Aylık trendi beklerken treni kaçırmayalım

İbrahim Acar.
İbrahim Acar.

Merkez Bankası’nın yüksek faizle enflasyonu düşürme politikası kısmen sonuç verdi. 18 aydır yürütülen ekonomiyi soğutma çalışmalarına rağmen enflasyon istenilen düzeyde değil. Geçtiğimiz mayısta yüzde 75,45 ile gördüğü tepe noktasının 27 puan altına gerilese de enflasyon, Haziran 2023’teki yüzde 38,21 seviyenin hala 10 puan üzerinde. Kasım ve Aralık aylarına ilişkin düşüş beklentisi de o kadar güçlü değil. Rakamlar “Yüksek faizle buraya kadar” dedirtiyor.

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu 8 aydır faizleri yüzde 50’de sabit tuttuğu halde, uyguladığı Ortodoks politikasından istediği ölçüde verim alamıyor. Yüksek faizin enflasyonu düşürmede tek başına yeterli bir araç olmadığını gördük. Ekonomide istenilen soğuma sağlanamadı. Bunun birçok nedeni var elbette. Üretici maliyetleri makul seviyelere gerilese de, fiyatlama davranışları enflasyonla topyekün bir mücadele verilmediğini gösteriyor. Türkiye’de tüketim kalıplarını değiştirmenin ne kadar zor olduğunu bir kez daha gördük. Ücretlilerin iliklerine kadar hissettiği pahalılık zengin kesimin umurunda değil. Alım gücündeki aşınma, varlıklıların semtine hiç uğramamış sanki. Paradan para kazanmayı seven “yağlı-ballı” zümre harcadıkça dar gelirlinin, kıt kanaat geçinenlerin sırtındaki yük artıyor.

Bu ikilem Merkez Bankası’nın mücadelesini de zorlaştırıyor. Hal böyle olunca geleceğe yönelik enflasyon beklentiler ve söylemler sıkça değişiyor. Merkez Bankası beklenti anketlerinde bunu görmek mümkün. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in söylemlerine baktığımızda da bu mücadelenin zorluğunu anlıyoruz.

Birkaç örnek vermek gerekirse…

Tarih 21 Aralık 2023: Mehmet Şimşek, 2024 yılı bütçe görüşmelerine ilişkin Meclis’te yaptığı sunumda, enflasyonu 2024 sonunda yüzde 36'ya, 2026'da ise tek haneli seviyelere düşürmeyi hedeflediklerini söyledi.

Tarih 22 Mayıs 2024: Bakan Şimşek, enflasyon rakamlarına ilişkin, "Haziran ayından sonra enflasyon çok hızlı şekilde düşecek. Enflasyon yıl sonu 30'lu, bir sonraki yıl 10'lu rakamları görür” şeklinde çok iddialı cümleler kurmuştu.

Tarih 6 Ağustos 2024: Birkaç televizyonun ortak yayınına konuk olan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2024 yılının yüzde 40'lık bir enflasyon oranıyla kapanacağını söyledi ve 2024 sonu için hedeflenen enflasyonun en fazla yüzde 42 bandında olacağını belirtti.

Tarih 19 Eylül 2024: Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Geçen sene (2023) bir geçiş dönemiydi, Mayıs'tan bu yana enflasyonda çok hızlı bir düşüş var. Enflasyon Mayıs ayında zirveyi buldu, bu sene sonu itibarıyla enflasyonu, TCMB'nin hedef bandının üst kısmı olan yüzde 42- 41,5'le bitirmeyi ümit ediyoruz” demişti.

Şimşek’in bu son konuşmasının üzerinden 2,5 ay geçti ve Merkez Bankası’nın kasım ayı beklenti anketinde katılımcıların 2024 yılsonu TÜFE artışı beklentisi yüzde 44,81'e yükseldi.

Enflasyonun kabası alındı, mücadelenin bundan sonraki aşaması çok daha zorlu olacak.

Merkez Bankası’nın 9 aydır sabit bıraktığı politika faizini mevcut seviyede tutmak çok zor artık. Kasım toplantısının ardından yaptığı açıklamanın dilini bir miktar yumuşatan Merkez Bankası, iş dünyasının beklediği aksiyonu almadığı gibi, sözlü bir yönlendirmede de bulunmadı. Faiz yüksek kaldıkça işletmeler artan finansman maliyetlerini fiyatlara yansıtıyor. Bu nedenle uzun süreli yüksek faiz politikası enflasyonu düşürmeyi zorlaştırıyor.

Merkez Bankası aylık TÜFE artış oranlarını yüzde 1,5 seviyesine indirmeyi ve bu seviyenin birkaç ay devamla trend haline gelmesini bekliyor. Merkez, bu trendin oluşmasını beklerken, treni kaçırabilir. Faizi erken düşürüp bugüne kadar verilen mücadelenin heba olmasını kimse istemez. Ancak faiz indiriminin gecikmesi halinde ekonominin telafisi güç büyük bir faturayla karşılaşmasını da istemeyiz. Yeni yıla umutla başlamak için aralık ayı faiz indirimi için iyi bir fırsat sunuyor olabilir.

Yorumunuzu yazın, tartışmaya katılın!

YORUMLAR
Sırala :

Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım