Japonya, dünyada kalabalık şehirlere karşı kullanılan bir değil iki nükleer silahın dehşetini yaşamış tek ülke. Yine de İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra küllerinden doğarak dünyanın en büyük ve dinamik ekonomilerinden biri ve ABD'nin güçlü bir müttefiki haline geldi. Japonya ve ABD arasındaki bu dikkat çekici ilişkinin köklü bir değişim sürecine dayanıyor. 1945 yılında olaylar Japonya'nın ABD tarafından işgal edilmesi ve atom bombalarının Hiroşima ve Nagazaki'ye atılmasıyla trajik bir şekilde başlasa da zaman içinde Amerikalılar, Japonya'yı kendisine ekonomik, ticari ve askeri gibi pek çok konuda bağımlı hale getirdi. Japonya ise düşmanca bir tutum yerine, geçmişteki olayların ötesine geçerek Soğuk Savaş ve komünizm tehdidi karşısında ABD'yle dostane ilişkiler kurmayı seçti. İki ülkenin hikayesini ve daha fazlasını Soru İşareti belgeselinin yeni bölümünde anlattık.