Çin'in yeni ve tehlikeli silahı
Çin dünyadaki “nadir element” talebinin yüzde 95’ini karşılıyor. Özellikle ileri teknoloji ürün üretiminin kritik girdilerinden olan bu elementlerin ihracına dönük kısıtlama çalışmalarına karşı ABD ve Batılı ülkeler çözüm arayışında.
Teknoloji çağının önemli ürünlerinin var olmasını sağlayan nadir toprak elementlerinin rezervini elinde bulunduran Çin, ileri teknoloji ürünlerini üreten ülkeleri kaygılandırıyor. Sanayiinin pek çok dalından yüksek teknoloji ürünlerine kadar birçok karmaşık ve gelişmiş ürünün üretiminde kullanılan bu metallerin dünya ticaretinde stratejik bir önemi bulunuyor. Dünya genelinde elektrikli otomobillerden akıllı telefonlara, lazer ışıklı aletlerden bilgisayarlara kadar sayısız ileri teknoloji ürünlerinde kullanılan elementler piyasalarda element savaşlarının kızışmasına sebep oluyor. Dünya’daki nadir element talebinin yüzde 95’ini karşılayan Çin, ihracata kısıtlama getirerek ABD ve Batılı ülkeleri sıkıntıya sokuyor. Çin, özellikle ABD’nin en büyük nadir metal üreticisi Molycorp’un 2002 yılında üretimlerine son vermesi ile zaman içerisinde sahip olduğu yüzde 95’lik pay ile nadir toprak elementleri üzerinde adeta bir süper güç haline geldi. Bununla beraber ABD tarafından da stratejik malzemeler arasında en üst sıralarda yer alan bu elementlerin arzında tek bir ülkenin bu pozisyonda olması teknolojik ürünler pazarında söz sahibi olan ABD ve Japonya gibi diğer ülkeleri çeşitli önlemler alma çabası içerisine girmelerine neden olmuş.
Petrol üretiminde, petrol ihraç eden ülkelere bağlı olan gelişmiş ülkeler teknoloji üretiminde kullanılan nadir elementlerin tedarikinde de Çin’e bağımlı. Zira üretimi Çin’in tekelinde olan bu nadir toprak elementleri, ileri teknoloji alanında üretim yapan sanayi şirketleri için vazgeçilmez nitelikte ve Çin dışında üretim yapan şirketler yüksek maliyetler nedeniyle üretimlerini Çin’e kaydırmak zorunda kalabilir. Neredeyse tüm ileri teknoloji aletlerinde kullanılan nadir toprak elementleri 17 elementten oluşan bir metal grubu olarak adlandırılıyor. 80’li yılların sonuna doğru ABD’nin hâkimiyetinde olan element çıkarma işlemi 90’lı yıllardan itibaren Çin’in hâkimiyetine girerek 2009’da ABD’de sessiz kriz olarak nitelenen bir dönemin yaşanmasına sebep olmuş. Çin’e olan element bağımlılığını istemeden de olsa sürdüren ABD, nadir elementler için özel çalışmalar yapmış ancak elde edilen metaller Çin’in elindeki gibi ağır metaller değil kullanım alanları oldukça kısıtlı olan hafif metallerdi.
Çin nasıl tekel oldu
Sektör üzerinde daha sıkı kontrol sağlamaya çalışan Pekin yönetimi, geçtiğimiz yıl Dünya Ticaret Örgütü’nün hakem kararına uyarak ileri teknoloji çağının vazgeçilmez hammaddelerinden olan nadir toprak elementlerindeki ihracat yasağını kaldırmıştı. Pekin yönetiminin nadir toprak elementi politikası içerisinde bulunduğu teknoloji atağıyla paralel durumda olduğunu söyleyen İstanbul Üniversitesi Maden Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlgin Kurşun, “Çin’e gösterilen bu gibi tepkilerin en büyük nedenlerinden biri de Çin’in nadir element ihracatına koyduğu kotalardır. Ancak Çin’in global pazarda devam eden teknoloji ürünleri üretim atağına bağlı olarak giderek kendi ihtiyacını karşılamakta zorlanmaya başladığı gerçeği de göz önünde bulundurulduğunda, bu kotaların yakın bir tarihte yumuşayacağı düşüncesi de fazla iyimser bir düşünce olacaktı” diyor. Nadir elementler ABD ve Çin’in dışında Hindistan ve Brezilya’da da bulunmasına rağmen Çin’de işçiliğin ucuz olması, çevre kurallarının sıkı olmaması ve ürünlerin ucuza satılması, nadir element piyasasının dünyada Çin’in tekeli haline gelmesini sağladı. Ayrıca “Çin Nadir Elementler Sanayi Birliği” kuran Çin Sanayi ve Enformasyon Teknolojileri Bakanlığı, bu elementlerle ilgili her türlü gelişmeyi destekleyeceğini açıkladı. Birlik, bir yandan iç talebi karşılarken diğer yandan da çevreye verilecek hasarı önlemeyi hedefliyor. Çin Sanayi Bakanlığı ise, birliğin sektörün sağlıklı bir biçimde gelişmesini teşvik edeceğini söyleyerek nadir elementlerin çıkarılması ve dağıtımını da koordine edecek. Çalışmalar ayrıca çevre felaketlerinin yaşanmasına da davetiye çıkarıyor zira madenlerin çıkarılma ve işlenmeleri kötü şartlar altında gerçekleştiriliyor. Nadir elementlerin elde edildiği Çin’in kuzeyindeki Moğolistan özerk bölgesinde bulunan Baogdang Çelik ve Nadir Elementler Kompleksi’nde bu elementlerin çıkarılması sırasında zehirli yan ürünlerin ortaya çıkmasına sebep oluyor. Aslında Çin’in hâkimiyeti bu elementlerin fazla bulunmasından değil, bunların üretiminde çevreye verilen zararı göze almasından kaynaklanıyor. Pekin yönetiminin 2006’dan itibaren bu elementlerin ihracını yarı yarıya indirmesi Çin'in bu elementleri kendisi için kullanarak teknoloji alanında büyük bir meydan okumaya hazırlandığı iddalar arasında. İşin ilginç tarafı çok satan video oyunlarında Black Ops 2 nadir elementleri için ABD ve Çin’in gelecekte soğuk bir savaş halinde olduğu geçiyor. Belki de petrol savaşları yerine nadir toprak elementleri için savaşların çıktığı bir gelecek bizleri bekliyor.