Tarihi bir dönemin kritik eşiklerinden birini yaşıyoruz. Dış politika içinde gerçekleşen pek çok olayı listeleyebiliriz. Bir taraftan belirsizliklerin arttığı, büyük güç rekabetinin küresel bir hal aldığı bir dönüşüm süreci yaşanıyor. Diğer taraftan Türkiye, neresinden bakarsanız bakın sorunların adeta göbeğinde yer alıyor. Doğu Akdeniz'deki enerji rekabeti ve Libya'nın parçalanması, Ukrayna savaşı, Balkanlar'da patlamaya hazır çatışma dinamikleri, komşu Suriye'de devam eden kargaşa Iraktaki siyasi kırılganlık ve İran'daki protestolar derken liste uzar da gider. Kimi siyasetçilere göre Türkiye, bu karışıklıklar içerisinde elini güçlendirerek çıkabilir. Örneğin, Rusya-Ukrayna savaşının dünyada neden olduğu enerji ve gıda krizi Türkiye için hem avantaj hem de dezavantaj olarak görülebilir. Kısa vadede savaşın sona ermesi pek mümkün görünmüyor. Son dönemlerde Biden'in Kiev ziyareti ABD'nin Ukrayna'ya yönelik askeri yardımını artıracağını ve en önemlisi de savaşın kızışacacağına işaret ediyor. O halde savaşın devam ettiği senaryoya hazırlıklı olmakta fayda var. Peki, böyle bir savaş senaryosunda Türkiye yeni bir süper güç olarak ortaya çıkabilir mi? Avrasya bölgesindeki değişen güçleri, Türkiye'nin bölgedeki rolünü ve daha fazlasını anlattık.