Bir dünya protesto
Dünyanın çeşitli kentlerinde kitleler, 2019 yılı boyunca işsizlik, yoksulluk, zamlar, yolsuzluklar, vatandaşların can güvenliği, eşitsizlik gibi konulardaki şikâyetlerinden dolayı sokağa çıktılar. Her geçen ay yeni bir ülkede boy gösteren protestolar hakkında yapılan tahminlere göre, insanları sokağa döken politik, ekonomik ve toplumsal sebepler önümüzdeki sene de ortadan kalkmayacak.
Dünya genelinde geçtiğimiz yıl birçok ülkede yolsuzluk, zam, gelir dağılımındaki eşitsizlik, işsizlik, kamu hizmetlerindeki yetersizlik ve siyasi boşluk sonucu patlak veren gösteriler her geçen gün yeni bir ülkeye sıçradı. Birçok ülkede, farklı nedenlerle başlayan eylemler ve protesto gösterilerinin bazıları sona ererken, büyük bölümü hız kesmeden devam ediyor. Birçok yerde huzursuzluk yayılıyor. BM raporuna göre, dünyayı saran protestoların çözümü, yeni eşitsizliklerin giderilmesinde yatıyor.
Bloomberg’e konuşan Latin Amerika risk rapor yazarı James Bosworth, “İnsanlar politik sistemlerine kızıyorlar. Siyasi sistemlerdeki öfke yatışmıyor ve birçok yönden hükümetler kapana kısıldı” diyor ve devam ediyor: “Daha fazla protesto olacak ve 2020’de daha şiddetli olacaklar.”
Bir kısım çevrelere göre, bugün dünya global finans krizinden daha kötü durumda. 2008 küresel finansal krizi, küresel bir finansal sistem olarak yoğun bir belirsizlik dönemiydi. Ancak, çoğunlukla, bu sıkıntı hükümetler, toplantı odaları ve uluslararası borç verme kurumlarının ofisleri ile sınırlıydı. 2019 yılında, hikaye önemli ölçüde değişti. Kitlesel halk, Batı liberal kapitalist sisteminin dayandığı küreselleşmenin çarpık sonuçlarını protesto ediyor.
- İnsanlar Fransa’da, Bolivya’da, Şili’de, Lübnan’da Irak ve İran’daki gibi daha pek çok yerde yerleşik düzene karşı protesto gösterileri düzenliyor. Endemik yolsuzluk büyüyor.
Endemik yoksulluk devam ediyor
Halk arasında huzursuzluğa neden olan belirleyici mesele, küresel ekonomik genişlemenin faydalarının halka yansımaması. Ocak ayında, Oxfam dünyanın en zengin 26 kişisinin küresel nüfusun en fakir yarısı kadar servete sahip olduğunu bildirdi. Milyarderler birleşik servetlerini 2018’de günde 2,2 milyar ABD Doları artırırken, dünyanın en fakir 3,8 milyar insanının göreceli serveti günde 500 milyon ABD Doları azaldı. Zengin, fakir arası uçurum her geçen gün artıyor. Bu şartlar altında, örneğin dünyanın en yavaş ekonomik büyümelerini ve gelir eşitsizliğini yaşayan Latin Amerika ülkelerinin uzun süreli şiddetli protestoların yaşanması tesadüf gözükmüyor.
Protestoların, devam edip genişleyeceğine inanmak için güçlü nedenler var. Örneğin ekonomistler devam eden protestolar nedeniyle, Hong Kong ekonomisinde 2019 için yüzde 1,3 daralma tahmin ediyor ve 2020 yılının ilk iki çeyreğinde yıllık bazda düşüşlerin devam edeceğini öngörüyorlar. Business İnsider’a göre, Venezuela, Honduras, Ekvador, Haiti ve Bolivya’nın tümünde, Fortune dergisine göre de özellikle Arap ülkelerinde devam eden protesto gösterilerini önümüzdeki yıl artıracak faktörler var. Derginin öngörüsüne göre, 2019’un sonlarına doğru yapılan hükümet karşıtı protestolar Mısır, Lübnan ve Irak’ta Ortadoğu’nun geri kalanına yayılacak. Aktivistler Mısır’da başarılı olduktan sonra, Fas ve Ürdün gibi zayıf ekonomileri olan diğer ülkelerde gösterilerine devam edecek. Bu nedenle buna benzer protestoların tüm popülist söylemlere ve baskıcı devlet politikalarına rağmen artarak devam edeceği düşünülebilir.