Çin’den uzaklaşan ABD’nin Türkiye yakınlaşması
Son dönemde ABD’nin Çin ile bozulan ikili ilişkileri ABD-Türkiye yakınlaşmasını da beraberinde getirdi. Türkiye'nin ABD'ye ihracatı yılın ilk çeyreğinde yüzde 28,9 oranında artış kaydederek 3,5 milyar dolar düzeyine çıktı. Tüm zamanların en yüksek 1’inci çeyrek ihracatında 372 milyon 810 bin dolarla en fazla ihracat çelik sektöründe gerçekleşti.
ABD, Türkiye’nin 2020-2021 ihracatında hedef olarak belirlediği 17 ülkeden biri… Hedef doğrultusunda 2020 ve 2021’de en çok ihracat artışı gerçekleşen ülkelerin başında ABD yer aldı. 100 milyar dolarlık ticaret hedefinin belirlendiği iki ülke arasında 2022’nin ilk çeyreğinde de rekor ihracat gerçekleşti. ABD’ye yapılan ihracat, 2022 yılının ocak-mart döneminde önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 28,9 oranında artış kaydederek 3,5 milyar dolar düzeyine çıktı. 2020'de İtalya'yı geride bırakarak Türkiye'nin ihracat yaptığı ülkeler sıralamasında 3’üncü sıraya yükselen ABD, geçtiğimiz yıl ise İngiltere'yi geçerek 2’inci sıraya yükselmişti. Türkiye ile ABD arasındaki dış ticaret açığının kapanmaya başladığına ve ABD ülkelerinin rotalarını Türkiye’ye çevirdiğine değinen MÜSİAD ABD Başkanı Murat Güzel ile ABD-Türkiye ilişkilerini değerlendirdik.
Dünyada yaşanan salgın, Rusya- Ukrayna krizi ve küresel ticaret yapısında yaşanan dönüşümlerin ardından Türkiye-ABD ilişkilerini nasıl değerlendirirsiniz?
Rusya’nın Ukrayna’yı işgali küresel ticarete darbe vurduğu gibi elbette bu iki ülkeyle iyi ilişkiler içinde olan Türkiye’nin de etkilenmesine yol açtı. Bu savaşın bir an evvel son bulması en büyük temennimiz. Fakat tüm bunlar olurken ülkemizin, krizleri fırsatlara çevirmekteki mahareti ve güçlü ekonomik yapısıyla en kısa zamanda sorunların üstesinden geleceğine inanıyoruz. ABD ve NATO Türkiye’nin bölgedeki özgül ağırlığını ve vazgeçilmez bir müttefik olduğunu tüm süreç boyunca müşahede etmiş ve ayrıca tüm dünya muhtemel bir bölgesel ve küresel çatışma veya huzursuzluk durumunda ülkemizin potansiyelini test etmiştir.
En iyi alternatif Türkiye
Mevcut durumda gerçekleşen Ukrayna-Rusya krizinde Çin, Rusya’nın yanında yer alan tavrından dolayı birçok ülke tarafından tepki ve veto görüyor. Bu durum önümüzdeki dönemde Türkiye-ABD ticari ilişkilerini ne yönde etkiler?
ABD ve Batı’nın çok yönlü yaptırımlarına maruz kalan Rusya, uluslararası arenada yalnız bırakıldığını düşünürken; Çin’in tepkisinin ölçülebilir bir seviyede olduğunu ifade edebiliriz. Bu bağlamda Rusya’ya verdiği cılız destek istisna tutulacak olursa Çin, alışılageldiği gibi uluslararası ilişkilerde jeopolitik gerilimlere mesafeli bir görüntü çizmektedir. Türkiye’nin Rusya’nın yaptırımlarına dâhil olmaması ise dış politikadaki esnekliğini ve denge mekanizmasını iyi kurduğuna işaret etmektedir. ABD’deki trendler, savaştan dolayı ve Amerikan halkında siyasi olarak Çin'e bağımlı olmaya karşı olmakla bağlantılı bir ideoloji ortaya çıktı. Dolayısıyla Amerikalılar Çin'in gelecekte Amerika ve dünyayı tehdit edeceğini düşünüyor. Amerikalılar şu an Çin mallarından uzak durmayı seçiyor. Bu durumu fırsata çevirebiliriz ve çevirmemiz gerekiyor. Çünkü Türkiye çok iyi bir alternatif oluşturuyor. Son olarak
Rusya’dan çıkacak ABD firmalarının rotalarını Türkiye’ye çevirme ihtimali ve iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin artırılması noktasında ciddi bir fırsat alanı oluşturuyor.
Türkiye ile ABD arasındaki ikili ticaret hacmi geçtiğimiz yıl 28 milyar dolara dayanarak rekor bir seviyeye ulaştı. Bu başarının ardındaki ihracat ve ithalat sürecini değerlendirir misiniz?
