Alibaba ve 140 milyar doların hikayesi
Global E-ticaret devi Alibaba, bu yıl itibarıyla 140 milyar doları aşan değeriyle Çin’in en büyük markası konumunda. Markanın kurucusu ve geçen ay emekliliğini açıklayan Jack Ma ise, 42 milyar dolarlık servetle Çin’in en zengin insanı. Turist rehberliğınden çevirmenliğe çeşitli işlerde çalışan Ma, azmin ve stratejik düşünmenin karşılığını fazlasıyla almış gibi görünüyor.
Alibaba ile ilgili en yeni gelişmeyle giriş yapalım: B2B pazaryerinin kurucusu Jack Ma, doğum günü olan 10 Eylül’de şirketten emekli olduğunu açıkladı. 55 yaşında Alibaba’daki görevini bırakan Ma, şirketi 20 yıl önce kurmuştu.
- 55 yaş bir girişimcinin işinden emekli olması için erken gibi görünse de, Ma’nın bundan sonrası için farklı planları bulunuyor. Ma, şirketten emekli olacağını yine geçen yılın aynı döneminde açıklasa da, bu kararın geçmişi beş yıl öncesine dayanıyor. Zira, 2014’te CEO’luk görevine şu anki CEO olan Daniel Zhang’ın getirimesiyle Ma, emekliliğin sinyallerini vermişti.
Kantar’ın yayımladığı BrandZ Çin’in En Değerli 100 Markası 2019 araştırması Alibaba’nın bu yıl 141 milyar dolarlık değere ulaşarak Çin’in en değerli markası olmayı başardı. Bugün Çin’in en değerli markası olan Alibaba’nın kurucusu Jack Ma’nın hikâyesi 1964’e uzanıyor. Çin’in önemli turizm merkezlerinden olan Hangzhou şehrinde doğan Ma’nın annesi Cui Wenca bir fabrikada işçi, babası Ma Laifa ise Hangzhou Fotoğraf Ajansı’nda fotoğrafçıydı. Hangzhou’nun turistler için cazibe merkezi olmasında eski ABD başkanlarından Nixon’ın 1972’de Çin Halk Cumhuriyeti’nin kurucusu Mao ile etkisinin de olduğunu not edelim. Zira o dönemdeki ziyaret, iki ülke arasındaki ilişkilerin yumuşamaya etkisi olduğu belirtiliyor. Bu tarihten sonraysa Hangzhou gibi şehirler turistik cazibe merkezi haline gelmeye başladı.
Ruh kılıcının 6 unsuru
Alibaba şirket değerlerini 'ruh kılıcının 6 unsuru' olarak tanımlıyor. Bu değerler şöyle:
- Müşteri önceliği
- Takım çalışması
- Değişimi kabullenmek
- Dürüstlük
- Tutku
- Bağlılık
Mark Twaın ile İngilizce'ye merak salıyor
Jack Ma’nın yaşadığı şehrin cazibe merkezi haline gelmesiyle Ma’nın İngilizce’ye olan ilgisi daha da arttı. Çünkü Ma çocukken Mark Twain’in ‘Tom Sawyer’ın Maceraları’ kitabını okumuş ve kısa dalga radyodan dinlemişti. Ma bunun sonucunda da İngiliz dili ve edebiyatına âşık oldu. Hangzhou’nun turistlerle dolması Jack Ma için bir fırsattı ve o da bunu iyi kullandı. O dönemki Hangzhou Oteli’nin (günümüzde Shangri-La Oteli) önüne her sabah saat 5’te giden Jack Ma, turistlerle konuşuyor ve İngilizcesini geliştiriyordu. Turistlere rehberlik de yapan Ma, bunun için hiçbir ücret almadı ve bunu dokuz yıl boyunca devam ettirdi. Bu arada, o dönemde tanıştığı ve adı Jack olan ABD’li bir turistin önerisiyle adını ‘Jack’ olarak değiştirdi. (Jack Ma’nın gerçek ismi, Yun Ma. Çince’de Yun, ‘Bulut’ ve Ma da ‘At’ anlamına geliyor.)
