ABD ve Çin’den karşılıklı teknolojik hamleler
ABD ile Çin arasında süren ticaret savaşının teknolojiye kaymasından dolayı Huawei, çekişmenin merkezinde kaldı. Google’ın Huawei ile donanım, yazılım ve teknik hizmetler alanında iş yapmayı askıya almasını açıklamasının ardından yaşanan gerginlikler, ticaret savaşının ikinci perdeye taşındığını gösteriyor.
ABD Başkanı Donald Trump’ın, Çin’e milyarlarca dolarlık ek gümrük vergisi ve yatırım kısıtlamaları getirilmesini öngören genelgeyi imzalarken gerekçesi, ülkesinin fikri haklarını ve teknolojilerini korumaktı. Trump, ABD’nin Çin karşısında verdiği ticaret açığının kontrol edilemez seviyelere ulaşması dolayısıyla harekete geçmek zorunda olduklarını ifade ediyor ve Çin’i ‘Amerikan entelektüel mülkiyetinin hırsızı’ olarak tanımlıyordu. Genelgeyi imzalarken de “Bu birçok genelgenin ilki” ifadesini kullanması işin, ek gümrük vergisi ve yatırım kısıtlamarıyla kalmayacağının işaretiydi. Genelge ticaret savaşının fitilini ateşledi.
Son veriler ABD'nin lehine
Seçildiği günden bu yana Çin’in, ABD ile olan ticarette kur manipülasyonu başta olmak üzere birçok şekilde haksız rekabet ettiğini ve bunun ABD ekonomisine zarar verdiğini belirten Trump’ın başlattığı ticaret savaşı sonucu ABD’nin, en büyük ticari partneri olan Çin’e karşı verdiği dış ticaret açığı, bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 12 azalarak 79,9 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Geçen yıl ABD’nin en büyük ticaret ortağı olan Çin, bu yılın ilk çeyreğinde üçüncü sıraya geriledi.
Çin-ABD ticaret hacmi 2018’de yaklaşık 660 milyar dolar olarak gerçekleşti. Çin’in ABD’ye ticaret fazlası ise yaklaşık 323 milyar dolar oldu. Ticaret fazlası olsa da bu yılki rakam, önceki yıllara göre düşüş olduğunu ortaya koyuyor. Rakamlar şimdilik ABD’nin lehine gözüküyor. Ticaret savaşının Çin ekonomisine negatif etkileri uzun süre devam edebilir. Ancak Çin yönetiminin daha uzun dönemleri içeren bir politika izlediği gözleniyor. Ancak gelinen aşamada Çin yönetiminin en fazla sıkıştığı konu, Trump yönetiminin ulusal güvenliğe yönelik tehdit unsuru oluşturduğu gerekçesiyle Çin menşeli tüketici elektroniği ve telekomünikasyon devi Huawei’yi kara listeye alması oldu. Başta ABD olmak üzere bazı batılı ülkeler, Huawei’nin ulusal güvenlik riski oluşturduğuna dair kaygılarını dile getirmişti.
Huawei hamlesi ne getirecek?
Teknoloji hamlesine başlanacağının işareti, Washington yönetiminin, Huawei’nin kurucusu emekli asker Rın Cıngfey’in kızı ve şirketin mali işler direktörü Mıng Vancou’nun Aralık 2018’de Kanada’da tutuklattırması olmuştu. Bu olay, Çin-ABD-Kanada üçgeninde siyasi gerilimi hat safhaya taşımıştı. Mıng olayı iki ülke arasında ayrı bir “gerilim noktası” olarak varlığını korurken, ABD ile Çin arasında 11 kez düzenlenen ticaret müzakerelerinde iki tarafın heyetleri anlaşmaya varamadan ayrılıyor. Her seferinde de yeni kısıtlama tehditleri Trump tarafından açıklanıyor.
Yeni kısıtlamaları uyarınca Amerikan teknoloji firmalarının Amerikan hükümeti tarafından tahsis edilen ruhsat olmadan Huawei’ye teknoloji ihracatı yapması yasaklandı. Sonrasında Trump yönetimi yeni bir hamleyle Huawei’ye mevcut cihazları desteklemesi için 90 gün bir süre tanıma kararı aldı, ancak bu ticaret savaşındaki teknoloji hamlesinde asıl niyeti geriye döndermiyor.
Trump’ın Pekin’i casusluk programlarına katkıda bulunmakla suçladığı Huawei’nin uluslararası çaptaki faaliyetlerini kısıtlayacak bu hamle, yeni nesil mobil teknolojisi 5G’nin küresel arenadaki öncüsü olmayı amaçlayan firmanın hızını keser nitelikte.
Arama motoru Google, Trump’ın getirdiği yaptırımlara uymak için Huawei’nin Android işletim sistemine erişimini kısıtlayacağını açıkladı. Google’den yapılan açıklamada Güney Kore menşeli Samsung’dan sonra dünyanın ikinci en büyük akıllı telefon imalatçısı olan Huawei’ye yapılacak teknoloji satışlarının ihracat ruhsatı gerektirmesinin yol açacağı sonuçların değerlendirileceği ve kısıtlamaya uyulacağı bildirildi. Ardından dünyanın önde gelen çip, işlemci ve modem üreticilerinden Intel, Qualcomm, Broadcom ve Xilinx gibi firmalar da Huawei’ye yapılan tedariği keseceklerini duyurdular.
