanın karşı karşıya olduğu iklim değişikliğinden kaynaklı riskler ele alındı. Zirvede Çin’in üst düzeyde temsil edilmiyor olması, ABD ve Çin arasındaki gerilimi azaltmaya yönelik çabaların en azından bu zirve için mümkün olmadığı şeklinde yorumlandı.
Bu yıl İsviçre’nin Davos kasabasında 21-24 Ocak arasında 50’ncisi gerçekleştirilen küresel seçkinlerin toplantısı Dünya Ekonomik Forumu’na (WEF) ticaret savaşları damga vurdu. 117 ülkeden 3 bin iş insanı, siyasetçi, akademisyen ve sivil toplum kuruluşu temsilcisinin katıldığı forumun ana teması “uyum ve sürdürülebilirlik” olarak belirlendi. Davos toplantılarında öne çıkan başlıklar, “Sağlıklı gelecekler”, “Gezegen nasıl kurtulur”, “Jeopolitiğin ötesinde”, “Adil ekonomiler”, “İyilik için teknoloji”, “Daha iyi iş”, “Toplumun ve çalışmanın geleceği” gibi tema 400’e yakın açık ve kapalı oturumda ele alındı.
Forumun ilk forumunda konuşan ABD Başkanı Donald Trump, Çin ile olan ilişkilerden memnun olduğunu belirterek, ticaret anlaşmasının ikinci bölümü için görüşmelerin çok yakında başlayacağını açıkladı. Çin Ulusal Kalkınma ve Reform Komisyon Başkan Yardımcısı Ning Jizhe ise gazetecilere yaptığı açıklamada, ABD ile Çin arasındaki ticaret anlaşmasına ilişkin ikinci aşama müzakereleri için henüz bir tarih belirlenmediğini söyledi. Bu açıklamalar bir yana, Davos toplantılarına Çin’den üst düzey katılımcıların gelmeyişi dikkat çekti.
Çin'den üst düzey katılımcı gelmedi
Davos’ta 50’den fazla ülke, devlet başkanı ve başbakan düzeyinde temsil edildi. Zirveye, ABD Başkanı Donald Trump, Almanya Başbakanı Angela Merkel, İtalya Başbakanı Giuseppe Conte, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, İspanya Başbakanı Pedro Sanchez katılırken Çin’den devlet başkanı veya yardımcısı düzeyinde katılımın olmaması dikkat çekti. Zirvede Çin’in üst düzeyde temsil edilmiyor olması, özellikle ABD ve Çin arasındaki gerilimi azaltmaya yönelik çabaların en azından bu zirve için mümkün olmadığı şeklinde yorumlandı.
Dünyanın başını ağrıtan 5 risk
WEF Küresel Riskler 2020 Raporu’nda; olağandışı hava olayları, iklim krizindeki başarısızlıklar, doğal afetler, biyolojik çeşitlilik kaybı, ekosistemin çöküşü ve insanların çevreye verdiği zararlar ciddi etki yaratabilecek küresel riskler olarak sıralandı. 2020 yılının kutuplaşmaların artacağı ve büyümenin yavaşlayacağı bir yıl olacağı öngörülen raporda, makro ekonomide kırılganlığın ve zenginler ile yoksullar arasındaki gelir uçurumunun dünya ekonomisi üzerindeki baskıyı artırabileceği da belirtildi. Dünya Ekonomik Forumu Başkanı Borge Brende, “Dünya liderlerinin sadece kısa vadeli faydalar için değil, karşı karşıya kalınan köklü risklerle de mücadele etmek için işbirliği sistemlerini onarmak ve yeniden canlandırmak için toplumun tüm kesimleriyle birlikte çalışması gerekiyor” ifadesini kullandı.
Türk evi kalıcı hale getirilecek
Davos’ta Türkiye’yi ise Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ve Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal temsil etti. WEF toplantıları kapsamında kurulan Türk Evi ise yoğun büyük ilgi gördü. Türk ekonomisinde sürdürülebilir büyüme oranı için Davos gibi platformlarda Türkiye’nin görünürlüğünün artırılması gerektiğini ifade eden Türkiye Varlık Fonu Yönetimi AŞ Genel Müdürü Zafer Sönmez, bu amaçla Türk Evi’nin gelecek yıllarda da Davos’ta kurulacağını söyledi.