Boyu kısa olduğu için otelde işe giremedi
Lisede başarılı bir öğrenci öğrenci olmayan Jack Ma’nın en kötü performans gösterdiği ders ise matematik idi. Üniversiteye girmek isteyen Ma’nın bu derste mutlaka başarılı olması gerekiyordu. Çinli liselilerin üniversiteye girmek için bir sınav olan Gaokao’da matematikte 120 soruda bir soruyu doğru cevaplayabilen Ma için ilk yılda üniversite defteri kapanır. Ma babasının tanıdıklarının yardımıyla bir iş bulur ve bir matbaadan ağır dergi balyalarını bisikletle istasyona taşımaya başlar. Bununla birlikte başvurduğu işten olumsuz cevap alan Ma’nın başvuru yaptığı işler arasında bir otelde garsonluk da vardır. Reddedilme nedeni ise yeterince uzun boylu olmamasıdır. Üniversiteye girmek için yeniden şansını deneyen Ma, bu kez matematikte 19 soruyu doğru cevaplamayı başardı. Fakat yine üniversiteye giremedi. Yine çeşitli işlere başvurdu ve bu işlerin arasında KFC de vardı. KFC’den de olumsuz cevap alan Ma, buradaki reddi şu şekilde hikâyeleştiryor: “İşe 24 kişi başvurdu, bir sadece beni işe almadılar. “ Üniversiteye girmek için azimli olan Ma, kendini Pazar günleri üniversitenin kütüphanesine kapatır ve çalışarak Hangzhou Öğretmenler Üniversitesi’ne kapağı atmayı başarır. Jack Ma burada müstakbel eşi Zhang Ying ile tanıştı ve ikili 1988’de evlendi. Çiftin üç çocuğu bulunduğunu not edelim.
Ma ilk işini kuruyor: Tercüme Bürosu
1988’de üniversitenin İngiliz Dili bölümünden mezun olan Ma, Hangzhou Elektronik Mühendisliği Enstitüsü’nde İngilizce ve uluslararası ticaret alanlarında ders vermeye başladı. Bu esnada 1992 yılında dönemin devlet başkanı Deng Xiaoping ülkede bir tura çıktı ve “Zengin olmak harikulade bir şey” ifadesiyle girişimcilere açık bir davette bulundu. Zaten o sırada kafasında öğretmenlikten başka şeyler olan Ma, bu dönemi, “Zengin olabilirsiniz, başka insanlara zengin olmaları için yardım edebilirsiniz” ifadesiyle hatırlıyor. Ma bunu bir adım ileriye götürüyor ve okul dışındaki fırsatları kollamaya başlıyor. Harekete geçen Ma, 1994 yılında Haibo Çeviri Ajansı’nı kurdu. (‘Haibo’, Çince’de ‘umut’ anlamına geliyor).
Ajansın başlangıçta beş çalışanı vardı ve bunların çoğu enstitüden emekli öğretmenlerdi. Jack Ma ise gündüzleri okulda ders veriyor ve akşamları bu işi yapıyordu. Ajans yabancı müşteriler arayan yerel şirketlere yardımcı olmaya odaklanmıştı. Fakat işler yolunda gitmedi ve Ma bu girişiminde ticarî başarıyı yakalayamadı. Bu girişim Ma için bir deneme oldu ve girişimciliğe ilk adımlara atmasını sağladı.
Jack Ma’nın ilk girişimi başarısız olsa da, bu girişim ona ABD’ye gitme fırsatı sağladı. Bir ABD’li şirket, Ma’nın yaşadığı Hangzhou ile Tonglu arasında yapılacak bir otoyol inşaatı için teklif vermişti. Bir yıl süren görüşmeler sonucunda herhangi bir sonuç alınamayınca Ma, ABD’ye gönderiliyor ve durumu kontrol etmesi isteniyor. İşte, Ma’nın ABD’ye bu seyahati hayatını değiştirecek bir gelişmeye sahne oluyor ve burada internetle tanışıyor. Ma, Washington eyaletindeki Seattle eyaletinde ilk kez bilgisayara ve klavyeye dokunuyor ve bunun ardından öğretmenliği bırakmaya karar veriyor. Ma ilk internet deneyiminde kendisine internette aradığı her şeyi bulabileceğini söyleyen arkadaşının önerisi üzerine ‘Çin’ kelimesiyle arama yapıyor ve hiçbir şey bulamıyor.
