Babülmendep Boğazı, Suudi Arabistan, Yemen, Sudan, Eritre ve Cibuti gibi Orta Doğu ve Afrika ülkelerinin enerji kaynaklarına ve pazarlarına ulaşmalarını sağlamaktadır. Petrolün yaklaşık %8'i bu geçiş yoluyla taşınmaktadır. Cibuti, Eritre ve Yemen bu boğaza kıyısı olan ülkelerdir.
Ayrıca, Kızıldeniz'i Aden Körfezi'ne bağlayan bir geçittir. Ortadoğu'da dengenin hassas bir şekilde korunduğu ve iyi ilişkilerin sürdürülmesinin zorlu olduğu bir tarihsel gerçekle karşı karşıyayız. Yemen'deki uzun süredir devam eden kriz, Orta Doğu'daki ekonomik ve politik sorunları ön plana çıkarmaktadır.
İran destekli Husiler ile Suudi Arabistan liderliğindeki koalisyonun desteklediği hükümet güçleri arasında 8 yıldır süren bir çatışma vardır. Yemen'deki insani kriz, Suudi Arabistan ve İran'ın Arap Yarımadası'ndaki güç mücadelesinin bir yansıması olarak tanımlanabilir.
Taraflar uluslararası ilişkilerde yeni gerçekçi bakış açısını benimsiyorlar. Başka bir deyişle, devletler yönetim biçimlerine bakılmaksızın güç unsurlarını kullanarak kendi varlıklarını sürdürebilirler.
Dünya genelindeki anarşik eğilimi böyle görülebilir. Çünkü uluslararası sahada kesin ve sorgulanamaz bir otorite yoktur.
İsrail'in Eritre'deki askeri üssü, deniz seviyesinden yaklaşık olarak 3 bin metre yükseklikte. Konumu, Eritre'nin en yüksek dağı olan Soire Dağı'nın zirvesinde.
Bu üssün amacı, Kızıldeniz'i gözlemlemek ve Bab el-Mendeb boğazını ve bölgedeki deniz trafiğini kontrol etmektir.
Husiler İsrail'e saldıracaklarını açıkladı. Ancak münferit saldırılar dışında topyekün bir taarruz gerçekleşmedi
+ GZT'de Özel İçerik Editörlüğü yapıyor. Marmara Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler (İngilizce) bölümünü bitirdi. Futbol, ve Formula 1 izlemeyi çok seviyor. GZT YouTube kanalı için 'Modern Ordular' ve 'Uzman Anlatıyor' serileri için düzenli olarak içerik üretiyor. 'Editör Anlatıyor' formatıyla uluslararası gündemdeki konuları işliyor.