Avrupa siparişleri Türkiye’ye kaptırıyor
Avrupa’da enerji krizi nedeniyle kapanan kimya, demir-çelik-alüminyum ve çimento fabrikaları nedeniyle siparişler Türkiye’ye kaymaya başladı. Tarihi bir doğal gaz şokuyla sarsılan Avrupa’da, gaz fiyatlarının artmasının ardından enerjiyi yoğun kullanan sektörler zorlanıyor. Elektrik fiyatlarıyla başa çıkamayan fabrikalar ya üretimi azaltıyor ya da durduruyor. Rusya-Ukrayna savaşının tetiklediği enerji krizinin yarattığı maliyet şoku nedeniyle Avrupalı üreticiler, üretim yapamayarak pazar kaybına uğruyor.
Kimya sektöründe Avrupa'daki siparişlerin bir kısmı Türkiye'ye kaydı
Türkiye’nin sanayi ihracatı 2022 yılında bir önceki yıla göre yüzde 8,8 artışla 185 milyar 880 milyon 772 bin dolara çıktı. Bu büyük artışın arkasında ise Avrupa’da yaşanan yüksek enerji ve girdi maliyetlerinin etkisi hissediliyor. Türkiye’nin rekor tazeleyen ihracatı geçen yıl 254,2 milyar dolara yükseldi. 2018 yılında en çok ihracat yapan üçüncü sektör konumunda bulunan kimyevi maddeler ve mamulleri, 2019 yılında ikinciliğe yükseldi ve pandemi sonrası hızlı bir büyüme gerçekleştirerek 2022 yılında 33,5 milyar dolarla ilk defa ihracat şampiyonu oldu. 2021 yılına göre yüzde 32 büyüme gösteren sektörün 2022 yılında ülke grubu ihracatına bakıldığında en çok ihracatı Avrupa Birliği (AB) ülkelerine gerçekleştirdiğini söyleyen İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, 2021 yılına göre AB ülkelerine yüzde 33,74’lük artışla 13,44 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdiklerini ifade ediyor.
İkinci sırada ise yüzde 31,59’luk artış ve 5,52 milyar dolarlık ihracat ile diğer Avrupa Ülkeleri’nin yer aldığına dikkat çeken Pelister, sektör ihracatının yüzde 57’sinin Avrupa ülkelerine yapıldığını belirtiyor. Pelister, bu açıdan bakıldığında Avrupa’da yaşanan enerji sıkıntıları, üretimin durması veya yavaşlaması gibi sebepler dolayısıyla siparişlerin bir kısmının Türkiye’ye kaydığını ve talep artışına katkı sağladığını belirtiyor.
Kimya sektörü, en fazla ülkeye ihracat yapan lokomotif sektör olarak tüm sektörler arasında bir adım öne çıkıyor. 2022 yılında 232 ülke ve bölgeye ihracat gerçekleştiren sektörün 2022 yılı Ocak-Aralık döneminde en çok kimya ihracatı yaptığı ülke sıralaması ise sırasıyla Hollanda, ABD, İtalya, Romanya, Lübnan, Rusya, Almanya, İspanya, Irak ve Güney Afrika olarak ilk onda yer aldı.