Ma'nın ikinci girişimi: Chına Pages
Jack Ma, kendisine verilen işi çözüme kavuşturamıyor ama yanında -kendi ifadesiyle- “o zamanlar Çin’deki gelişmiş model” olan Intel 486 işlemcili bir bilgisayarla Çin’e dönüyor. Ma’nın yeni hedefi artık Çin’in sarı sayfalarını yapmaktı. Bunun için de öğretmenlikten ayrıldı ve ikinci girişimi olan China Pages’ı hayata geçirmeye karar verdi. Yani, yurtdışında müşteri arayanlar için Çin şirketlerinin İngilizce internet rehberini kurmak istiyordu. Nisan 1995’te ayrıldığı okulda bilgisayar bilimleri öğretmenliği yapan meslektaşı He Yibing ile chinapages. com’u hayata geçirdi. Chinapages. com, Çin’de kurulan ilk internet girişimlerinden biriydi. İki isim bunun ardından da interneti anlatmak için gündüzleri müşteri bulmak için piyasada dolaşıyor, akşamları da interneti tanıtmak amacıyla ilgilenenlere kurslar veriyorlardı. (Ülkede kurulan diğer ilk internet şirketleri arasında UTStarcom da yer alıyordu ve bu girişimin yatırımcıları arasında Japon SoftBank de vardı.
SoftBank’in kurucusu Masayoshi Son’un girişimde yüzde 30 hissesi vardı) Ma ve Yibing ilk müşterilerini bulmaya başlasa da, işler çok yavaş gidiyordu. Buna gerekçe olarak ise China Pages’in ne anlama geldiğini anlatmak zordu. Ama en büyük sorun ise Hangzhou’da internet bulunmamasıydı. 1995 yılının sonunda Hangzhou’ya internet geldi ve toplam 204 kişi online oldu. Ma da bu 204 kişiyden biriydi ve ilk müşterisi olan Lakeview Hotel’in internet sitesini yüklemeyi başardı. Bu işlem, o dönem tam 3,5 saat sürmüştü. Chinapages.com belirli bir tanınırlığa ulaşsa da, yeteri derecede iş alamıyor ve büyüyemiyordu. Girişim için esas problem, aslında bir rehber olmasıydı. Yani, farklı firmaların sattığı ürünleri listelemekten başka bir işe yaramayan ilkel bir fihristti. O günün şartlarında bu iş modeli devam etmedi ve Ma, daha önce iş yaptığı kamu iktisadî teşebbüsü (KİT) olan Hangzhou Telecom’a şirketin yüzde 70’ini o günün parasıyla 170 bin dolara sattı. Ma, 1997’de şirketteki ekibini çağırarak görevden ayrılacağını ve CEO’nun ortağı He Yibing olacağını açıkladı. Pekin’e giden Ma, burada Yabancı Ticarî ve Ekonomik İşbirliği Bakanlığı’nda (MOFTEC) çalışmaya başladı.
İki başarız girişimden sonra gelen başarı
Jack Ma’nın 1999’da Alibaba’yı kurmasından önce Çin’in internet girişimlerine baktığımızda portal türü girişmlerin yükselişte olduğunu görüyoruz. Ülkede o dönem Sina ve Sohu isimli iki portal vardı ve iş modellerini Yahoo’nun arama motoru ile portal yapısını kopyalayarak hayata geçirmişlerdi. Jack Ma bu esnada MOFTEC’te terfi etmiş ve genel müdürlüğe yükselmişti. Yaptığı işler arasında chinamarket.com.cn isimli bir site de vardı ve burada altı kategoriye ayrılmış sekiz binden fazla ürün listeleniyordu. Sitede şifreli sohbet odaları üzerinden şirketler karşılıklı taleplerini iletebiliyordu.
Bununla birlikte site, sipariş ve ödeme konularında herhangi bir kolaylık getirmediği için tepkilere neden oluyordu. Ma’ya göre, site China Pages’in devlet destekli bir versiyonuydu. Öte yandan, Ma burada e-ticaretin büyüyeceğini görmüş ve bu alanın daha da büyüyeceğine inanıyordu. Ayrıca ülkedeki portalların işlerini büyütmelerini takip eden Ma’nın yaşadığı hüsran büyüyordu.
Alibaba ilk yatırımını alıyor
- Bir internet girişimi için ‘açıl susam, açıl’ imgesinden etkilendiğini söyleyen Jack Ma, Şubat 1999’da Hanhzhou’da küçük bir apartman dairesinde Alibaba’yı kurdu. Kuruluş konuşmasında, Ma, Alibaba’yı 5-10 yıl sonra nerede gördüklerini sordu ve cevabı da kendisi verdi: “Rakiplerimiz Çin’de değil, Silikon Vadisi’nde. Alibaba’yı uluslararası bir site olarak konumlamalıyız.”