ABD’ye karşı ticaret savaşı şarkısı
Trump yönetiminin yaptırımları Çin’de ABD karşıtlığı şeklinde yansımasını buldu. Ülkede kısa sürede milyonlarca yorum ve beğeni alan “tİcaret savaşı” şarkısı bunun son örneği oldu. 1960’lı yıllarda çekilen ve bir Çin kasabasının kendisini Japon işgalinden korumasını anlatan tünel savaşı filminin marşından uyarlanan şarkı, ülkede büyük beğeni topluyor. emekli yapımcı ve söz yazarı Zhao Lıangtıan tarafından yazılan şarkı, Çinli müzik grubu Jıguang tarafından seslendirildi. şarkının sözleri şöyle: “ticaret savaşı! ticaret savaşı! çirkin mücadeleden korkma! çirkin mücadeleden korkma! pasifik okyanusu üzerinde bir ticaret savaşı yaşanıyor!”
İş sadece akıllı telefon işi değil
Gerek Android işletim sistemini geliştiren Google, gerekse Huawei; dünyanın dört bir yanında halihazırda kullanılan Huawei marka milyonlarca telefonun Gmail, YouTube ve GoogleMaps gibi uygulamalara erişiminin kesilmeyeceğini duyursalar da Çin menşeili ürünlerin tüketici gözünde cazibesinin yitimi sözkonusu. Huawei, geçen yıl ürettiği 208 milyon adet akıllı telefonun yarısını yurtdışına ihraç etti. Google’ın sunduğu bazı hizmetlerin Çin’de kullanımı zaten yasak. Bu nedenle kısıtlamalar Çinli tüketiciyi etkilemeyecek, Huawei’nin uluslararası müşterileri bundan etkileyecek. Elbette Huawei’nin işi sadece akıllı telefon, tablet ve bilgisayar değil, telekom altyapı ekipmanları ve ilgili servisler çok daha önemli. Trump’ın hedefinin de aslında tam da burası olduğu söylenebilir.
Hayati önem taşıyan bazı teknolojilerin Huawei’ye satışının engellenmesi, yeni nesil mobil teknolojisi olarak kabul edilen 5G’nin kullanımının ve yaygınlaşmasının da gecikmesi anlamına geliyor. 5G kablosuz internet ağına küresel çaplı kapsama alanı sağlamak, nesnelerin interneti, akıllı konutlar ve sürücüsüz otomobiller gibi teknolojilerin birkaç yıl içinde yaygınlaşmasını sağlamak açısından kritik önem taşıyor. Huawei’nin Çin sınırları dışındaki kullanım alanının daralması, firmaya doğal olarak Çin’in yayılmasına indirilen en büyük darbelerden biri olarak yorumlanıyor. Tüm bu gelişmelere rağmen Huawei Kurucusu Ren Zhengfei, ilişkilerin ABD hükümetinden gelen bir kağıt parçası tarafından yok edilemeyecek kadar değerli olduğu görüşünde. Zhengfei’nin sözleri, “Şartlar elverdiği sürece, ABD şirketleri ile ticaretimizi sürdüreceğiz” şeklinde.
Huwei, Rusya'da 5G şebekesi kuracak
- Çin’in teknolojik yayılmasına yönelik ABD yönetimi tarafından getirilen kısıtlamalara karşı Çin’in ilk somut yanıtı, 5G teknolojisinin geliştirilmesi amacıyla Rusya ile yapılan bir anlaşma oldu. Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in Haziran başında gerçekleştirdiği Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i ziyaretinde, Çin’in telekom devi Huawei ile Rus telekom şirketi MTS, Rusya’da 5G teknolojisini geliştirtirmek üzere anlaştı.
İki şirket önümüzdeki yıl boyunca Rusya’da yeni kuşak 5G şebekesi kuracak. Rusya ile varılan anlaşmanın, son aylarda uluslararası arenada baskı altına alınan Huawei’ye nefes alma olanağı sağlayacağı yönünde yorumlar yapılıyor.
ABD müttefiklerinden de Huawei’nin 5G şebekelerine erişimini engellemelerini istiyor. Gerekçesi, Çin hükümetinin Huawei sayesinde dünyayı gözetim altında tutacağı iddiası. Huawei ise şirketin Çin hükümetinden bağımsız olduğunu vurgulayarak bu iddiaları reddediyor. Buna rağmen Trump’ın isteğine Avustralya ve Yeni Zelanda gibi bazı ülkelerin olumlu cevap verdiği görülüyor. Bu ülkeler 5G mobil telefon şebekelerinde Huawei cihazları kullanmama kararı aldı.
Teknolojinin devreye alınmasından sonra, gelişmeler ticaret savaşında üçüncü bir aşamanın devreye alındığını ortaya koyuyor. Bu da kendisi çok çok küçük ancak stratejik etkisi çok büyük olan nadir elementler... Ticaret savaşında yaptırım ve gümrük vergisi misillemeleri bakımından dezavantajlı olan taraf Pekin yönetimi, ABD’nin ihtiyacı olan nadir madenlerin 80’ini Çin’den ithal etmesini kendi lehine döndermeye çalışıyor.
Çin-ABD ticaret savaşında ticaret, teknoloji geriliminden sonra nadir elementler konusunda gerilimin nereye kadar tırmanacağı ve bu gerilimin yansımalarının Washington hattında nasıl cereyan edeceği ise merakla bekleniyor.