İnsanoğlunun sınırlarını zorladığı zamanlar vardır. Bazen iyiyi ve kötüyü göstermek için bazen de daha güçlü, daha hızlı ve daha üstün olmak için yapar bunu. Yazıdan önceki zamanlarda Mora yarımadasında başlayan Olimpiyat yolculuğu, 1503 yıllık bir kesintiden sonra modern çağa taşındı. Fakat bu kolay olmadı.
1829 yılında Guillaume-Abel Blouet adında Fransız bir Mimar, Yunanistan'ın Mora yarımadasına keşfe gönderildi. Almanların gayretiyle bu keşifler sonucu büyük bir miras belgelendi. Ancak sonraki yıllarda Avrupa'da savaşlar yaşandı. Bu büyük yıkımda gençler çaresiz, hedefsiz kalmıştı. Ve sonunda yine bir Fransız, bunu aşmak için bir yol aradı. Sonrasında olimpiyatları geri getiren o adımları attı.
1896 yılından itibaren olimpiyatlar her 4 yılda yapılıyor ve farklı şehirlerde düzenleniyor. Uzun yıllar sonra dünyanın en büyük en ilgi çeken, prestijli spor organizasyonu haline geldi. Ancak günümüzde bu oyunlara ev sahibi olmanın bedeli çok büyük. Barışı ve birlikteliği isteyenlerin hayat verdiği olimpiyat ruhunu, rekorları ve unutulmaz anları 'Yeni Başlayanlar İçin' serisinin bu bölümünde anlattık.