Ama önce ülke içindeki durumu halletmesi gerekiyordu. Zira, portallar ülke internetini ele geçirmiş durumdaydı. Bu durumda Jack Ma’ya en iyi bildiği işe yoğunlaşmak kalıyordu: Küçük işler. Tabii, bu arada ülke yönetimi internet bağlantısını ucuzlatmaya ve altyapı yatırımlarını hızlandırmaya başlamıştı. Ama yine de, Çinli internet girişimcileri internetten henüz para kazanamıyordu. Kazanamadıkları için de büyüyemiyorlardı. Bu sarmaldan çıkış yolu ise girişim sermayesi yatırımı almaktan geçiyordu. Fakat Çin’de sermaye yoktu ve Jack Ma ile sağ kolu olan Joe Tsai para bulmak için Silikon Vadisi’ne gitti. İkili, Silikon Vadisi’nden elleri boş döndü. Fakat bu arada ülkedeki diğer internet girişimlerinden olan China. com, Nasdaq’ta halka açılmış ve ilk gün sonunda hisse değeri 1,6 milyar dolara ulaşmıştı. Bu da diğer yatırımcıların Çin’de yatırım yapmak için farklı internet girişimi aramasına yol açtı.
İşte, bu sırada Alibaba’nın karşısına ABD’li yatırım bankası Goldman Sachs çıktı ve ilk yatırımını almayı başardı: 3,3 milyon dolar karşılığında yüzde 33 hisse. Bu yatırım, Alibaba’yı adeta bataklıktan çıkarıp nefes almalarını sağlamıştı. Çünkü, şirketin o dönemki geliri 4 milyon, gideri ise 9 milyon dolar seviyesindeydi. (Şunu da ekleyelim: Goldman Sachs, 2004’te bu hisseleri 7 kat fazla değere sattı. Şirketin 2014’teki halka açılma dönemini beklese, hisselerinin değeri 12,5 milyar dolara ulaşacaktı) Alibaba ikinci yatırımını ise “teknoloji dünyasını Warren Buffett”ı olarak bilinen SoftBank’in kurucusu Masayoshi Son’dan almayı başardı. Masayoshi Son, Alibaba’nın yüzde 30’u için 20 milyon dolar ödedi. Son şu an sahip olduğu hissenin Alibaba’da 138 milyar doların üzerinde değere ulaşmış durumda. (13 Eylül’de şirketin piyasa değeri 462 milyar dolar düzeyindeydi)
Dotcom balonu Alibaba için fırsat oldu
- 2000 yılının ilk aylarında Alibaba günde 2 bin yeni kullanıcı kaydediyordu. Şirket büyüse de, ülkede internet kullanıcısı toplam milyon idi. 1,3 milyar nüfusu olan bir ülke için bu çok küçük bir rakamdı. Bu arada ülkedeki diğer portallar halka açılmış ve hisseleri değer kazanmaya başlamıştı.
Fakat Mart 2000’de ABD’de başlayan dotcom balonu, Çin’e de sirayet etti ve ülkedeki internet girişimleri de zora girmişti. Zira halka açık girişimlere yatırım yapan yatırımcılar sermayelerinin peşine düştü. İşte, bu noktada halka açılmayan Alibaba için bu büyük bir fırsat oldu. Jack Ma ve ekibi kendilerine yatırılan paranın önemli bir kısmınıı harcamamışlardı. Hemen harekete geçen Alibaba, büyük bir reklam kampanyası düzenlediler ve TV reklamını CNN ve CNBC gibi kanallarda göstermeye başladı. TV kampanyası dışındaysa firmanın tanıtım yüzü Jack Ma idi.
