Rusya-Ukrayna Savaşı’nda sıra nükleer silahlara mı geldi?
15 ARALIK 2024 , PAZAR 18:20
Rusya-Ukrayna savaşı, nükleer savaş tehdidinin ciddileştiği bir döneme evrilmiş durumda. ABD ve İngiltere'nin Ukrayna'ya uzun menzilli füzelerle Rusya'yı vurma izni vermesi, gerilimi tehlikeli bir boyuta taşıdı. Putin'in bu füzelerle yapılan saldırılara nükleer karşılık verebileceğini açıklaması, küresel güvenliği tehdit eden yeni bir dönemin kapısını aralıyor. Bu videoda, Batı'nın verdiği silah sistemlerinin etkilerini, Putin'in nükleer tehdidini ve bu krizden çıkış yollarını detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.
Ukrayna'nın elindeki ATACMS ve Storm Shadow gibi batı menşeli gelişmiş füze sistemleri, sahada önemli bir avantaj sağlıyor. Bu füzeler, hassas hedefleme kabiliyetiyle Rusya'nın kritik altyapısını vurabiliyor. Ancak Putin, bu saldırıları “müşterek saldırı” olarak değerlendirip ABD ve İngiltere'yi de hedef alabileceğini ilan etti. Bu durum, nükleer savaş ihtimalini daha somut bir tehdit haline getiriyor. Biden yönetiminin, görevi devretmeden önce bu izinleri vermesi ve Trump'ın yaklaşan liderliği, küresel stratejilerin ardındaki gizli motivasyonları sorgulatıyor.
Küresel aktörlerin, nükleer savaş riskine rağmen krizleri körükleyen adımlar atması, dünya için tehlikeli bir dönemin habercisi. Putin'in tehditleri ve Batı'nın desteğiyle Ukrayna'nın sahada elde ettiği kazanımlar, çatışmanın daha da büyümesine yol açabilir. Peki, nükleer savaş ihtimali gerçeğe dönüşebilir mi? Yoksa bu kriz, diplomatik bir çözümle mi sonuçlanır?