Batının en seçkin okullarında okumuş, tüm Batılı değerleri içselleştirmiş olsa da Doğu'nun Kızı unvanına layık görülen Benazir Butto, Doğu'nun Çocukları tarafından öldürüldü; acımasızca hem de. Çocuk derken kelimenin gerçek manasıyla çocuklar tarafından. Bunlardan biri tabancasını ateşledi, diğeri de üzerine bağladığı, demir bilyelerle dolu canlı bomba yeleğini derhal patlatıverdi. Failler belliydi; ikisinin de isimleri cisimleri aşikar olmuştu fakat bunların Pakistani Taliban'a mensubiyeti kesinleşse de Benazir Butto'nun tuzağa çekilme biçiminden, korumaların tuhaf biçimde geri çekilişinden, daha sonra koruma şefi Halid Şahinşahın da evinin önünde kurşun yağmuruna tutularak infaz edilmesinden hareketle tetikçilerin arkasında hatta Taliban'ın da arkasında bambaşka ve daha derin güçler olduğunu düşünmek hiç de komple teorisi sayılmazdı.
Butto, iki dönem başbakanlık yapmış olsa da ülkesi için büyük hizmetler yapmış, büyük başarılara imza atmış biri değildi. Tipik bir “Doğulu” lider gibi gırtlağına kadar yolsuzluğa batmıştı. Doğrusu ona hizmet imkânı da tanımayan Pencaplı derin güçleri alt etmek, darbecilerce asılan babasının intikamını almak en büyük gayesiydi velakin girdiği bu savaşı kazanamadı; babası ve kardeşleriyle aynı düşmanların kurbanı olarak yan yana gömülmesinden çıkan net sonuç bu. Butto'lar teslim olmadı, siyasete devam ediyorlar. Şu hâlde Benazir'in son kurban olduğunu kim söyleyebilir?