Alibaba'dan yeni şirket
EachNet, eBay’in iş modelini kopyalayarak Çin’de faaliyet gösteren bir girişimdi. Çin’deki potansiyelin eBay ise 2001’de Çin’e geldi ve EachNet’in yüzde 33’üne 30 milyon dolar ödeyerek ortak olduğunu duyurdu. Başlangıçta işler iyi gidiyordu ve ortaklık, Çin’deki e-ticaret piyasasının yüzde 90’ını ele geçirmişti. Bu durum, Jack Ma ve ekibini endişelendirmişti. Alibaba kısa sürede hazırlıklarını tamamladı ve eBay’e karşı cevap olarak Taobao ile rekabete katıldı. ‘Hazine avı’ anlamına gelen Taobao, eBay ile mücadeleye hazırdı ve Mayıs 2003’te hayata geçen girişimle yola çıktı. Sitede alıcı ve satıcılar online pazarlık yapabiliyor ve Alibaba da bu şekilde eBay ile mücadele ediyordu. Mücadelede Çinli tüccar ve tüketiciler de Taobao’yu destekliyordu. Bu da eBay’i zor durumda bırakmaya başladı. Bunun üzerine eBay’in Çin pazarını tam olarak anlayamaması da eklenince eBay rekabette geri kalmaya başladı. eBay’in Çin’i anlayamamasına örnek olarak ‘işi uzmana bırakma’ prensibine uymamak verilebilir. Yani, eBay yöneticilerinin tepeden inme bir şekilde ABD’den Şanghay ofisine geldi ve bu da EachNet çalışanlarını moralini bozdu. Diğer bir olumsuzluk ise eBay’in internet sitesi tasarımında yerel unsurlara uymamaktı. Fakat, eBay’in yaptığı en büyük hata, şirketin sunucularını ABD’ye taşımak oldu. Bu da, sitenin daha yavaş yüklenmesi anlamına geliyordu. Bunlara bir de eBay’in ABD’deki kurumsal kibri ve teknolojiyi iyi kullanmaması gibi sorunlar eklendi ve şirketin ABD’deki durumu giderek zorlaşıyordu. Bunun sonucunda ise 2003’te yüzde 90 olan pazar payı 2004’te yarı yarıya düştü. eBay son hamle olarak Alibaba’yı satın almak için teklifte bulundu ama miktarı az bulan Jack Ma teklifi reddetti.
Alibaba, Taobao’nun ardından yine aynı yıl içinde yeni bir şirket kurdu. Alipay ile bu sefer kendi ödeme sistemini devreye aldı ve şirketin o dönemlerinde ödeme sistemi şu şekilde çalışıyordu: Her departmanın bir faks makinesi vardı ve müşteri, banka veya postane ile gönderdiği paranın dekontunu Taobao’ya fakslamak zorundaydı. Taobao faksı iki kere kontrol ediyor ve ödemeye onay veriyordu. Bu hamlelerden sonra büyüme sancıları çeken Alibaba için yeni hedef halka açılmaktı ve şirket 2007’de Hong Kong Borsası’nda halka açıldı. Bu arada, eBay 2006’da Çin’den çıkmış ve rekabette Alibaba’nın eli güçlenmişti. Alibaba, Hong Kong Borsası’nda yüzde 19 hisseye karşılık 1,7 milyar dolar toplamayı başardı.
İkinci halka arz ve yeni hedefler
Hong Kong Borsası’nda halka açılarak maddî olarak elini güçlendiren bir yandan da işlerini büyütmeye devam ediyordu. Jack Ma’nın yeni hedefi New York Borsası (NYSE) idi ve Alibaba’yı burada halka açmanın peşindeydi. 18 Eylül 2014’te NYSE’de halka açılan Alibaba, tarihin en büyük halka arzını gerçekletirerek, yüzde 12’lik hisse satışına karşılık 25 milyar dolar fon topladı.
Jack Ma bugün Çin’in en zengin kişisi olsa da, Alibaba’yı büyütmenin yollarını arıyor.
- Alibaba’nın sahibi olduğu araştırma şirketi AliResearch’ün yaptığı araştırmasına göre, günümüzde Çin taşrasında 700 milyon kişi yaşıyor. İşte, Alibaba’nın hedefi taşrada büyümek. Zira, Alibaba taşradaki alışverişin 72 milyar dolara ulaşacağını öngörüyor.
Ma’nın emeklilik planları arasındaysa yine öğretmenlik yapmak var. Ma ayrıca hayır işlerine de odaklanacak. Yazıyı Jack Ma’nın şirketiyle ilgili şu cümleyle bağlayalım: “Birçok insan Alibaba’yı bir hikâye olarak görüyor. Oysa Alibaba yalnızca hikâye değil bir strateji.”