Çelik ihracatı Balkanlar ve Baltık pazarında yoğunlaştı
Rusya’nın AB’nin yaptırımlarına, doğalgazda kesintiye giderek karşılık vermesi sonrası Rus gazındaki arzın 1/5 oranında azalmasıyla ve küresel boyutta yaşanan durgunlukla başa çıkamayan birçok AB çelik şirketinin, üretim tesislerini kapatmak durumunda kalmasının ciddi sıkıntılara sebep olduğunu dile getiren Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) Genel Sekreteri Dr. Veysel Yayan, bu gelişmeler sonrasında faaliyetlerini durduran AB’li üreticilerin karşıladığı talebi Türk üreticilerinin karşılayarak, bu krizden olumlu şekilde etkileneceği yönündeki beklentilerin Ağustos ayında elektrik ve doğalgaz tarifelerine getirilen zamlar sonrası kapasite kullanım oranlarının yüzde 51’e kadar gerilemesi ile rasyonel olmaktan çıktığını söylüyor. Bu koşullar neticesinde, yılın 11 aylık döneminde, AB’ye yönelik çelik ürünleri ihracatının miktar bakımından yüzde 28, değer bakımından yüzde 23 oranında azaldığını dile getiren Yayan, 2022 yılında, küresel çelik piyasalarında yeni pazarlar bulma arayışında olan çelik ihracatçılarının özellikle Balkanlar ve Baltık pazarına yönelik ihracatlarında olağanüstü seviyelerde artışlar yaşandığını söylüyor. Yayan, 2022 yılının 11 aylık döneminde Kosova’ya yüzde 635 artışla 72 bin ton, Makedonya’ya yüzde 325 artışla 65 bin ton, Slovenya’ya yüzde 148 artışla 42 bin ton, Arnavutluk’a yüzde 90 artışla 328 bin ton, Sırbistan’a yüzde 54 artışla 204 bin ton, Bulgaristan’a ise yüzde 54 artışla 437 bin ton olmak üzere toplam 11 balkan ülkesine yönelik çelik ürünleri ihracatının yüzde 48 oranında artışla 2,3 milyon ton seviyesine kadar yükseldiğini belirtiyor.
Estonya’ya yüzde 494 artışla 51 bin ton, Litvanya’ya ise yüzde 252 artışla 42 bin ton olmak üzere ihracat gerçekleştiren çelik sektörünün Baltık pazarına da yoğunlaştığına dikkat çeken Yayan, ihracatlarını Rusya’nın yaptırımlar sebebiyle söz konusu pazarda faaliyet gösterememesinin sağladığı fırsat olarak değerlendiriyor.
Türkiye, dünyanın en büyük ikinci çimento ihracatçısı
100’ü aşkın ülkeye ihracat gerçekleştiren Türk çimento sektörü, ihracatta dünya ikincisi, Avrupa’nın ise en büyük üreticisi konumunda yer alıyor. Üretiminin yaklaşık yüzde 20’sini ihraç eden Türkiye, küresel çimento pazarı için ideal bir merkez olarak öne çıkıyor. Sektörün toplam ihracatının büyük bir kısmı ABD, Haiti, İsrail ve Suriye’ye yapılırken, yüzde 10-15’lik kısmı AB ülkelerine ihraç ediliyor. 2021 yılında 4 milyar 610 milyon 588 bin dolarlık ihracat gerçekleştiren ‘çimento, cam, seramik ve toprak ürünleri’, 2022 yılında ihracatını yüzde 18 artırarak 5 milyar 449 milyon 214 bin dolara çıkarmayı başardı. Bu başarısının arkasında Avrupa’da üretimini durduran veya kapatılan çimento ve cam fabrikalarının da etkisi hissediliyor.
Avrupa’da enerji alanında yaşanan sorun hem fiyat artışlarından hem de arz problemlerinden kaynaklanıyor. Bu duruma, iklim değişikliğinin olumsuz sonuçlarını engellemek amacıyla devam ettirilen yeşil dönüşüm çalışmalarının ilave maliyeti de eklendiğinde, üretim maliyetleri açısından yaşanan zorlukların daha net anlaşıldığını söyleyen Türkçimento Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Yücelik, benzer bir tablonun Türkiye için de söz konusu olduğunu söylüyor. Üretim maliyetleri artsa da, ürün arzında bir sıkıntı yaşanmaması için üretmeye devam ettiklerini belirten Yücelik, Türkiye’de çimento sektörü açısından yaklaşık 40 milyon ton seviyesinde fazla kapasitenin olduğuna dikkat çekiyor. Özellikle iç piyasada talep daralması yaşandığı dönemlerde ihracatın öneminin daha fazla arttığını dile getiren Yücelik, bu anlamda Avrupa pazarının ihracat için oldukça önemli olduğunu ve geçici verilere göre, 2022 yılında Avrupa’ya sektör olarak 4,1 milyon ton çimento ile klinker ihracatı gerçekleştirildiğini söylüyor.