Bu ‘ışık’ her yanı aydınlatacaktır
Yas tutmak, evet. Empati, evet. Tüm olanakları seferber ederek mağdur olanlara kalıcı, sürdürülebilir destek sağlamak, evet. Anlamak, afetzedelerin yanında olmak, işin olmazsa olmazı. Ancak…
Bir de ekonomik hayatın sürdürülebilirliği var. O durursa çok şey durur. Ne hikmetse pek az düşünce ve uygulama insanı işin bu yanına vurgu yapıyor. Korkuyorlar.
“Şehirlerimiz yerle bir olmuş. On binlerce insanımızı kaybetmişiz. Senin düşündüğüne bak” diye eleştiri yağmuruna tutulmaktan korkuyorlar. İşte bu nedenle Kahramanmaraşlı BLC Group’un Yönetim Kurulu Başkanı Şahin Balcıoğlu’nun açıklamaları hem çok cesurca hem de çok kıymetli.
“Halkın tüm ihtiyaçlarının karşılanması önceliktir” diyen Balcıoğlu, büyük bir sanayi kenti olan Kahramanmaraş’ın çok hızlı şekilde ayağa kalkması gerektiğinin altını çizmiş. Şöyle devam etmiş: “BLC Group olarak biz de diğer sanayicilerimiz de çok fazla çalışanımızı kaybettik. Öncelikle yaralarımızı saracağız, kaybettiğimiz canların aileleri için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Üretim tesisimiz çok fazla hasar almadı, alan yerleri sağlamlaştırıp, eksiklerimizi tamamlayıp sanıyorum Mart ayında üretime başlarız. Nisan ayında ise tam kapasite olarak işlerimize kaldığımız yerden devam edeceğimizi düşünüyorum.
Deprem felaketiyle birlikte anlaşmamızın olduğu birçok müşteri geçici süreyle mecburen başka tedarikçilerle çalışacak. İstihdam konusunda da zor bir süreç bizi bekliyor. Kahramanmaraş ülkemiz için önemli sanayi kentlerinden biri, depremden zarar gören diğer illerle birlikte Türkiye ekonomisinin yüzde 20’sini oluşturuyor. İstihdamı korumak için devletin, yabancı şirketlerin, sektörlerin ve sektör temsilcilerinin desteklerinin en üst düzeyde verilmesi gerekir diye düşünüyorum.”
Bu arada ülkemizin ekonomik açıdan hangi zorlukların üstesinden gelmesi gerektiği konusunda çeşitli rakamlar ileri sürülüyor.
JP Morgan sadece hasar zararı için 25 milyar dolarlık harcama öngörmüş. Morgan Stanley, doğrudan konut hasarına ilişkin maliyetin 24 milyar dolar civarında olacağını, ilave maliyetlerle hesabın 38 milyar doları bulabileceğini tahmin ediyormuş. TÜRKONFED, 10,5 milyar dolarlık GSYH kaybı, 3 milyar dolarlık işgünü kaybı hesaplamış. Konut ve diğer maliyetlerle birlikte toplam 84 milyar dolarlık harcama gerekeceğini söylemiş. Reuters’ın başvurduğu ekonomistler ise depremin GSYH’ye etkisini 0,6 - 2 puan arasında kayıp olarak ölçmüşler.
Antakya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Hikmet Çinçin küçük sanayinin ‘tamamen yıkıldığını’ söylemiş. Çinçin şöyle devam etmiş: “Antakya’nın sanayi ihtiyaçlarını gideren yan sanayi işletmelerden 1.500’ünün 1.400’ü göçük altında kaldı. Yan sanayinin yeniden çalışması ve ayağa kalkması için hibe ve uzun vadeli kredi lazım. Yan sanayi olmadan ana sanayi ihtiyaçlarını gideremez. OSB’nin yüzde 95’i ayakta ama burada da insan kaynağı sıkıntısı var.”
Yazının devamı Z Raporu 46. Sayısında