Bir tıkla paranızı bir ülkeden diğer ülkeye götürdüğünüzü hayal edin. Hiçbir zorlukla karşılaşmıyorsunuz ve paranızı yatırım yaparak koruma altına alıyorsunuz. Evet sermaye hareketlerinin serbestleşmesi bu anlama geliyor. Peki bu noktaya nasıl geldik? Eskiden sadece mal ticareti serbestti. Yani ülkeler ihracat ve ithalat yaparak dış dünyaya açılıyorlardı. Ancak bu küreselleşme için yetersizdi. Sıcak paralar istediği gibi ülkelere gidemiyordu. Daha sonra IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlar küreselleşmenin önünü açtı. Böylece özelleştirme, sermaye hareketlerinin serbest kalması, serbest piyasanın teşviki gibi hamleleri birçok ülke benimsedi.
Gelinen son durumda sermayedarlar uygun ülkeyi seçip tahvil, mevduat ve hisse senetlerine yatırım yapıyorlar. Uygun ülkenin seçimi de yine küreselleşme çatısı altında belirlenen bazı kriterlere dayanıyor. Bunun yanında ülkenin makroekonomik göstergeleri de önemli. Bu kriterlere uymayan ve ekonomik göstergeleri kötü olan ülkelere sıcak para daha az geliyor. Gelen sıcak para aksi bir durumda ülkeden çıkarken ülkenin ekonomisine de zarar veriyor. Yani bir nevi sermayedarlar ülkenin ekonomisi üzerinde belirleyici bir etkiye sahip oluyor.