Anlaşmasız Brexit olursa neler olacak?
Geçtiğimiz ay Birleşik Krallık’ta hükümetin isteği üzerine parlamentonun askıya alınmasıyla, Brexit krizi doruk noktasına ulaştı.
Başbakan Boris Johnson’ın ne olursa olsun 31 Ekim’de Brexit’ın gerçekleşeceği hedefi yerinde dururken, kraliçe anlaşmasız Brexit’ı engelleyen yasayı onayladı. Johnson’ın buna karşı direnerek ülkeyi AB’den ayırma politikasına olduğu gibi devam etme niyetinde olduğu ise aşikar. Diğer yandan Brexit’ın iki tarafı da, yani hem AB hem de Britanya, anlaşmasız Brexit’ın mümkün olabileceğini artık çok daha açık bir şekilde dile getirmeye başladı. AB tarafının açıklamaları, Britanya hükümetinin ‘Sarı Çinte operasyonu’ adıyla yayınladığı en kötü durum senaryosuyla birlikte değerlendirildiğinde, anlaşmasız Brexit’ın ada halkının yaşamını epey zorlaştıracağı açıkça görülüyor.
Serbest dolaşım iptal olacak
Birleşik Krallık’ın birlikten anlaşmasız çıkışı, Britanya vatandaşlarının AB ülkelerinde 180 gün içerisinde 90 güne kadar konaklamalarında vize zorunluluğu olmamasını etkilemeyecekse de, daha uzun kalmak, çalışmak ya da öğrenim görmek için vizeye ya da izne ihtiyaç duymalarına neden olacak. Theresa May hükümetinin AB ile anlaşması uyarınca serbest dolaşım konusunda Britanya birlikten çıksa da bu hakkın iki yıl süre ile sürmesi öngörülmüşse de, anlaşmasız Brexit buna imkân vermeyecek. Bu durum günlük yaşamda Birleşik Krallık vatandaşlarının ciddi zorluklar ile karşı karşıya kalması anlamına geliyor. Örneğin Britanya vatandaşları AB ülkelerinde ücretsiz tıbbi bakıma erişmek için bir Avrupa Sağlık Sigorta Kartı ile tedavi olabiliyorken, anlaşmasız Brexit durumunda, Britanya’nın kayıtlı kartlarının geçerli olmama ihtimali söz konusu.
Sonradan yapılabilecek düzenlemeler olabilecekse de, anlaşmasız Brexit, Birleşik Krallık vatandaşlarının AB ülkelerinde ehliyetlerinin geçerli olmamasından, telefonlarını AB ülkelerinde daha pahalı kullanmalarına kadar bir dizi zorluğu da beraberinde getirebilecek. Pasaport ve gümrük kontrollerinin artırılması halinde sınırlarda uzun gecikmeler olabileceği de tahmin ediliyor.
Anlaşmasız Brexit’ten en fazla etkilenecek kesimlerden biri de Britanya’da yaşayan AB vatandaşları olacak. Ada hükümeti, anlaşmasız ayrılık halinde AB vatandaşlarının ülkede serbest yaşama ve çalışma hakkının sonlandırılacağını açıkladı. Britanya’da halen 3,2 milyon AB vatandaşı ikamet ediyor ve bu kişilere 31 Aralık 2020’ye dek yerleşik statü başvurusunda bulunma hakkı getirilmişti. Ancak anlaşmasız Brexit bu kişilerin de yasal prosedürlerle uğraşmalarına neden olacak.
- Britanya'da Brexit'e hazır olan işletmelerin oranı: %20
- Anlaşmasız Brexit için hazırlık fonu: 2.1 milyar sterlin
İhracat düşecek
Birleşik Krallık’ın AB kurallarına tabi olmaması AB’nin dış tarifeleri ile yüzleşmesi anlamına geliyor. Bu durumda Birleşik Krallık, AB karşısında üçüncü ülke kapsamına girecek ve bu durum ülkenin ihracat gücünün ciddi anlamda olumsuz etkilenmesine neden olacak. Birlikten çıkılması ile Britanya, gümrük tarifelerine ve gümrük kontrollerine tabi hale gelecek. Şu ana dek açıklanan raporlar gümrük vergilerinin yüzde 27’ye kadar çıkabileceğini gösteriyor. Bu durumda Britanya halkı için mağazalarda ithal edilen malların fiyatları da artacak. Birleşik Krallık’ın AB ülkeleri ile Dünya Ticaret Örgütü kuralları çerçevesinde ticaret yapması, ülkenin kişi başına düşen gelirinin yüzde 3,7 ila 8,7 düşüşe neden olabileceği de belirtiliyor.
