Bu videoda, Suriyeli muhaliflerin Rusya ve İran destekli Esad rejimi güçleri pozisyonlarına başlattığı saldırının detaylarını ele alıyoruz. Muhalifler, bu sürece kadar nasıl bir hazırlık içerisindeydiler? Şiddetli çatışmaların başladığı güne kadar Suriye ve özellikle İdlib sathındaki gelişmeler neydi? Halep, Tel Rıfat ve Hama'yı kontrol altına alan Suriyeli muhalifler yönlerini Humus ve Münbiç'e çevirecek mi? GZT Özel İçerik Editörü Salih Cuma Aydın son sıcak gelişmeleri anlatırken Clash Report Analisti Levent Kemal yorumlarıyla içeriğe katkı sağladı.
Şu anda baktığınız haritada renklerin anlık değişimi size de burada neler oluyor sorusunu sordurdu mu? Evet belki de içerisinde bulunduğumuz coğrafyadan kilometrelerce ötedeki İsviçre'de kahvesini yudumlarken sosyal medya içeriği kaydıran insanlar bu soruyu sormamış olabilir. Fakat yüz yıllar boyunca büyük dünya güçlerinin egemen olduğu Orta Doğu'da herkes gözlerini bir anda Suriye'deki gelişmelere çevirdi. Senelerdir büyük ölçekte kıvılcımların ateşlenmediği ülke, sürpriz olaylara sahne oluyordu. Haritada renklerin çarpıcı değişimi yalnızca 3 gün sürmüştü. Peki neler oluyordu? Rejim karşıtı Heyetu't Tahrir-uş Şam, yani Şam'ın Kurtuluşu Heyeti öncülüğündeki Suriyeli muhalif gruplar, Esad, Hizbullah ve İran milislerinin kontrolündeki Halep'in batısına ve İdlib'in doğusuna taarruz başlattı. Suriye Milli Ordusu da bu taarruza dahil oldu. Operasyonun ismi ise “Saldırganlığın Caydırılması” olarak seçilmişti. Sırasıyla Halep, Tel Rıfat ve Hama ele geçirildi. Muhaliflerin yönünün Humus'a, ayrıca Münbiç'e çevrileceği düşünülüyor.
Herkesin aklını kurcalayan bir soru var. Bundan sonra ne olacak?
Halep alınır alınmaz dikkatimi çeken bir detaylar zinciri gelişti. Muhalifler hiç zaman kaybetmeden Halep'te altyapı çalışmalarına başladı. Şehirde yollara asfalt döküldü. Bu işlemleri hemen yapmaları bazı ipuçları veriyor. Herhangi bir güç, kaybedeceği bir yere hızla yatırım yapmak istemez. Yani alınan yerlerde bir yönetim inşa ediliyor. Bundan böyle Halep'in artık muhalefetin elinde olacağı ve burada bir savunma gücü kurulacağı aşikâr. Artık Sahada güçlü olanın masada da güçlü olduğu bir dönemdeyiz. Muhalifler kuvvetlerini toparladıkça rejim hatlarını bundan böyle daha da zorlayabilir.
Alınan bölgelerde daha fazla sivil altyapı kurulacak ve savunma hattı inşa edilecek. Ki gelecekteki rejim ve İran milislerinin saldırılarına karşı buralar korunabilsin. Böylece Suriyeliler vatanlarına dönebilecek. Öte yandan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklama da önemli. “Güney sınırlarımızı Akdeniz'den İran'a kadar bir güvenlik kuşağıyla terör örgütlerininin tehditlerinden arındırma projemizi adım adım sonuçlandıracağız.” diyordu. Yani bu Fırat'ın doğusundaki Münbiç ve batısı dahil olmak üzere Suriye kuzeyinin terör örgütünden temizleneceği anlamına geliyor. Belki bugün olmasa da yakın gelecekte kuzeydeki şeride yönelik terörü arındırma operasyonu kaçınılmaz.
+ GZT'de Asistan Editör olarak görev alıyor. Dış haberlerle ilgili gelişmeleri yakından takip ederek dünyadaki güncel olayların haberleştirilmesini ve yayınlanmasını sağlıyor.