Türkiye’nin, Kovid-19 sonrasında imalat kapasitesi ve hızıyla diğer ülkelerden pozitif anlamda ayrışmasının yanı sıra son dönemde ABD’nin “stratejik ortak” olarak tanımlanmasıyla birlikte ticaretin kolaylaştırmasına yönelik atılan adımlar, Türkiye-ABD ticaretinin oldukça hızlı bir aşama kaydetmesini sağladı. Bilindiği gibi ABD,
Türkiye'nin, ihracatta 2020-2021 dönemi için belirlediği 17 hedef ülke arasında yer almaktaydı. Elbette bu noktada ülkemizce yürütülen yoğun ticari diplomasi faaliyetlerinin de ciddi bir etkisi oldu.
Geçtiğimiz yıl 4 milyar dolarlık bir dış ticaret fazlası ile Türkiye rekorlara imza atmıştı. Yılın ilk 3 ayında geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yine rekor bir seviye var. Bu rekor seviyeyi nasıl değerlendirirsiniz?
28 milyar dolarlık bu rekor seviyeye karşın, karşılıklı ticaretin hacmi ve çeşitliliği konusunda hâlâ ciddi bir potansiyel bulunuyor. Türkiye’nin yüksek imalat kapasitesi; Avrupa, Asya ve Afrika pazarlarını birleştiren benzersiz konumu ve iki ülkenin 200 yıla yaklaşan diplomatik ve ticari ilişkileri, karşılıklı ticaret hacminin orta ve uzun vadede 100 milyar dolara ulaşması hedefi için makul bir zemin sunmaktadır. ABD’ye olan ihracatımızın 2022 yılının Ocak- Mart döneminde önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 28,9 oranında artış kaydederek 3,5 milyar dolar düzeyine yükselmesi de ikili ticaret arasındaki pozitif eğilimin de devam ettiğine işaret etmektedir.
ABD pazarına girmek isteyen Türk yatırımcılar nasıl bir yol izlemeli?
Amerika'da 330 milyon insan yaşıyor ve pazar çok geniş. Belirli bir kesim dışında halkın çok kaliteli ürünlere ulaşımı oldukça zor. Bununla birlikte bazı ürünlerin kalitesi Türkiye'de üretilen ürünlerin kalitesinden çok daha alt seviyede. Dolayısıyla Türkiye'den buraya gelecek mallar kalite bakımından Amerikan halkının taleplerine cevap verebilecek nitelikte. Bunun iyi işlenip geliştirilmesi gerekiyor. Şu an mevcut konjonktür Türkiye lehine ve bunu iyi değerlendirmek elimizde. Yine bu bağlamda Türkiye'de kendini geliştiren kaliteli üretim yapan birçok firma var. Bunların bazıları Amerika'yı gözlerinde çok büyütüyor ve pazara giremeyeceklerini düşünüyorlar. Bu kısmen doğru ama imkânsız değil. MÜSİAD ABD olarak birçok imkânımız var ve bu şirketlerin Amerikan pazarına girmesi için tüm girişimleri yaparak, işlerini kolaylaştırıyoruz. Bu anlamda MÜSİAD ABD tarihi bir öneme sahip. Amerikan pazarında ilerleyecek şirketlerimizle Türkiye'nin ihracat hedeflerine doğrudan katkı sağlamak en büyük hedefimiz.
“ABD ile serbest ticaret anlaşması imzalanması mecburidir”
Yüzde 30’luk artışla ABD 2021’de Türkiye’nin en büyük ikinci ihracat pazarı. Bu oranlar ile ilk sıradaki Almanya ile ABD’nin yer değiştireceğini söylemek mümkün mü?
ABD’nin 2021 yılı itibarıyla Türkiye’nin 2’nci ihracat pazarı hâline gelmesi oldukça olumlu bir gelişme. Bununla birlikte genelde AB, özelde ise Almanya geleneksel ihracat pazarımız olma niteliğini yıllardır muhafaza ediyor. 2021 yılı itibarıyla Almanya’yla ikili ticaret hacmimiz 41,1 milyar dolar olurken, ABD ile 27,9 milyar dolara henüz ulaştı. ABD ile karşılıklı ticaret hacmimizin 100 milyar dolara çıkarılması gibi önemli bir hedefimiz var. Fakat elbette bu hedefe ulaşmak için atılması gereken daha çok adım var. Bunların başında da ABD’nin korumacı ticari kanunlarının gelişimi engelleyici niteliğinin kaldırılması maksadıyla iki ülke arasında STA imzalanması mecburiyetidir. Zira ABD’nin diğer ülkelerle imzalamış olduğu STA’lar, Türkiye’nin rekabet potansiyelini sınırlamaktadır.