- Birleşik Krallık'ta yaşayan AB vatandaşlarının sayısı: 3.7 milyon kişi
- Diğer AB ülkelerinde yerleşik Britanya vatandaşlarının sayısı: 1.3 milyon kişi
Gıda sıkıntısı ve uzun kuyruklar
Anlaşmasız Brexit 21 aylık geçiş sürecinin olmayacağı anlamına geliyor. Bu durumda tüketiciler, işletmeler ve kamu kuruluşları AB’den ayrılma sonucunda meydana gelen değişikliklere derhal cevap vermek zorunda kalacaklar. Britanya’nın birlikten çıkışı ile en fazla etkilenecek alanların başında ise gıda sektörü geliyor. Birleşik Krallık’ın gıda ihracatının yüzde 30’u diğer AB ülkelerinden yapılırken, anlaşmasız Brexit halinde ciddi gıda sıkıntısının ortaya çıkacağı tahmin ediliyor.
Hükümet tarafından yayınlanan Sarı Çinte Raporu da, bazı taze yiyeceklerde kıtlık olacağı ve gıda tedarik zincirinin kritik unsurlarının azalacağı konusunda kamuoyunu uyarıyor. Ayrıca iki taraf ticaretinde tırların yüzde 85’inin hazırlıksız olması nedeniyle gümrüklerde tıkanıklık ortaya çıkması da mümkün. Gıda dışında ilaç sektörü de anlaşmasız Brexit’ten yara alacak. Böyle bir durumda Britanya’nın 10 ila 14 haftalık ilaç ve kan stoku yapması gerekiyor.
İrlanda sınırı muamma
Britanya’nın bir parçası olan Kuzey İrlanda ve AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti arasındaki sınır Brexit pazarlıklarının en önemli maddelerinden biri olmuştu. Halen Brexit anlaşmasının onaylanmamasının en önemli nedenlerinden birini İrlanda konusu oluşturuyor.
Theresa May hükümeti ve AB ile varılan anlaşma kapsamında kabul edilen tedbir maddesi Birleşik Krallık ile AB arasında İrlanda sınırına çözüm getirecek kapsamlı bir ticaret anlaşmasına varılana kadar ülkenin bütününün Gümrük Birliği içinde kalmasını; ancak Kuzey İrlanda’nın ek bazı AB kurallarına tabi olmasını öngörüyordu. Ancak bu tedbir maddesi nedeniyle Brexit anlaşması birçok kez parlamentoda reddedildi. Johnson da tedbir maddesinin Birleşik Krallık’ın bağımsız hareket etmesine neden olacağını her fırsatta dile getiriyor.
İrlanda konusunda fiziki sınıra dönülmesinin Hayırlı Cuma Anlaşması’nın ihlal edilmesi anlamına geldiğini belirten birçok uzman da, anlaşmasız Brexit’in İrlanda tarihindeki en büyük sorunlardan biri olacağını belirtiyor. Hükümet tarafından resmi olarak yayınlanan Brexit senaryosuna göre ise İrlanda’da fiziki sınırın ortaya çıkması, bölgedeki protestoları tetikleyebileceği gibi Birleşik Krallık’ın özerk bölgeye müdahalesine de neden olabilir.
Resesyon ortaya çıkabilir
OECD’nin küresel ekonominin son durumu ile ilgili yayınladığı rapor, anlaşmasız Brexit’in Britanya’nın büyümesini olumsuz etkileyeceğini gösteriyor. Buna göre tüm gelişmiş ülkelerde olduğu gibi Birleşik Krallık’ta da büyüme yavaşlayacak, ancak anlaşmasız Brexit halinde resesyon kaçınılmaz olacak. Ticaret, yatırım, teknik bilgi kaybı ve sterlindeki düşüş, Britanya’nın düşük büyüme hızını en az 2022’ye kadar olumsuz etkileyecek. KPMG de Birleşik Krallık’ın anlaşma yapmadan ayrılması durumunda ticaretine ve ticari güvenine olan olumsuz etkilerinin, gelecek yıl ekonominin yüzde 1,5 oranında küçülmesine yol açacağını açıklamıştı.