Şehirdeki karmaşa, yorucu iş hayatı, tabiattan yoksunluk... Dünyada bütün bunlardan yakınmanın neredeyse iki yüz yıllık bir tarihi var. Bu yakınma etrafında oluşan bir bilinçlenme, neredeyse aydınlanma, Batı'lı şehirlilerin bununla ilgili önlem almalarıyla sonuçlandı. Şehirleri küçük ölçekte tutmak, bahçeli evler inşa etmek, banliyöleri şehir merkezlerine bağlayan ulaşım imkânları yaratmak bunların sonucu biraz da. Ama son yıllarda özellikle beyaz yakalıların şehirden kaçma öykülerine daha sık rastlıyoruz. Bu kaçış öykülerinden bazıları, bildiğimiz anlamda köye doğruyken, bazıları tatil köyüne doğru. Nihayet bu ay taşraya, kırsala, köye dönenlerin hikâyelerinin peşine düştü ve şehirden kaçanları, kaçmak isteyenleri ve yaşadıklarını farklı yönleriyle masaya yatırdı.
Haziran sayımızda neler var? Nihayet dijital editörü Burak Manav sizin için anlatıyor.
