Babalarının izinden giden iki kardeş
1993 yılında Celal Hasnalçacı’nın kurduğu tekstil atölyesi, bugün iki kız çocuğu Esra ve Kübra Hasnalçacı’ya emanet. Babalarının izinden giderek büyük başarılara ulaşan iki kız kardeş, Rusya’dan Bulgaristan’a, Cezayir’den Kazakistan’a kadar dünyanın birçok noktasına dış giyim, pantolon, aksesuar ve denim ihracatı yapıyor. En büyük hedefleri arasında sektördeki ilk 10 firma arasında yer almak olduğunu söyleyen Esra Hasnalçacı, MÜSİAD, TOBB, KAGİDER, DEİK, TİM gibi üye oldukları birçok STK ile insanlara dokunmayı, dokundurmayı görev haline getirdiklerini söylüyor.
Gürkar Tekstil'in kuruluş hikâyesinden ve bugün ulaştığınız noktadan bahseder misiniz?
1993 yılında İstanbul Merter’de faaliyete başlayan Gürkar Tekstil, 1997 yılında Kayseri OSB’de entegre konfeksiyon fabrikasının kurulması ile yolculuğuna devam etti. Biz iki kardeş olarak, tekstil mühendisi olan babamızın izinden gittik ve onun yönlendirmeleri ile fabrikada ihtiyaç duyulan alanlardaki meslekleri okuduk. Ben Kimya dalında Boya Teknolojileri bölümünden mezun oldum. Şu an Genel Müdür olan kardeşim ise Tekstil Mühendisliği bölümünü bitirdi. İlk bir yıl fabrikanın her bölümünde görev yaptım. Öğrendim, sindirdim, silkelendim, toz yuttum, öğrettim ve her bir işi yaptıktan sonra şimdiki konuma ulaştım. Gürkar Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı olan babamla 2012 yılına kadar filen birlikte çalıştık, şanslıydım ama bir o kadar da zordu işim. Ağır, sakin, sabırlı babanın gittiği yoldan emin adımlarla ilerleyince işim kolaylaştı. Neticede üretimi ailece çok severiz, üretmek bizim için sonucun göstergesidir.
Sunduğunuz ürünler arasında neler var? Dünyanın nerelerine hizmet veriyorsunuz?
Keep Out markamızın Türkiye genelinde 300’den fazla dış giyim, pantolon, aksesuar ve denim bayisi ile toplamda 50 mağazası bulunuyor. Günümüzde Rusya, Bulgaristan, Filistin, Ürdün, Lübnan, Suriye, İran, Irak, Libya, Mısır, Cezayir, Yunanistan, Kosova, Makedonya, Yakutistan, Kazakistan, Özbekistan ve Azerbaycan gibi birçok komşu ülkeye de ihracat yapıyoruz. Kot pantolon üretimlerimizi Kayseri’deki fabrikamızda, üst grup ürünleri ise Çin, Bangladeş ve Bahreyn gibi ülkelerde fason olarak üretiyoruz. Kendi markamızın haricinde fabrikamızda fason üretimi ve ihracatı da yapıyor, Zara, Bershka, Mavi Jeans, Collins, USP, Tommy, LCW, Koton, Mango, Massimo Dutti, Street One, Leecoper, Damat, Lescon, Kığılı gibi büyük markalara üretim desteği veriyoruz.
Deprem, kumaş tedarik zincirini etkiledi
Ülkemizi derinden etkileyen deprem felaketinin ardından sektör ve marka olarak nasıl bir süreçten geçiyorsunuz?
Herkes gibi her sektör gibi biz de duraksamalar yaşadık. Kumaş tedariki yönünden zor anlar yaşandı ve terminler aksadı. İhracat yaptığımız markaların kendilerinin tedarik zincirini yönlendirmeleri ve iş akış planlarının hazırlanması ile birlikte üretim aşamasında kolaylıklar elde ederek sonuca kolay, hızlı ve rahat bir şekilde ulaşmaya çalıştık. 6 Şubat’tan sonra yurt dışı siparişlerimizde, yurt içinde olduğu gibi terminleri tolere ederek çalışmamızı hızlandırdık.
Cironuz ve pazar payınız nedir?
Toplam 5 bin m2 kapalı alana sahip olan fabrikamızın aylık 65 bin adet dikim, 120 bin adet yıkama kapasitesi var. Ağırlıklı olarak denim pantolon üretiyoruz. Yıkama bölümünde her türlü güncel işlemler ve yıkamalar yapılabiliyor. Aylık ciromuz 1 milyon TL’nin üzerinde. İç pazarda kendi markamız olan Keep Out ve yerli markalara fason imalatı ile yer alırken, dış pazarda ise dış ticaret firmamızın temin ettiği müşterilere üretim yapıyoruz.
Ne kadar kişiye istihdam sağlıyorsunuz? Yeni yatırım ve Ar-Ge çalışmalarınız var mı?
95 erkek, 155 kadın ile toplamda 250 kişiyi istihdam ediyoruz. Yeni yatırımlarımızı hibe, devlet teşvikleri ve Avrupa Birliği ile gerek KOSGEB’den gerekse Orta Anadolu Kalkınma Ajansı’ndan alabiliyoruz. Yeni üretim, Ar-Ge çalışmalarımızla birlikte, yeni model ve yeni müşteri olmazsa ayakta kalma şansımız azalır.
Endüstri 6.0’a geçmek için hayata geçirdiğiniz çalışmalar neler?
Üretimde kaliteyi yükseltmek için gerekli çalışmalarımızı ve malzemelerimizi destekleyerek, performansımızın yükselmesine katkı sağlaması için Endüstri 5.0-6.0 şart oldu. Hem bizim işimizi kolaylaştırdı hem de üretimdeki gelişmeyi hızlandırarak hata oranını sıfıra indirdi. İnsansız ya da insana az ihtiyaç olan işlevler, insan gücünü daha farklı bölgelerde kullanmamızı sağladı. Böylece hem zamandan hem hatadan hem de performanstan tasarruf ile işimiz kolaylaştı.