'Envanter' serisinin bu bölümünde Türkiye'nin savunma sanayi ihracatındaki yükselişini konuşuyoruz. 20 yıl önce yerli silah üretiminde zorluk çeken Türkiye, bugün geliştirdiği modern silah sistemlerini dünyaya ihraç ediyor. Osmanlı İmparatorluğu'nun mirası ve Cumhuriyet'in ilk yıllarındaki zorluklarla başlayan bu süreç, 1974 Kıbrıs Barış Harekatı ve ABD'nin ambargoları ile yeni bir döneme girdi. ASELSAN, TUSAŞ, ROKETSAN ve HAVELSAN gibi kuruluşlarla savunma sanayi yeniden doğdu. Türkiye'nin ürettiği sistemler, savaş alanında test edilip mükemmelleştirildi ve 'combat proven' olarak adlandırıldı.
Bu durum, alıcı ülkeler için önemli bir tercih sebebi. Özellikle Bayraktar TB-2 ve ANKA-S gibi insansız hava araçları birçok ülkede kullanılıyor. Orta Asya'dan Körfez ülkelerine, Afrika'dan Güney Amerika'ya kadar geniş bir coğrafyada Türkiye'nin silahları tercih ediliyor. Ürünlerin kaliteli ve uygun maliyetli olması, Türkiye'yi küresel savunma sanayinde önemli bir oyuncu haline getirmeye başladı. Türkiye'nin bu başarısının arkasında, sahada bizzat kullanılan ve geri bildirimlerle sürekli geliştirilen silah sistemleri yatması da çatışmaların aktif olarak yaşandığı coğrafyazmızda bir artı olarak karşımıza çıkıyor.
GZT'de bugün bu konunun detaylarına inerek, Türk savunma sanayisinin başarısını ve gelecek hedeflerini ele alıyoruz. Bu başarı hikayesi, sadece bir ekonomik başarı değil, aynı zamanda Türkiye'nin uluslararası arenadaki gücünü ve etkisini artıran bir süreç. Videomuzu izleyerek, Türkiye'nin savunma sanayisindeki bu büyük değişimi ve gelecekte neler yapabileceğini daha yakından görebilirsiniz.
